Bilimin romantiği olur mu, demeyin. “Bilimsel bakış değişmezlik içeren bir dogma değildir. Örneğin, tıp ve hekimlikte bilimin güncel verileriyle ele alınan her sorun kişinin yaşantısına ve kişiliğine bağlı etkenlere göre yaşanır. Bir yandan sosyal ve ekonomik belirleyicilerin gölgesi bu yaşantının üzerine düşer. Hekimler, klinisyenler ne olup bittiğini moleküler düzeyden kişinin yaşantısına kadar taşıyıp hastanın ve çevresinin dünyası içinde yer aldıklarında, romantik bilim ilkeleri işlemeye başlar.”

Yankı Yazgan Romantik Bilim’deki yazılarının bazılarında 1980’lerin başında henüz oturduğu hekim koltuğundan, bazılarında gazete köşelerinden okuruyla adeta karşılıklı sohbet ediyor. Son 40 yıllık dönemin geçen yüzyıldaki kısmında yazdığı yazılarda, beyin ve davranış bilimleri ile gündelik yaşantılar arasındaki bağlantıları anlamaya çalışırken öğrendiklerini paylaşıyor.

Yetişkin hayata yaşanabilir bir yeryüzü, barışçı ve eşitlikçi bir toplum ve mutluluk ve sağlık arayışları ile başlamış bir genç hekim/araştırmacının bilim, ruh sağlığı ve gündelik hayat hakkında yazdıklarında hayatlarımızda yıllar içinde aynı kalanları ve değişenleri de izleyeceksiniz.

Kitap Adı: Romantik Bilim
Kitap Yazar Adı: Yankı Yazgan
Yayın Direktörü: Gülşen İşeri
Editör: Ezgi Hotalak
Kapak Tasarım: Emir Tali
Sayfa Tasarım: Aslı Varol
Sayfa Sayısı: 264
Ebat: 13,5x19,5 cm
Tür: Deneme
Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 52 gr.
Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr.
ISBN / Barkod: 9789751045256

₺110,88

Türkiye hep böyle kalitesizdi. Bunun nedeni 1000 yıllık cehalet yönetimidir. Bu 1000 yıl içinde Türkiye, birkaç kişi dışında, uluslararası değerde hiç kimse üretememiştir. Elbette padişahlarımızın hepsi, veziri azamlarımızın hemen hepsi tarihte mevcuttur ama dünyadaki her ülkenin en üst yöneticilerini tarih kaydeder. Osmanlı padişahları arasında padişah olmasa adı bilinecek sadece ve sadece bir tek kişi vardır: Fatih Sultan Mehmet. Bilimadamı? Sarı Lütfi’den ve Hüseyin Tevfik Paşa’dan başka yok ki; bunlar da genel değil ancak özel bir bilim tarihinde minik bir yer alabilirler. Sarı Lütfi, Fatih’e, onunla şakalaşacak kadar yakın olan matematikçi ve Fatih’in kütüphanecisi, II. Bayezid tarafından Sultanahmet’te dinsizdir diye astırılmamış mıydı?

Türkiye’nin bütün dünyanın bildiği ve takdir ettiği tek bir kişisi vardır: Atatürk. Onun yönetimindeki 15 sene ülkemiz tarihinin altın çağıdır. Ondan öncesi ve sonrası birer felakettir. Atatürk’ten sonrası yavaş bir iniş olmuştur ne yazık ki. Hiçbirini icat etmemiş olduğumuz çağdaş haberleşme imkânları sayesinde bikini giymeyi, Mercedes’e binmeyi, oradan buradan pop şarkı bestesi yürütmeyi öğrendik. Bilimde ve sanatta birkaç iyi icracımız oldu. Nobel’in en tartışmalı iki dalı olan barış ve edebiyattan ikincisinde bir temsilcimiz oldu. Sonrası? Boş.

Osmanlı’dan öğrendiğimiz cehalet kurumları ve liyakatin değersiz görülmesi ile ona paralel rüşvet müessesesi bizi mahvetmiştir.

Kitap Adı: Dikkate Değer Mevzular
Kitap Yazar Adı: A. M. Celal Şengör
Yayın Direktörü: Mehmet Bozkurt
Editör: Gökçe Şenoğlu
Son Okuma: Saliha Ulusoy
Kapak Tasarım: Emir Tali
Sayfa Tasarım: Beyzanur Karabulut Koç
Sayfa Sayısı: 136
Ebat: 13,7x21,5
Tür: Denemeler
Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 52 gr.
Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr.
ISBN / Barkod: 9789751044907

₺79,80

Yazmak kendimizle tanışmak ve yakınlaşmak için bir yoldur. Bir düşünün: Karıncalar bunu yapmaz. Ağaçlar yapmaz. Safkan atlar, dağ geyikleri, ev kedileri, çimenler ya da kayalar yapmaz. Yazmak insanlara özgü bir faaliyettir. (…) Yazmak sınırlarımızı bırakmamızı ve her şeyle birleşebilmemizi sağlar. Otuz yıldan uzun süredir yaratıcı yazarlık dersleri veren Natalie Goldberg, öğrencilerinden ve okurlarından iliklerine kadar yazmalarını istiyor; zihinlerindeki katışıksız, apaçık ifadeleri duymayı arzuluyor. Yazma tekniğini öğrettikten sonra, “Tamam, şimdi büyük bir dürüstlükle yazın” demenin bir işe yaramadığının farkında. O yüzden bu kitabında kimi zaman yazmanın yüzde doksanının dinlemek olduğundan, kimi zaman fiil kullanımından, kimi zaman şüphelerin üstesinden gelmekten, kimi zaman köklerimizi kazıyıp çıkarmaktan, kimi zaman da yazacak bir restoran bulmanın inceliklerinden ve hiçbir şey yapmadan bir yürüyüşe çıkmanın öneminden bahsediyor. İlk kez yayımlandığı 1986 senesinden bu yana okulların müfredatına bile giren İliklerine Kadar Yazmak sayesinde içinizdeki yazarı özgür bırakacak, hatta belki de hiç bilmediğiniz yazar yönünüzle tanışacaksınız!


Basım Ayı/Yılı : 8/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 232
Ağırlık : 232
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺93,50

SÖZ, kalpten çıkarsa SEVGİ saçar.
Sözde HİKMET olursa ışık saçar.
Söz, sevgi ve nefret kazandırır.
Söz, aydınlatır veya karanlığa kazandırır.
Söz, sahibinin kalbinde taşıdığının yansımasıdır.
Söz, gizli olanı aşikâr kılar.
Söz;
Adem’in duası,
İsa’nın dili,
Musa’nın kelamı,
İbrahim’in bereketi,
Nuh’un Harun’u,
Nur Dağında okudur.
Sevr Mağarasında üzülmedir
Arafat’ta hutbedir,
Söz;
Yunus’ta aşk,
Mevlana’da ateş,
Evliyalarda ise deryadır.
Söz bazen acziyettir.
Tıpkı acizane sizlere aktardığımız gönül dünyamızdaki düşünceler gibi.
Söz ola
Söz yerini bula…

 

Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 96
Ağırlık : 96
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺60,00
Makaleler I

Akıl ve Kalp beş ulağın taşıdıkları tüm haberleri algı süzgecinden geçirir, orada harmanlar, FİKİR HARMANI denilen karar mekanizmasına teslim eder.

Fikir harmanı; gelen her türlü bilgiyi ibret eleğinden geçirirler.

Göz, Kulak, Burun, Dil, Deri.

Beş ulak beş haberci, beş duyu organlarımız sürekli savaş halinde olan AKIL ve KALP ikilisine bilgi taşırlar.

Akıl düşünerek, kalp duygusal olarak hareket eder.

Fikir Harmanı sizlere bir pencere açacaktır.

Adım atmadan önce sizi düşünmeye sevk edecektir.

Akıl bunu gerektirir. Fikir harmanında olayları un haline getiremeyenlerin hayatı hayal kırıklıkları ile geçer.

Fikir haRMANI insana ibret nazarını kazandırır.

İbret almayan külfet alır.

Biz de Fikir Harmanında un eylediğimiz beş ulak haberlerini sizlerin düşünce dünyanıza taşıdık.

Dileriz hep beraber bu Harmandan elde edilen bereket ile tüm ailem aşk fırında pişer.


Basım Ayı/Yılı : 12/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 176
Ağırlık : 176
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺200,00
Makaleler II

İnsanın yaşadığı her şey, gün gelir ya pişmanlık ya da huzur olarak geri yansır. Yaş kemale ermeye başlayınca insan kendini muhasebe iklimine sorar. İşte o andan itibaren sürekli geçmişin hesabı ile kendini yüz göz eder. Muhasebe sonunda keşkeler, pişmanlıklar kaplar yüreğii. Geçmişin pişmanlığı ve geleceğin korkusu insanın kurtulamadığı düşünce girdabı. Kimilerine göre muhasebe, kimilerine göre pişmanlık, kimilerine göre tefekkür. Düşünce girdabına girmeden bu alemde yol almak insanı bilinmez yollara sevk eder. Akıl etmek, düşünmek. Bilene sormak; insanı bekleyen birçok tehlikelerden korur, muhafaza eder. Geçmiş peygamberler kıssalarının bize anlatılması, bizim de aynı hatalara düşmeden menzile doğru yok almamız için büyük bir merhamet sahibinin bize  ikramıdır. Düşünce girdabına giren insan; Aklın kendisine ördüğü tüm duvarları yıkıp rahmet deryasına ulaşır. Tüm esaret zincirlerini kırmak için buyurun Düşünce Girdabına…


Basım Ayı/Yılı : 12/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 376
Ağırlık : 376
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺200,00

Son bir kez daha bakabilseydim cümlelerine, belki, yine senden konuşurduk…!


Basım Ayı/Yılı : 11/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 204
Ağırlık : 204
En / Boy : 13,5 / 21,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺120,00

O kadar aç kaldık her şeye. Yapmam dediğimiz şeyleri yaptık, olmaz dediğimiz şeyleri öyle güzel oldurduk ki. Karşımıza çıkan engelleri aşamayacağımızı sanıp o kadar battık ki diplere. Peki, nedir hepimizi ortak nokta da buluşturan acılarımız mıdır? Nedir bu insanların ortak sorunu. Herkes gerçekten anlattığı kadar mutlu mu, yoksa aksine anlattığı hayat istediği hayat mı? Veya biz yaşıyor muyuz istediğimiz hayatı. Neyi ne kadar biz istedik, neyi bir o kadar istemedik. Olmaması gerekenden kaçarken bile nasıl da takılı kaldık her şeye. Hayata, aşka, sevgiye hatta. Neye ne kadar açtık neyi ne kadar aldık. Hangi açlığımızı bize doğru gelen o yanlışlarla kapattık. Ne zaman dibe çekip ne zaman yukarılara taşıdık kendimizi. Hayat bize hep planlar yaparken biz o planların içinde nasıl kaldık. Kader mi her şey dersiniz? Peki, kaderse neden bu bitmek bilmeyen çırpınışlarımız?


Basım Ayı/Yılı : 6/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 64
Ağırlık : 64
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

Belki de kitap okumanın en güzel yanı, her şeyden önce arka kapağındaki o güzel notu okumaktı. Öyleyse Merhaba arkadaşım, tanıştığıma memnun oldum. Hayatım(ız) sadece aşktan, sevgiliden, mutluluktan ibaret olmadığını, daha da ziyade yalnızlığın; içimizdeki onlarca sorunla beraber yaşadığımızı, sadece kendi açımızdan bakmaktansa, yanımızdaki insanların da hayatlarına bakabilmeyi, aç mı? Yoksa tok mu? (hem bedensel hem de ruhsal) olarak bakabilmek gibi, mutluluğun yanında hüznün, sevgilinin yanında yalnızlığın, gülmenin ardındaki kederin görülmesiyle yaşamaktı. Unutmayalım ki güzel olmasına rağmen Gülün de dikeni vardır.

Şayet ne anlamı vardı ki o zaman iyiliğin olmadığı yerde kötülüğün, kötülüğün olmadığı yerde iyiliğin. Eğer bir şeylerden yoksunsak belki de onun gerçek değerini, varlığının ne kadar önemli olduğunu anlamamız içindir. Aslında içimizde ki şeytan ve melekle bir yaşıyoruz. Ama hangisini dinleyeceğimiz bize kalmış. Sevgi ve Saygılarımla iyi okumalar dilerim.


Basım Ayı/Yılı : 8/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 144
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00

“Kal-u Bela’dan beri vukuu bulan bir nefes seremonisinin incitildiği yerden, Adem’den, Havva’dan ve Hallac-ı Mansur’dan soyutlanmayan bir aşk gibi, sevda gibi adalet! İsa’dan bu yana, Musa’dan bu tarafa kelepçelenmiş, cinayete kurban gitmiş bir adalet! Vurgun gibi adalet! Od gibi adalet! Tiran gönüllerden viran kalplere uzanan bir adalet! Yaratılıştan varoluşçuluğa çarpan adalet! Diyalektik terminolojiden kopan adalet!

İşte şimdi sırça aklımızdan ve işte yapay gönlümüzden çığ gibi düşen nefret…
Salgın gibi güz... Susamış gibi evren ve mevsim gibi değişken; tuvallerden kaçan renkler gibi firari. Öncelerden sığınan, sığınak gibi görkem! Şahit olun! Bu; bir döngünün dönülmeyen döngüsü…”


Basım Ayı/Yılı : 9/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

Şu an elinizde tuttuğunuz bu kitap, çizgisel ya da dağınık bir olay örgüsü içinde çırpınıp duran ana ve yan karakterlere sahip değil. Hâl böyle olunca bu kitabı roman olarak değerlendiremeyiz. Belki mübarek bir deve iğne deliğinden geçebilirse bu kitap roman olarak değerlendirilebilir. Aksi takdirde bu kitaba roman demeye bin şahit ister. Bu kitap deneme kitabı da değil. Tarih kitabı zaten değil. Peki neyin nesi bu kitap? O halde söyleyeyim. Bu kitap zihnimin en karanlık köşelerinde gizlenmiş, bazen mantıklı bazen de deli saçması olarak nitelendirilen düşüncelerin somut bir hali. Daha da ötesi bu kitap, kendi nefsimle yapmış olduğum anlamsız kavganın yazılı bir kopyası.


Basım Ayı/Yılı : 8/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 80
Ağırlık : 80
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

“Gelecek, oyuncumu değiştirip yürüdüm tanıdık yollarda.
Kıyafetlerim kadifeden ve siyah.
Asilce yaklaştım ona,
Soluklanmak için boynuna yaklaştım.
İki, üç kere nefes alıp verdim boynuna.
-nefesimi hisset. Beni ve nefesimi.
Dudaklarımı kondurdum, bulunduğum yere.
-hissediyor musun?
Diye sordum, Kısık bir ses ile.
Sol elimdeki avucumun içini yanaklarına götürdüm.
Soğuk olan ellerim, yanıyordu sıcak yanağında.
Gözlerimi kapattım.
Gözlerini kapattı.
Kırıklığı hep hissediyordum şu an bendeydi bu his.
Hislerin değişmesini onaylarımda, başkasına geçmesi?
Elimi boynuna doğru, sürükleyerek indirdim.
Her iki elimle boynunu tutuyordum.
Sarhoş bir hava oluştu.
Kafamı kafasına değdirecek kadar yaklaştım.
Nefesini hissediyordum, sıcaktı.
Gözlerinin içine baktım, kin vardı.
Belki baştan çıkaracak hislerim vardı.
Fark ettim, baştan çıkacak olan bendim.
Kin ve nefret olduğu gibi duruyordu.
Uzaklaştım, bir daha yakınlaşmamak üzere. Kazananı olmayan bir savaş bitti, kaybettim.”


Basım Ayı/Yılı : 5/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

“Her aşk kendi hazırlar cenaze metnini. Ki bu yüzden şiirlerim, kabul-lenemediğim yokluk seremonileri. Yine de batıracağım elmas uçlu iğnesini sinedeki kapalı mahzenlere. Aşk ölüme hükmedecek, en gri tonda. Elmas toz olup gittiğinde, bozuk sesli anıları dinleyeceğim gramofonda. Çizecek yüreğimi boydan boya Eros’un kayan oku, olsun. Kendimi aşkta deneyeceğim bir kez daha, bir kez daha...”

Aşk ki, asırlar boyu halet-i ruhiyeyi mesken etmiş bir kalp meczubudur. Yeri gelir, sel olup taşar; yeri gelir, gözyaşı olup akar. Ama bir gün olur ki, yazarın kale-minden mürekkep olup damlar...

Aşk en güzel kadına yakışır da, ayna olup surete sızar ansızın. Surette görü-nenden fazlasıdır artık, git gide çoğalır o kadın…. Âşık olur, sevgiliye methiye dizer; âşkı söner geçmişi yerer. Çoğalır bir evlat olur, anne kucağı arar durur; çoğalır bir kız çocuğu olur, baba öğüdüne hasret büyür. Farkına varmadan tüm hallere evrilir de, her duygusu evren tualinde sanat olur…

Bir kalbin kendi sahibiyle yüzleşmesine, defalarca düşünüp de yeniden ev-rilmesine kapılar aralayan Aşk! Ört Bahanelerimi, seven bir kadının nefes almak için aşk penceresini sonuna kadar açarken, kalbini cümlelerinin perdesiyle nasıl örttüğünü yürekler önüne seren şiirsel bir arya...


Basım Ayı/Yılı : 5/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 192
Ağırlık : 192
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺110,00

İnsani bir zaafımız var, kendi iç dünyamızda olan bitenleri, bunların sebeplerini ve sonuçlarını ne yazık ki dış dünyamız kadar merak etmiyoruz. Fakat hem iç barışımızı inşa edebilmek hem de hayatta yerimizi bulabilmek için kendimizi tanımamız lazım.
Goethe “İnsan kendini yalnızca insanda tanır.” demiş. Şu hâlde başka insanların anlatımlarına kulak verir, onların kişisel yolculuklarına tanıklık edersek kendimizi tanıma yolunda önemli bir adım atmış oluruz.
Elinizdeki kitapta her biri farklı alanda uzmanlaşmış on bir isimle yapılmış söyleşiler yer alıyor. Orhan Karaağaç soruyor, onlar da şimdi bulundukları noktaya gelene dek edindikleri tecrübeler ışığında tavsiye ve görüşlerini açık yüreklilikle anlatıyorlar.
Muhtemelen aşina olduğunuz bu isimlerin düşünce dünyasında yol alırken hangi yolun nereye çıktığına dair bir fikir edineceksiniz.


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 200
Ağırlık : 200
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00

İsmet Özel'in okurken hem sağdan hem soldan başlanan kitaplarının yedincisi olan "Pergelin Yazmaz Sivri Ucu" kitabı neşrolundu.

“Şiiri edebiyat tarihinden uzak tutuşumuzun sebebi beşer veya insan olarak bu iki işin hakkından gelirken uğradığımız şartlanmaları aşamayışımızdır. Nasıl basarsak daha iyi yürürüz veya yürüyüşümüze hangi düzeni kazandırırsak salim kalabiliriz sualleri biz bir yıl yaşadıktan sonra kendimizce belli olmuştur. Bizim konuştuğumuz dilin neresinde olduğumuz, dahası dilin bizim neremizden neşet ettiği biz daha on yıl yaşamamışken kendimizce biliniyordur. Sualler de gizlidir, cevapları da. Bunların gizliliği yoklukları demek değildir. Pergelin yazmaz sivri ucunun bütün sanatçılara; ama bilhassa şairlere battığını hatırlamamız imkânsız. Neredeydik ve hangi zamanı idrak ediyorduk? Bunları bilsek bile açığa çıkaramazdık. Çünkü bir insanın derinliği ölçülebilir gibi değildir. Bir sanat eseriyle kurduğumuz temas bir defineyle kurduğumuz temasa benzer; ama tıpatıp aynısı değildir. Karşımıza sanat eseri olarak çıkan definenin kapağını her açtığımızda daha değerlisinin daha derinde olduğunu işaret eden mümessillerle karşılaşırız. Sanat eseri bizi hiç yanıltmamıştır.”


Basım Ayı/Yılı : 8/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 400
Ağırlık : 400
En / Boy : 13 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺138,75

“İslâmla Damgalanmış Varoluş” İsmet Özel’in Türk yazısı ile neşrolunan çift kapaklı yedinci kitabıdır.

Türkler bir yurda değil, bir vatana kavuştuklarında ata binme ve silah taşıma hakkını olduğu kadar salahiyetini de merkezi yönetimden alıyorlardı. Müslüman olmanın bir teminat bilindiği çağdı. Bu toprakta özel mülkiyete ihtiyaç duyulmaksızın ve toplumda bir polis teşkilâtının gözetimine başvurulmaksızın asayişin berkemal yürümesi imkânı veriyordu. Bu kültürün şimdi iz bırakmaksızın ortadan kalkışına hayıflanmayalım. Salih hayat iz bırakmaz. İnsanlar kendi şereflerini koruma çizgisini yeniden yakalayarak öncekinden çok daha üst düzeyde görgülü bir yaşama tarzı yürürlüğe koyabilirler. Ferdin yükselişinin millî yükselişe delil olduğu günleri göreceğimizi bilerek yaşamanın yolunu fark etmemiz her şeyin yoluna girmesini sağlayacaktır. Acaba sözü teker teker hepimizin üstünde birer vazife yüklü olduğu bahsine mi getireceğim?


Basım Ayı/Yılı : 10/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 376
Ağırlık : 376
En / Boy : 13 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺120,00

Türkçeden İslâm'a Giriş serimizin yeni kitabı “İspirto Türk” neşrolundu. Kitabın ismi Türkçede hususi bir şekil alan ispirto kelimesinin ruh, can ve espri kelimeleriyle alakası göz önünde bulundurularak İstiklâl Marşı Derneği Fahri Genel Başkanı Şair İsmet Özel tarafından verildi.

Türk yazısı nedir? Hangi yazı Türk yazısıdır? Yazımıza Osmanlıca veyahut Arap harfleri diyenlerin derdi nedir? Elifi görse mertek sanır diyen Türk milleti bunca senedir Latin harfleriyle bir bağ kurabilmiş midir? İnkılaplardan kimler istifade etmiş, inkılaplar kimleri zarara uğratmıştır? Harf inkılabından sonra okumak ve yazmak ne hale bürünmüştür? Hangi sebeplerle Türk yazısı Türkçenin ve Türk varlığının teminatı olmuştur? Yazımızı geri almak niçin geçmişimizden ziyade geleceğimizle alakalıdır? İstiklâl Marşı Derneği İkinci Başkanı Gökhan Göbel, varlığını Müslümanlığına borçlu olan Türk milletinin Türk yazısı ile bağını yine menşei Kur’an ve Hadis olan Türk lisanına müracaat ederek, kitabının ismine münasip bir şekilde izah ediyor. Türk şiirinden Türk musikisine, tahsil hayatından siyasi tarihe kadar birçok sahayı dolaşan kitabın arka kapağında şu satırlar var:

Yazımız dolayısıyla öğrendiklerimi ihtiva eden bu kitaptaki bilgiler esasen ilk tahsilimizde, en geç orta tahsilimiz sırasında öğrenmemiz icap eden bilgilerdir. İstiklâl Marşı Derneği’nin önüne aldığı yazı meselesi keyfî etimologik uğraşılarla alâkalı değildir. Merkezden muhite yazımızın öğrenilmesi ve yayılması yazı politikamızın esasıdır. Düsturumuz: “Öğretmek için öğreniyoruz”dur. Herkesin adını yazabiliyor olması ilk hedefimizdir. Türkçe ve Türk yazısı, uzmanları olan bir ihtisas alanı değil Türk milletinin tek tek her bir ferdinin ve bütününün varlık sahasıdır. Kur’an’sız Müslüman olabiliyor muyuz? Ne dediğimizi bilmeden insan olabiliyor muyuz?


Basım Ayı/Yılı : 5/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 248
Ağırlık : 248
En / Boy : 13 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺75,00

Akşam Ağrısı

“Yeryüzü gölgelenir ve yorulan, ağırlaşan kalpler hızlı okunan bir ezanın dirilten sesiyle ebedi yurduna duyduğu hasretle titremeye başlar. Tez vakit sonra telaş ve endişe biter. Sanki bir eşikten geçilir, bir kapı kapanır her şeyin üzerine. Kuşlar susar, böcekler susar, ezan biter, pencerelerin perdeleri çekilir… Kuşlar yuvalarında derin bir sükûta bürünür, babalar omuzlarında günün ve dünyanın yorgunluğuyla evlerine ulaşır. Biter hasreti pencere önünde bekleyen küçücük çocukların. Annelerin ömrü biraz daha eskir mutfaklarda. Aceleci yıldızlar gökyüzünün tamamen kararmasını beklemeden kınalı keklikler gibi suya iner. Ay bir kandil olur asılır gökyüzüne. Kimi çiçekler uykuya dalarken gün boyu güneşle söyleşmenin verdiği yorgunlukla, sarmaşıklar ve gündüz yüzünü göstermeye utanan bütün mahcup çiçekler gözlerini ovuşturarak uyanır sessiz sedasız. Akşam olur, şairin kalemine can gelir, kalbine gün doğar.”
Hüseyn Kaya, kendine has şiir gibi diliyle hayatın içinden gönle dokunan denemelerine devam ediyor.  Akşam Ağrısı, Yazarın kendine has üslubuyla Türkçe zevki kazandıran, hayata dair ince bir bakış elde etmeyi sağlayan hikmetli bir eser. 


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 224
Ağırlık : 224
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,00

Yazmak esasında eylemsel bir süreçtir. Hayat denen şey, yekten oluşmaz, deneyimlerin toplamıdır. İnsan, var oluşunu o deneyimlere borçludur.
Önemli olan yasamın kendisi değildir, asıl kutsal olan haysiyetli bir yaşamdır, değerler dizisi ve bırakmış olduğu eserlerdir. Çünkü insan ancak ürettikçe kendini var edebilir, iste o zaman iz bırakabilir. Bu süreç, var olmak ve olmamak arasında keskin bir çizgiden geçmek gibidir. İste bunun adı şiirdir; özlem, hasret ve sevgi iç içe sarmaş dolaş olur ve yoğrularak aşka dönüşür.
Aşk, çok katmanlıdır ve beraberinde eksikliği de getirir. Âşık olan insan kavuşamadığında veya sevdiğinden ayrı kaldığında kendisinde büyük bir eksiklik hisseder. Bu eksiklik bazen özlem bazense hiç kavuşamamanın verdiği acıdır.
Çiğdem Özçelik’in kaleme almış olduğu “YOKSUNLUK” kitabı, bir sokak lambası ışığının huzmesinden insanın yüreğine akan sözlerin toplamıdır. Hayata ve zaman zaman geçmişe dair özlemlerine şiirler yazıp, aşkın ve sevginin zamansızlığında, şiirin sığınılacak iyi bir liman olduğuna inanan yazar, soluk camlardan dışarıya şiirler damıtmış. “YOKSUNLUK” yazarın ilk kitabıdır.


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 80
Ağırlık : 80
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺110,00

“Yüzleşmek için hazır mısın?”
Bu soruyu düşünürken odama doğru yöneldim. Elbise dolabımın içinde bulunan küçük, eskimiş, rutubet kokusu üzerine sinmiş olan kutuyu çıkardım. Peki, ya açmak için hazır mıydım? Hatırlamak istemediğim anılar, yaşanmışlıklar... Hepsini bir kutuya hapsetmiş ve hiç açmamak üzere kilitlemiştim.

Özlem Sultan Sert, İçimdeki Karahindiba adlı bu ilk denemesinde, bizleri yüzleşmeye ve hayatın şarkısını
dinlemeye davet ediyor.

Bir karahindiba misali, gökyüzüne üflediğiniz her bir tohumcuk, gerçek olmasını istediğiniz dilekleriniz olsun


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 48
Ağırlık : 48
En / Boy : 12 / 19
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺55,00

Çok yakın zaman önce “Dijital Çağ”a girildiği ve bu çağın, dünya insanlığına kattığı olgular içerisinde, yeni bir devlet anlayışı olgusunun da yer aldığı, kabul edilen bir gerçektir. Özellikle de bu dönemde, hızla gelişen teknolojik buluşlar sayesinde insanların birbirleriyle olan iletişimi esnekleşmiş, ulaşım ve haberleşme olanakları çoğalmıştır; böylece, sınırların ortadan kalktığı bir toplum kültürü oluşmuş, gelişen bu olgular neticesinde kamu politikalarını, siyasal yönetimi ve siyasallaşan toplum algısını yakından ilgilendiren, son zamanların en popüler konusu olan dijital sosyal devlet konusu, birçok kesimlerce enine boyuna irdelenmiş, çıkarımlarda bulunulmaya çalışılmıştır.

Yazarı tarafından kaleme alınan bu kitabın temel konusu; Türkiye Cumhuriyeti toplumunun, totaliter anlayıştan dijital demokrasi olgusuna geçişi ve bu geçiş sürecinde de hem siyasal kültüründe hem de sosyal kültüründe gelişen değişimlerin kısa bir özeti anlatılarak, siyasal yönetim alanında yeni gelişen bu durumun, daha iyi anlaşılması ve genişlemesi açısından bir bakış açısı sunma yönelimindedir. Bu da, dijital medyayı, siyasal ve sosyal kültürün içinde bir değişim ve yönetim aracı olarak kabul etmeyle gerçekleştirilmeye çalışılmıştır.

Gelişmekte olan ülkeler içerisinde bulunan Türkiye için sosyal medya araçlarının aktif şekilde kullanımı, ülkenin, kendini uluslararası toplumlara anlatması noktasında da ciddi bir öneme sahiptir. Bu bakımdan Türkiye`nin siyasal olgusu, hem ulusal hem de uluslararası itibarını revize etmek üzere siyasal ve sosyal kültürüyle beraber iyileştirilmesi gerekmektedir.

Eserde; birbiriyle bağlantısız gibi görünen başlıkların, en baştan en sona kadar birbirlerinin bir parçası olduğunu, esas konunun “Dijitalleşen Toplumlarda Demokrasi” olduğunu, kitabı okuduğunuzda göreceksiniz.


Basım Ayı/Yılı : 10/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 216
Ağırlık : 216
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00

Edebiyat ve İsyan Şerif Temurtaş’ın dergilere gönderdiği şiir sanatına ilişkin yazıları içeriyor. Eserde yanıtlanan ana soru “şairlerin sorumlulukları nelerdir,” sorusu. Şerif Temurtaş’a göre şairin, her coğrafyada ve her dönemde hem bağlı bulunduğu topluma hem de insanlığa ilişkin sorumlulukları vardır. Sırtını yaşadığı toplumun sorunlarına dönerek, dünyada yaşanan olumsuzlukları görmezden gelerek şiir yazmak kabul edilebilir bir şiirsel duruş değildir. Şair yazarın üreterek topluma karşı sorumluluğunu yerine getirirken gerçeklerden kaçmadan yaşananı yazmalıdır.

ŞerifTemurtaşsöze“neyeyararedebiyatbiritirazbirisyanbarındırmıyorsa!”diyerekbaşlıyor.Şairingörevi;söylenemeyenisöylemek, karşı durulamayana karşı durmak, içinde yaşadığı toplumdan ve dünyadan çok daha önde yürümektir. Çünküedebiyatbaştanbaşaisyanetmektir.

Eserboyuncatoplumcugerçekçişiirveedebiyatgeleneğinehaklıövgüleryeralmakta.EnverGökçe,A.Kadir,GültenAkın,HasanHüseyin,RefikDurbaş,VeyselÇolak,YaşarKemal,AhmetErhangibiustalarınadlarıanılmakta.Toplumcugerçekçigelenekinsandan,ezilenden,sömürülendenyanatavıralarakbendeğil,bizdiyebilmeyibaşarabilmiştir.

“Haksızlığabaşkaldırmayanşair,yazarolamaz.”diyenşairebizdeselamolsundiyelim.Söyledikleriyledeyazdıklarıyladayarayamerhemolmayaçalışandiğerbütünsorumluluksahibisanatçılaraolduğugibi…

Hatice Eğilmez Kaya


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 43
Ağırlık : 43
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺45,00

Nedir geçmişte kalan bu çekici sihir ki, şimdiki zamanın üşüttüğü ruhlar sıcak anıların iklimine göçüyor? Kitabın varoluş nedeni bu sorunun yanıtında. Anıların temel izleği 70’li yıllardan bu yana doğru hızla değişen birey ve toplum yaşantıları. Bu dönemleri duru bir bilinçle yaşayanların o kaotik acıları bile gülümseyerek anımsamasında saklı sihir, bellekte iz bırakan arkadaşlık anılarında. Yazar, kalbinde ve zihninde nemi kalmış nefeslerin sıcaklığını hissettiriyor. Bu anılar bir tür canlı tarih; çocukluğundan bugünlere doğru parçalı bir akışla yazıyor Özdemir.
Mahmut Temizyürek

Yazarın ilk çalışması, Sarı Sıcak Yıllar, başkentin göbeğindeki bir gecekondu mahallesinin 70’li ve 80’li yıllara ait belleği olarak, kendi hinterlandına hitap ediyordu. Elinizdeki kitap ise usta işi anlatıyla aynı mahallenin hatıratını edebiyat dünyasına sunmaktadır.
Muazzam gözlem gücünü, fil hafızasını ve lezzetli üslubu bir arada bulmak istisnadır. Tanıyanlar bilir ki Hamdi Özdemir esaslı bir dosttur. Onun aynı zamanda istisnai bir yazar olduğu, bu çalışmayla kanıtlanmış durumdadır.
Prof. Dr. Metin Özuğurlu


Basım Ayı/Yılı : 4/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 244
Ağırlık : 244
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,00

Masalsı pastoral hatıralarla başladık hayata ve bizden önceki çağlarda insanlık hiç bu kadar uzun adımlarla koşmamıştı. Şefkat ve nifak, sadakat ve hıyanet, masumiyet ve desise, irfan ve cehalet… İnsanın mayasındaki her cevher bu topraklarda eski çağlardan kalma görkemli harabeler gibi göz önünde duruyor.

Bizde yaşayıp gördüğünü yazan kişi sayısı Batı’yla kıyaslandığında yok gibidir. Bu sebeple kendi geçmişimizi öğrenmek için batılı kaynaklara gerek duyarız. 

Bu sebeple Prof. Dr. Rüstem Aşkın’ın ‘Yüzyılın Hikâyesi’ başlıklı hatıra ve notları daha da anlamlanıyor. İnsanlık tarihinin önemli bir kırılma çağında Türkiye gibi merkezi coğrafyada olup bitenler kimi zaman sarı saçlı küçük bir çocuğun gözüyle, kimi zaman Anadolulu bir gencin idealizmiyle, kimi zaman çeşitli sosyal kesimleri irdeleme imkânı bulmuş bir bürokratın kalemiyle ve nihayet ömrünün olgunluk çağını yaşayan bir bilgenin nazarıyla değerlendiriliyor.

Kah yürek sızısıyla okunuyor hatırlar, kah coşkuyla. Yer yer Anadolu deyişleri kadar dokunaklı, yer yer eski zaman masalları kadar büyüleyici, Karacaoğlan güzellemeleri ölçüsünde lirik. Belki bize ait edebiyattan en büyük farkı içerdiği şaşırtıcı realizm. 

Her kalemin harcı olmayan objektif bir sentez gücü bu. Objektif, çünkü hatıraların sahibi, Cumhuriyet çağının bütün kahramanlarını hastasından anamnez kaydı alan bir doktor ciddiyeti ve tarafsızlığıyla dinleyip gözlemlemiş. Hasılatı bilgelik olan bir ömrün hülasası bu.

Biz bu çağda yaşadık… Bir ömürlük yaşanmışlık değildi bizimkisi. Üç ömür beş ömür… O sebeple yazmasa olmaz idi.

Kalem iyi ki var… Ölüyor insanlar ve yazılmadığında kelimelerin ömrü kelebekler kadar.

Hulusi ÜSTÜN


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 208
Ağırlık : 208
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : Kuşe
Cep Boy Durumu : 0
₺125,00

Her şeye rağmen ay kendini belli eder.

İşte o zamana kadar sabret ve yaşa.

Çünkü sonunda kazanan sen olacaksın...


Basım Ayı/Yılı : 10/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 96
Ağırlık : 96
En / Boy : 12,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺55,20

Dikenlerin arasında aradığım çiçeksin sen,
Kaybettiğim kendimi ararken
kendimden geçtiğim haftalarsın,
Kendime sorduğum tüm soruların cevabısın sen.
Sırtımı döndüğüm insanlar,
Karşımdaki boş sandalye,
İlk dublemdeki son külfetim,
Her dublemdeki tekdüze derdim,
Hüznüm, mutluluğum,
Çelişkilerim,
Veri geri kalanının tümüsün.
Sen hayatımın tözü,
Atonal bestelerimin virtüözü,
Ütopyamın iklimi, bitki örtüsü,
Ve geri kalanımın tümüsün.


Basım Ayı/Yılı : 7/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺67,20
Sen Ol Diye

“Sen iyi ol!
Sen mutlu ol!
Sen huzurlu ol!
Sen ol!” diye
Papatya Dile Geldi…

Seviyor sevmiyor diye Papatya’dan medet umuldu. Belki de narin, sade ve hoşgörülü olduğu için yaprakları koparılan, hor görülüp kenara atılan bir çiçek olarak bırakıldı. Çok gösterişli değildi ama
sahip olduğu güzellikler eşsizdi...

İlgi istemedi hiçbir zaman ama her koşulda açmaya çalıştı ve bunca eziyete karşın sevgisini sürekli belli etti.

Çünkü saftı Papatya. Bütün renklere inat beyazlığın zarafetiyle temizdi. Ne kadar kırılsa da üstüne basılıp ezilse de güçlüydü. Sevgiyi, merhameti, temiz yürekliliği sığdırdı yapraklarına. Aşkın zahmetini ve cefasını çeken ama kaymağını başkalarının yediği bir hikâye onunki. Hem de uzun bir hikâye…

Şimdi bu hikâyeyi bir yerden anımsıyorsan, sanki benim diyorsan, maceramız bu satırlar ile başlıyor demektir.

Huzur arıyorsun değil mi yabancı?
İşte huzur Papatya olabilmekte.

Tam da burada, kalbimde o canavara karşı derin bir acıma duygusu hissediyorum ve sihirli sözcükler dudaklarımdan dökülüyor. “Dünya'yı Sevgi Kurtaracak” bu sihirli sözcüğü yıllar önce nasıl keşfedemedim, bilmiyorum.


Basım Ayı/Yılı : 3/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 144
Ağırlık : 144
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺67,20
Mutluluktan Uçmaya Başlasak Bizimde Ömrümüz Kısalır mı Acaba?

Bilmeyeceksin,
Durup dururken sığındığım limanın sen olduğunu,
Kendime yetemezken özlemle sana koştuğumu.
Hissetmeyeceksin,
Sımsıkı sarılırken bedenine ve saçlarında gezinirken ellerim.
Görmeyeceksin,
Gündüzleri sana yoğurduğumu, geceleri dolu dolu yağdığımı.
Ve duymayacaksın,
Çığlık çığlığa severken seni son/uçta öldüğümü,
Ama şunu bileceksin,
Çektirdiğini çekeceksin…


Basım Ayı/Yılı : 3/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺55,20
Uçmayı Bilmeyen Gördüğü Tüm Kanatları Kırmak İster

Bu kitap seni bilge yapacak diye bir iddiam yok.
Ben bilgeliğin bir sonuç değil, arayış olduğuna inanıyorum.
Bu kitabı yazma amacım, sana bir şeyler buldurmaktan öte bir şeyleri aramanı sağlamak. Sorgulamaya başlamak, hayatı anlamlı kılan en değerli olgulardandır.
Aramakla bulunmaz hakikatler belki ama bulanlar da sadece arayanlardır.
İnsan bulunca değil arayınca mutlu olur.
Biz böyle varlıklarız dostum, bulduğumuz şeylere karşı nankörleşir, aradıklarımıza karşı ise delice arzu besleriz.


Basım Ayı/Yılı : 3/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺67,20

Belki de, benim kalbim terkedilmiş bir tek odalı evin açık unutulmuş penceresiydi. Orada hasret rüzgârları esip durdu tek yönlü olarak sana doğru...

Belki de senin kalbin açık unutulmuş ve sürekli gıcırdayan bir kapıydı. Penceremden esen hasret rüzgârları kapının açık olduğunu gördü cereyan yaptı. Fakat hava değişimi fena sarsmıştı yüreğimi. Pencereyi ebediyen kapadım artık. Kabullenmem gereken son cümlem ile benimsedim; Kendime Sarılır Donarım...

Gökhan Sarak kabına sığmayan coşkun heyecanı, keskin zekâsı ve ince duygusallığı ile genç, dinamizmiyle aşka ve hayata bazen canhıraş, bazen de ince ve mütebessim dokunuşlarda bulunuyor. Sürükleyici ve seri üslubuyla yazdığı bu ilk kitabında aşkın gençlik arzusu kadar hayata karşı reflekslerini de gösteriyor. Bu genç yazara kendinizde yer açmaya hazır mısınız?


Basım Ayı/Yılı : 2/2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 184
Ağırlık : 184
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺83,00

𝘗𝘰𝘦𝘵𝘪𝘬𝘢 𝘌𝘵ü𝘵𝘭𝘦𝘳𝘪, Volkan Hacıoğlu'nun 2016-2022 tarihleri arasında yedi yıllık bir dönemde kaleme aldığı ve 𝘌𝘥𝘦𝘣𝘪𝘺𝘢𝘵 𝘕ö𝘣𝘦𝘵𝘪, 𝘈𝘬𝘴𝘪 𝘚𝘢𝘯𝘢𝘵, 𝘠ı𝘭𝘥ı𝘻 𝘛𝘰𝘻𝘶, 𝘌𝘭𝘦ş𝘵𝘪𝘳𝘦𝘭 𝘒ü𝘭𝘵ü𝘳, 𝘏ü𝘳𝘳𝘪𝘺𝘦𝘵 𝘎ö𝘴𝘵𝘦𝘳𝘪, 𝘙𝘰𝘮𝘢𝘯 𝘒𝘢𝘩𝘳𝘢𝘮𝘢𝘯𝘭𝘢𝘳ı, 𝘗𝘢𝘱𝘪𝘳ü𝘴, Ü𝘷𝘦𝘳𝘤𝘪𝘯𝘬𝘢, 𝘈𝘣𝘴𝘦𝘯𝘵, 𝘔𝘰𝘳 𝘛𝘢𝘬𝘢, 𝘚𝘰𝘯 İ𝘯𝘴𝘢𝘯, 𝘐𝘩𝘭𝘢𝘮𝘶𝘳, 𝘈𝘺𝘥ı𝘯𝘭ı𝘬, 𝘊𝘶𝘮𝘩𝘶𝘳𝘪𝘺𝘦𝘵 𝘒𝘪𝘵𝘢𝘱 gibi dergi ve gazetelerde yayımlanan deneme-inceleme yazılarının toplamından oluşuyor. Evrensel ve yerel temalar üzerine geniş bir spektruma yayılan metinler kimi zaman bir yazar ve/veya şair portresi denemesinden kimi zaman da bir eser incelemesinden yola çıkıyor. Cemal Süreya'nın Oktay Rifat şiirine atfen "Folklor Şiire Düşman!" ifadesine anıştırmada bulunan "Sosyal Medya Şiire Düşman!" başlıklı giriş yazısı güncel bir meseleyi odak noktasına alıyor. Klâsik evrensel eserler ve portreler arasında Balzac'ın 𝘎𝘰𝘳𝘪𝘰𝘵 𝘉𝘢𝘣𝘢 (1835) adlı romanındaki Orta Halli İnsanlar Pansiyonu, Tanrıların Proletaryası Sisifos, Bedbaht Bir Romantik: Dante Gabriel Rossetti, Aydınlanma bağlamında Ruskin ve Modernite, Jack Kerouac'ın Columbia Üniversitesi'ndeki öğrencilik yıllarında Amerikan futbolu kariyerinin beyin travmasına yol açan bir kaza ile sona ermesinin yazarlık hayatına etkileri, Shelley'de Şiir ve Anarşi, İnsan'ı Keşfeden Şair: William Shakespeare konu başlıklarından bazıları olarak sıralanabilir. Kitapta ayrıca çağdaş şair ve yazarlardan Metin Altıok poetikasının derinlikli bir yakın okuması, Ahmet Erhan'ın şiir dünyasından bir kesit irdelemesi, Aziz Nesin'in 𝘛𝘦𝘬 𝘠𝘰𝘭 (1978) adlı romanına dair bir inceleme, Ahmed Midhat Efendi’nin “Ekonomi Politik” (1879) makalesi üzerine bir değerlendirme, Selim İleri'nin 𝘏𝘦𝘳 𝘎𝘦𝘤𝘦 𝘉𝘰𝘥𝘳𝘶𝘮 (1976) adlı kült romanının dönemsel bir söylem analizi, Erendiz Atasü'nün 𝘋ü𝘯 𝘷𝘦 𝘍𝘦𝘳𝘥𝘢 (2013) adlı romanında metinsel gerçeklik olgusu araştırması, Levent Karataş şiiri özelinde nesnel bağlılaşım teorisinin uygulaması ile üslûp felsefesi argümanı, Cafer Hergünsel'in 𝘚𝘢𝘳ı 𝘡𝘢𝘳𝘧 (2018) adlı romanı kapsamında bir deneme, Altın Defne Edebiyat Ödülü Nihat Özdal Sempozyum Kitabı için bir metin yer almaktadır.

 


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 152
Ağırlık : 152
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺37,50

Ömrünü eğitime, insana ve çocuklara adamış Köy Enstitüleri imecesinde yetişmiş bir eğitimcinin deneyimlerinden süzülüp gelen çalışması…


Basım Ayı/Yılı : 5/2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 216
Ağırlık : 216
En / Boy : 14 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺59,50

Büyük Ortadoğu Projesi bütün bu sonuçların seyrine göre geliştirildi ve hayata geçirildi. Tunus’ta başlayan ve Suriye’de iflas eden “Arap Baharı” yüzbinlere insanın canına mal oldu. Tekfirci örgütlerle birlikte topyekûn başlatılan yıkım harekâtı bütün acılara rağmen İsrail-ABD ve onların bölgedeki işbirlikçileri için yenilgiye dönüştü. Son 8 yılın bilançosu tam olarak nedir bilinmiyor. Medyanın bütün bu olup bitenlere karşı kör-sağır-dilsiz tutumu, halkın doğru haber alma hakkı gasp edildi. Yazarların büyük bir kısmı şer ittifakın hizmetine girdi ve kalemlerini dünyalık menfaatleri uğruna sattılar. Böyle bir süreçte gazetecilik yapmak oldukça zordur. Hele hele egemen gücün aktardığının tersini dile getirmek kolay değildir. Murat Nazlı böyle bir süreçte egemen güçlere boyun eğmeyen ve toplumun doğru haber alma hakkını savunan bir gazetecidir. Bölgedeki gelişmeleri kısıtlı imkanlarla da olsa dile getirmekle kalmamış, yaptığı analizlerin çeşitli haber kaynaklarında makale halinde yayınlanmasını başarmıştır. Yukarıda özetle ele aldığım gelişmeleri daha iyi anlamak için 40 Makale’yi okumak gerekir. Eğer doğruları okuma-öğrenme gibi bir çabamız olmazsa, egemen güçlerin kurguladığı oyunun ya birer figüranı oluruz, ya da sadece seyirci kalırız. Sahnede “rol çalan”ları da kahraman olarak görürüz. Batı Emperyalizmi ve İsrail’in de istediği budur.


Basım Ayı/Yılı : 2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 176
Ağırlık : 176
En / Boy : 12 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺70,00

Bu kitaptaki sözler ilim sahibi bir kimsenin sözleri değildir. Bu kitap bir alimin veya alanında uzman bir kişinin kaleminden cari olmamıştır. Asla kendimi herhangi bir ilmi mecrada yeterli görmemekteyim. Kitabımın da okurlara ilmi açıdan bir artı sunacağını zerre düşünmemekteyim.

Peki o halde bunları neden yazdım? Ne sıfatla ve hangi cüretle karşınızdayım?

Yalnızca tek bir sıfatla karşınızda bulunuyorum. O da sizin de teveccühünüz olduğu takdirde “kardeş” sıfatıdır.

Kitabın içeriğine gelecek olursam; içerisinde bilmediğiniz tek bir harf dahi olmayabilir. Az önce de belirttiğim gibi bu kitap ilmi bir çalışma değildir. Yalnızca sizlere bildiğiniz hakikatleri bir kez daha hatırlatmak ve eğer başarabilirsem kalbinize dokunabilmek maksadıyla yaptığım bir çalışmadır. Bu yüzden kitabın yalnızca küçük bir kısmında aklınızı muhatap alacağım. İstisnalar dışında kitabın genelinde hitap ettiğim belde kalpleriniz olacaktır.

Kitabın içeriğinin büyük çoğunluğu kendi fikirlerim değil, okuduğum kitaplar ve değerli ilim sahiplerinden öğrendiklerim teşkil etmektedir. Bu yüzden kendisinden alıntı yaptığım her bir üstadıma da teşekkürü borç bilirim. İsmini zikretmeden düşüncelerine müracaat ettiklerim varsa, onlardan da haklarını helal ederek bu hatamı hoş görmelerini dilerim.

Son olarak sözlerimi bitirirken, Allah’ın nazarına müracaat ediyorum. Şüphesiz tüm güzelliklerin cevheri O’ dur. Bu naçizane çalışmamda O’nun sonsuz ilmini ve merhametini diliyor, yalnız O’na güveniyor ve O’na sığınıyorum. Rızasını celp edecek sözlerde, kalemimi vesile kılmasını ve kağıda da dökmeye de muvaffak etmesini niyaz ediyorum. Allah’ın, bizleri birbirimizin hayrına vesile kılması dileğiyle…..

Şüphesiz çaba bizden, Tevfik Allah’tandır.


Basım Ayı/Yılı : 2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 178
Ağırlık : 178
En / Boy : 12 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺60,00

2004 Yılında Iğdır’da Doğdu. İlk Ve Orta Tahsilini Burada Tamamladı. Yazarlığa Olan Merakı Küçük Yaşlarda Başladı. İlk Kitabı”İyi İnsan” Av. Murat Yikit’in Sponsorluğunda Çıktı Ve Iğdır Kitap Fuarı’nda Yoğun İlgi Gördü. Okumayı,Araştırmayı, Tiyatroyla İlgilenmeyi Ve Hayallerinin Peşinden Koşmayı Çok Seven Yazar, Kitap Yazmaya Devam Etmektedir.


Basım Ayı/Yılı : 2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 64
Ağırlık : 64
En / Boy : 12 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 1. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺40,00

“Vakit geçirmeden büyük cevizin altını kolaçan ettim. Çıkıp toplamak cesaret sınırlarının da ötesinde bir “delilik” gerektirdiği için herkes yere düşenlerle yetinmek zorunda. Övünmek ayıp kaçacak ama sincap ayarında bir ceviz toplama uzmanıyım aynı zamanda. Annemden miras bana. İşin sırrı çok basit aslında. Herkes uykuda, Nazım cevizin altında.” 

Gündelik hayatı edebiyatla, şiirler ve türkülerle derleyip toplama konusunda da mahir bir isim Nazım Esmer. Serçenin Türküleri, okurla sohbet edermişçesine yazılmış denemelerini bir araya getiriyor. Farklı zamanlarda yazılmış bu metinler aracılığıyla okuru kendi yaşantısına konuk ederken, hayata bambaşka açılardan bakmanın da mümkün olduğunu hatırlatarak iç dünyamızın sınırlarını genişletmeyi hedefliyor. İçinde yaşadığımız coğrafyanın hüznünü de neşesini de satır aralarına ince ince işlemeyi unutmadan… 


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 216
Ağırlık : 216
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺100,00
Yola Davet / İnvitation A La Route

Dünyanın yaşanmış en büyük aşklarından biri de Hz. Hatice ve Hz. Muhammed arasındaki aşktı. Hz. Hatice, peygambere inanan ilk Müslümandı. Onlar yaşadıkları sürece sevgi ve inançla birbirlerinin aynası olmuşlardı. Ama Hz. Hatice’nin de üstlendiği ilahi bir görev vardı. Bu görev ona peygambere yoldaş olması için verilmişti. Celâleddin Rumi’nin dediği gibi “Bütün aşklar ilahi aşka köprüdür. Henüz aşkı tatmamış olanlar ise bunu bilemez.“

Kadidja, aslında şiir formatında yazılmış denemelerden oluşan bir eser. Yazarın mana dünyasından gelen bu duygu yansımalarının ilahi teslimiyete ulaşmasını anlatan bu denemeler şiirin bilinen formatından oldukça uzakta şiirsel sözler olarak okuyucu ile buluşturmaktadır. Tüm bu gayenin ardında ise basit bir istek kendini gösteriyor: Dünyevi duyguların manevi alandaki izdüşümünü gönül gözü ile dışa vurmak.

 

L'un des plus grands amours jamais vécus dans le monde a été l'amour entre le prophète Khadija et le prophète Muhammad. Khadija a été la première musulmane à croire au prophète. Ils se sont devenus les miroirs de l'un de l'autre dans l'amour et la foi aussi longtemps qu'ils ont vécu. Mais Khadija avait aussi une mission divine. Cette mission lui a été confiée pour être un compagnon du Prophète. Comme le disait Djalâl ad-Dîn Rûmî, “Tout amour est un pont vers l'amour divin. Ceux qui n'ont pas encore goûté à l'amour ne le connaissent pas.” 

Kadidja est en fait un ouvrage d'essais écrits sous forme de poésie. Ces essais, qui décrivent les réflexions émotionnelles de l'auteur depuis le monde du sens jusqu'à la soumission divine, rencontrent le lecteur comme des mots poétiques, assez loin du format connu de la poésie. Derrière tous ces objectifs se cache un désir simple: S’exprimer la projection des sentiments mondains dans la sphère spirituelle avec les yeux du cœur.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 74
Ağırlık : 74
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺81,00

“Verenin üstünlüğünün yaptırım gücünü bildiğimizden dolayı, birisi bize karşılıksız bir şey verdiğinde biz de benzer bir muhasebeye düşeriz. Hemen bir şüphecilik başlar: Durduk yere neden böyle bir iyilik yapılmıştır? Minnetin muhasebesi kadar minnetsizliğin de muhasebesi yapılır. Karşılıksız kalmamalıdır hiçbir iyilik. Ancak kuşkulanarak kendi niyetimizi bir anda belirsiz hâle getirdiğimizden ötürü karşıdakinin niyetinden de şüpheleniriz. Bu şüphecilik bizi kötü niyetli yapmaz ama iyi de değildir. Sadece, koşulsuz vermenin doğasına inanmayız.”


Söylemlerimizdeki belirsizliklerin yarattığı tedirginliği, şüpheyi ve gerginliği, bilhassa da ikili ilişkilerin dinamikleri üzerinden ele alarak yazın dünyamızdaki en temel boşluklardan birini dolduran Belirsiz Niyet Üzerine, verdiği örnekler, yaptığı tespitler ve geliştirdiği tezler ile herkesi hem kendisinin hem de gündelik yaşamdaki muhataplarının niyeti hakkında düşünmeye ve her bir niyetin derinlerinde yatan gerekçeleri sorgulamaya teşvik ediyor…


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 91
Ağırlık : 91
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺35,00

“İnsanların yerini makineler almaya başladı. Bu, kapitalizmin sonu değilse nedir?”

“Dünya, bizim onu düşünme biçimimize göre şekilleniyor.”

“Devletin dostu da yoktur düşmanı da.”

“Kader dediğimiz şey sadece geçmişin, gelecekte olan tekrarıdır.”

"Mecaz, metafiziğin ve hakikatin köprüsüdür."

 

 

Anıl Öztürk’ün kaleminden, “22. Yüzyıl İçin Aforizmalar”…


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 138
Ağırlık : 138
En / Boy : 13 / 20
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺45,00

Yüksek bir yerden kendini öylece boşluğa bırakıp intihar etmek isteyen bir kuşun kendini boşluğa bıraktıktan sonra vazgeçebilme şansı vardı. Hem hayattan, hem ölümden.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 187
Ağırlık : 187
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00
At Hakları ve İnsan Hakları

Paul Lafargue, Tembellik Hakkı’nı 1880 yılında makaleler dizisi olarak tefrika etmeye başladı..

Lafargue, bu kitapta Protestan ahlakın çalışma hakkına karşı işçi sınıfının tembellik hakkını savundu. Kitabın ikinci bölümü ise yazarın At Hakları ve İnsan Hakları başlıklı son derece keyifli bir metninden oluşmaktadır.

Okuyucu kitabı bitirdiğinde iki metnin birbirini tamamladığını görecektir. 


Basım Ayı/Yılı : 2019
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 62
Ağırlık : 62
En / Boy : 14 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺68,00

“İdrak kelimesinin kökenini çok severim. İdrak, merdivenin en alt basamağı anlamına gelen Arapça ‘dereke’ sözcüğünden türüyor, bir şeyin sonuna veya dibine ulaşma anlamına geliyor. Bir nevi iliklerine kadar hissetme hali. Ve oradan sonra varılacak başka bir yer yok.  Anlamadaki son evre orası. Üstelik yukarıda bitmiyor bu anlama hali, en aşağıda, başlangıçta, dipte bitiyor. Merdivenin en alt basamağı, başlangıç noktasıdır. Bir şeyin idrakine varmak başlangıç noktasına geri dönmekle, anımsamakla, o anlamın köklerini en derininde, en başlangıcında bulmakla mümkün.”

Parçalı Bulutlu’da idrake varmaların yolculuğuna çıkmış bir Tuğçe Isıyel var. Yuvaya, yola ve sürgüne, yaşama ve ölüme bir bir uğrayan; doğayla insanın kurumuş göbek bağına ağıt yakan satırlarla sarmalıyor okuyucusunu. Bu satırları fotoğraflara ve müziğe ilikliyor, zamanı ve eşyayı eğip büküyor. İnsanın da tıpkı Dionysos gibi, şarap olmayı bekleyen üzüm gibi, kozasında pelteleşen tırtıl gibi iki defa doğabileceğine inanıyor.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 160
Ağırlık : 160
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺128,50

Her sabah uyandığımda kendimi farklı ve başka bir kişi olarak görmekteyim.

Bu halimin, bir tek bende değil, içinde bulunduğumuz şu toplumda, tüm insanlarda karşılığının olduğunu düşünüyorum.

Dünyadan kopuk, yaşamın tüm iğreti olaylarını içeren ruh halimi yazmak istedim, bu öykü kitabı ortaya çıktı.

Tüm insan renkleri, tüm yaşam renkleri var…

 


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 111
Ağırlık : 111
En / Boy : 14 / 22
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺23,25
Tükendi

Destekçim Annem


Basım Ayı/Yılı : 7/2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 76
Ağırlık : 76
En / Boy : 16 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00
Tükendi

Psikolog yazar Melih Yıldız, bu kitabında bilim, sanat ve edebiyat dünyamızın ışıltılı karakterlerinin aklın uçurumunda olan yaşamlarından kesitler sunuyor. Unutulmaz yeteneklerine, sanatsal ve bilimsel verimlerine karşın yolu bir şekilde akıl hastanesiyle kesişmiş ve ruhsal sorunlar yaşamış bu ünlülerimiz arasında kimler yok ki: Sabahattin Ali, Neyzen Tevfik, Yahya Kemal, Şükûfe Nihal, Fikret Muallâ… 

Kitapta ayrıca, bu ünlülerle zaman zaman yolları kesişen Fahri Celal, Mazhar Osman gibi ülkemizde psikoloji biliminin gelişmesine katkıda bulunmuş bilim insanlarının çabalarına da yer veriliyor.


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 2
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 13,4 / 19,8
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺56,00
Tükendi

Elinizdeki kitap iletişim çalışmaları alanındaki temel teorik yönelimlerin kendilerini tarif etme ve yeniden kurma çabalarını içeren, alanda başvuru metni niteliğindeki kimi önemli makalelerden oluşuyor. Kuşkusuz alana değgin en önemli ve en verimli tartışmayı yürüten iki temel yaklaşım bu metinlerde de başrolde: ekonomi politik ve kültürel çalışmalar. Kitapta bir araya getirilen makale ve söyleşiler ya doğrudan ekonomi politik ve kültürel çalışmalar arasındaki önemli bir tartışmanın metinleridir ya da bu tartışmanın öncesinde ve sonrasında kaleme alınmış, aynı konu ile yoğun ilişkisi olan metinler… Kitap, içerdiği bu malzemeyle iletişim çalışmalarında paradigmatik kopuşların ve farklı yaklaşımların ayırt edici niteliklerini gösterirken, aynı zamanda bunların “hayat”a nasıl ve nereden dahil olduklarına incelikli betimlerle açıklık getiriyor. İletişim ve medya çalışmaları alanında temel teorik metinleri bir arada sunan bu kitap, iletişim çalışmaları alanında vazgeçilmez bir kaynak niteliğinde.


Basım Ayı/Yılı : 11/2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 318
Ağırlık : 318
En / Boy : 15 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺118,80
Tükendi
Ümid Oğurlayan Dayanacaqlar

“Hər şey susur ?

İnsan susur- Susmalıdır da.
Çünki heç bir "bəzəkli" cümlə
günahını pərdələmədi.

Tanrı susur - Susmalıdır da.
Çünki yaratdığı ən təmiz insan
 oğru Adəm idi.

Heyvan susur - Susmalıdır da
Kimlə danışsın? 
Əli silahlı adamlamı?
yoxsa biganə Tanrıylamı?

Bir tək ağaclar danışır,
 bu Yer kürəsində.
Onları da yalnız ,"Van Qoq" eşidə bildi.


Basım Ayı/Yılı : 5/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 96
Ağırlık : 96
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00
Tükendi

Kamu hukuku gibi temel uğraş alanı devletin ve toplumsal hayatın belli kural ve ilkelere dayalı olarak düzenlenmesi ve denetlenmesi olan bir hukuk dalında faaliyet gösteren her siyasi görüşten akademisyeni "hukuk devletini, demokrasiyi ve insan haklarını koruma ve geliştirme" misyonu çerçevesinde bir araya getirmek, sahip çıkılan sürdürülebilir bir yapıya dönüştürmek, ancak Fazıl Hoca gibi bu misyona hayatı boyunca sadık kalmış, anayasa hukukunun hem teorisi hem de Anayasa Mahkemesi üyeliği ile pratiği üzerinde engin deneyimleri olan, birleştirici, dayanışmacı ve destekleyici kişisel özelliklere sahip, her kesimin sevdiği ve saygı duyduğu bir kişi tarafından başarılabilirdi.
Bu Armağan, kendisiyle hayatının belli dönemlerinde yol arkadaşlığı yapmış ve halen yapmakta olan bazı meslektaşlarının, Fazıl Hoca ile tanışmış olmaktan duydukları mutluluk ve onurun küçük bir ifadesidir. Fazıl Hocanın ışığının, bu Armağan'a katkıda bulunanların sayısından çok daha fazla insanın meslek hayatını aydınlattığının bilinciyle, daha nice çalışmalar yapmayı ümit ederek, kendisine saygılarımızı sunuyoruz.


Basım Ayı/Yılı : 2022
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 620
Ağırlık : 620
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺540,00
Tükendi

Kelimelerle anlatamayacağım, “Bir Avuç Mutluluk” şiir kitabım; kalbime mutluluk, huzur ve yaşama hevesini yeniden kazandıran şans meleğimin sevgisiyle başlayan ve onu mutlu etmek için her sabah yazılan şiirlerin birleşimiyle ortaya çıkmıştır. Bu kitabın ortaya çıkması bizlere bir sevginin, duygu hissiyatının bir insanı ne kadar değiştirip, kelime dağarcığı düşük olsa da etkileyici şiirler yazacak hale getirdiğini gösteriyor.
Kısaca diyeceğim o ki; hayatımda gelişmemi sağlayan, başarıya gidilecek bütün yolları açan, “her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır,” sözünü kanıtlayan, kalbimin tek sahibi ve şans meleğime ithafen yazıldı.


Basım Ayı/Yılı : 2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 128
Ağırlık : 128
En / Boy : 13,5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺80,00
Tükendi

Dilden Şiire Şiirden Dile


Basım Ayı/Yılı : 2021
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 120
Ağırlık : 120
En / Boy : 13,5 / 19,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺45,00
1 2 3 ... 8 >
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı