Cam İnciler
Cam İnciler

Cam İnciler (9786254294457)

0,00
Fiyat : ₺65,60


Emeric Pressburger, bu usta işi “kara” gerilim romanıyla, Soykırım ve kötülüğün sıradanlığı üzerine yazılmış en etkileyici yapıtlardan birine imza atmıştır. Piyano akortçusu Karl Braun, 1965 Haziran’ında Londra’da kiraladığı odasına yerleşir. İlk bakışta okurun rahatlıkla duygudaşlık kurabileceği, savaş sırasında kaybettiği karısıyla çocuğunun yasını tutan, müzikten anlayan, ince ruhlu bir beyefendi gibi görünür. Siyasi görüşleri nedeniyle 1933’te Almanya’yı terk ettiğini söyleyerek komşularının saygısını kazanan bu Alman, aslında insanlığa karşı işlediği suçlardan yirmi yıldır aranan bir beyin cerrahı, Nazi savaş suçlusu Dr. Otto Reitmüller’den başkası değildir. Yakalanma korkusuyla yaşayan doktorun paranoyasıyla birlikte gerilimin dozu da giderek artar. Pressburger sarsıcı finale doğru ilerlerken ahlak, sorumluluk ve ilahi adalet kavramları üzerinde durur. 1966’da okurla buluşan Cam İnciler hakkında, Braun’un gerçek kimliğinin ilk bölümde ortaya çıkmasını eleştirerek yazarın asıl meselesini ıskalayan tek bir yazı yayımlanmıştı. Roman çok geçmeden unutulup kayıp edebi hazineler arasında yerini aldı. Savaş suçlularının edebiyatta belli klişelere sığdırılarak tasvir edildiği o dönemde Pressburger’ın hedefi, sıradan bir insanla tüyler ürpertici suçlar işlemiş bir canavarı kendinde buluşturan Karl Braun karakteriyle, Hannah Arendt’in de vurguladığı gibi, Soykırım’ın faillerinin sapkın ya da sadist değil, “son derece insan” olduklarına işaret etmekti.


Basım Ayı/Yılı : 6/2023
Basım Yeri :
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 240
Ağırlık : 240
En / Boy : 12,5 / 20,5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0

Benzer Ürünler
  • Camus Düşüş’üne şöyle başlar: “Zamanımızın Kahramanı, sevgili baylar, tam olarak portredir, ama tek bir kişinin portresi değildir: Bütün kuşağımızın, en olgunlaşmış haliyle hepsinin kusurlarından oluşmuş bir portredir. Bana yine, insan bu kadar kötü olamaz diyeceksiniz, ama ben de size şöyle diyeceğim, eğer bütün o trajik ve romantik kötülerin var olabileceğine gerçekten inandıysanız, neden Peçorin’in gerçekliğine de inanmıyorsunuz?”

    Mağrur ve kafasının dikine giden ve müthiş karizmatik Peçorin, kendisini saran dünyadan boğulurcasına sıkılmaktadır. Harekete geçmek konusunda duyduğu büyük açlıkla bir dizi maceraya atılır: kaçakçılar, eşkıyalar, askerler, âşıklar ve rakiplerle karşılaşır ve arkasında kırık kalplerden oluşan bir iz bırakır. Lermontov’un romanı 1840’da yayımlandığında pek çok eleştirmeni kızdırmıştı, ama artık bir klasik.

    “Anlatı öyle bir hız ve kuvvetle akıyor ki, okur duramıyor.”

    - Vladimir Nabokov

    “Coşkulu ve gözüpek ... psikolojik bir inceleme gibi gücünü koruyor.”

    - Julian Barnes


    Basım Dili : Türkçe
    Basım Yeri :
    Sayfa Sayısı : 256
    En / Boy : 12 / 20
    Kağıt Cinsi : 2. Hamur
    Basım Tarihi : 7.2016
    ₺77,90
  • “Dünya Edebiyatının En Önemli Hikayesi.”

    - James Joyce

    Tolstoy’un, “Halk için yapılan bir edebiyat nasıl olmalı” tartışmalarına yanıt olarak kaleme aldığı hikâyeler bütün dünyada sürekli bir esin kaynağı olmuştur. Konularını daha çok Kutsal Kitap metinlerinden ve halk hikayelerinden alan Tolstoy, bu hikâyelerinde insanlığı doğruluğa, dürüstlüğe, sevgiye davet eder.

    “İnsan ne ile yaşar?” unutulmaz hikayeler arasına girerken, “Bir insana ne kadar toprak lazım?” adlı hikâye James Joyce tarafından övülmüş, Wittgenstein’ın sevdiği hikayeler arasında yer almıştır. Bu hikayelerin kahramanları genellikle soylular değil, yoksul insanlardır ve “Mum” adlı hikayede olduğu gibi halkın angarya ve zorbalığa karşı öfkesi çok açık ifadelerle verilir.

    Rusça aslından çevrilen bu derleme, günümüzde de Tolstoy’un düşüncesinin ve hayatının merkezi olarak ziyaret edilen Yasnaya Polyana Müzesi yöneticilerinden Galina Alekseyeva’nın önsözüyle sunuluyor.


    Basım Dili : Türkçe
    Basım Yeri : İstanbul
    Sayfa Sayısı : 115
    En / Boy : 12 / 20
    Kağıt Cinsi : 2. Hamur
    Basım Tarihi : 6.2019
    ₺40,18
  • Yaşlı bir denizci Thomas More’a, son seyahati sırasında tesadüfen keşfettiği Utopia adasını anlatır. Bu adanın yönetim biçimi, yasama, yürütme ve yargılama gücü, yurttaşların kamu haklarından yararlanmaları gerçekten de mükemmeldir. Ona göre Utopia bütün Avrupa devletlerinin yapılanmasına örnek oluşturacak ideal devletin ta kendisidir.

    Utopia’da yurttaşların birlikte çalışarak elde ettiği ürünler pazar yerlerindeki ambarlara getirilir. Halk her ihtiyacını bu ambarlardan karşılar, üstelik ücretsiz. Çünkü Utopialılar para kullanmaz. Hele paranın ana maddesi altın ya da gümüşe metelik değer vermez. Emeğin ortak kullanımının esas alındığı bu toplumda yiyecek sıkıntısı diye bir şey yoktur, hiç kimse dara düşmez, hiçbir yurttaş ailesinin geleceğinden endişe duymaz.

    Çünkü Utopia adaletin yeryüzündeki simgesidir.


    Basım Dili : Türkçe
    Basım Yeri :
    Sayfa Sayısı : 248
    En / Boy : 12 / 20
    Kağıt Cinsi : 2. Hamur
    Basım Tarihi : 1.2020
    ₺69,70
  • Don Kişot’u bilirsiniz, hani şu ince-uzun, sakallı, şövalye romanları okuya okuya sonunda şövalye olmaya özenen roman karakteri. Dulcinea del Toboso’ya âşıktır, kendi gibi zayıf, çelimsiz Rocinante adlı bir atı vardır. Seyisi-yardımcısı-dostu Sanço Panza ile atışır sık sık. İşte yeldeğirmenlerine savaş açan bu aşık, yaşlı şövalye, Miguel de Cervantes Saavedra’nın yazdığı bu romanın başkahramanıdır. Edebiyatta roman türünün başlangıcı sayılan ve birinci bölümü 1605 yılında yayımlanan İspanyol edebiyatının bu başyapıtı, yayımlandığı günden beri pek çok dile çevrildi, defalarca basıldı. Elinizdeki bu kitap, Türk edebiyatının önemli yazarlarından Reşat Nuri Güntekin tarafından Don Kişot’un kısaltılmış, Fransızca bir versiyonundan çevrildi. Kitapta yer alan resimler, Gustave Dore’nin Don Kişot için yaptığı gravürlerden seçildi. "Okur" olacak kişinin mutlaka okuyacağı kitaplar arasında yer alır Don Kişot. Bir başka deyişle Don Kişot’u okumamış kişi "okur-yazar" sayılmaz.


    Basım Dili : Türkçe
    Basım Yeri : İstanbul
    Sayfa Sayısı : 289
    En / Boy : 13,5 / 19,5
    Kağıt Cinsi : 1. Hamur
    Basım Tarihi : 8.2020
    ₺50,05
  • “Onu çeken, insanların mutsuzlukları içindeki halleriydi, insanların kendileri değildi, mutsuzluklarıydı ve insanın olduğu her yerde buna rastlıyordu, diye düşündüm, insankolikti o, çünkü mutsuzluk özlemi çekiyordu. İnsan mutsuzluktur, dedi hep, diye düşündüm, yalnızca budala olan bunu aksini savunur. Doğmak mutsuzluktur, dedi, yaşadığımız sürece de bu mutsuzluğu sürdürürüz, bir tek ölüm kesip atar bunu. Bu, hep mutsusuz demek değildir, mutsuzluk yoluyla mutlu olabiliriz, dedi, diye düşündüm.“

    Thomas Bernhard’ın son dönem romanlarından Bitik Adam, “dahi“ Glenn Gould, Goldberg Varyasyonları, piyano başında gelen ölüm ve intihar ekseninde sürülen bir iz: “Bitik adam“ Wertheimer“in mutsuzluk coğrafyasında, Bernhard anlatımı eşliğinde insanın koyu karanlıklarıyla yüzleşme çağrısı. Thomas Bernhard, zaman ilişkin gerçekliklerin ötesinde bir saydamlık.


    Basım Dili : Türkçe
    Basım Yeri :
    Sayfa Sayısı : 120
    En / Boy : 13,5 / 20
    Kağıt Cinsi : 2. Hamur
    Basım Tarihi : 6.2020
    ₺61,60
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı