Sesler geliyor delice, zindan ahırlarından,Garip ürpertiler sarıyor bedenleri, sehpalardan.Ürkek ürkek, adımları kovalıyor cinlerVe gölgelerde kayboluyor ansızın bürünen kinlerSoğuk ürpertiler vuruyor pencereye kırışık,Rüzgârlar ayak kovalıyor tenhalarda alışık.Zambaklar uyanıyor korkudan canlıca,Ve bir damla düşüyor bilmem nasıl kanlıca.Karabasan mı yoksa saklanan, başka ne?Yolunu kesiyor zindanda her köşe Kaçmak ne kifayet sanki her yön aynı.Yavaştan ayakların bağı çözülüyor, çekiliyor kanı. Duvarlardan bile çığlıklar geliyor dinmez,Acı sesleri yankılanıyor sanki dirilmez.Giden son yarasanın son çırpınışında,Sönüyor son kez aynadaki zindan kapanışında…
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.