Bugünün tarihi yazıldığında gelecek kuşakların, bugünlerde yaşanan gerçekleri bilme hakkı var. Türkiye’nin güney sınırı, terör üreten bir coğrafyaya dönüştürülmüştür. Suriye’de sınıra yakın bölgede yuvalanan El Kaide türü terör örgütleriyle Türkiye, Küçük Afganistan’la komşu durumuna getirilmiştir. Dünyada en fazla göçmeni barındıran ülke olan Türkiye, demografik yapının değişimi tehlikesiyle yüz yüze kalmıştır. Yozlaşmanın yaygınlaştığı, cehaletin bilgeliğin yerini aldığı toplumda güneş batarken, bilgi ve liyakat artık gereksizdir… Tarih, stratejik körlük ve kişisel ihtiras uçurumlarıyla, stratejik öngörü ve diplomatik olgunluk zirveleri arasında gidip gelen bir yolculuğun öyküsüdür. “Tanrı, iradesini hâkim kılmak için yeryüzündeki iyi insanları kullanır, yeryüzündeki kötü insanlar ise kendi iradelerini hâkim kılmak için Tanrı’yı kullanırlar” demişti, İtalyan düşünür, Giordano Bruno, 1600’lerde… Belgeler ışığında, “Yalanlar ve Gerçekler…”

 

Yayın Direktörü: Mehmet Bozkurt

Editör: Gökçe Şenoğlu

Son Okuma: Saliha Ulusoy

Kapak Tasarım: Ekin Başak Akgül

Sayfa Tasarım: Beyzanur Karabulut Koç

Sayfa Sayısı: 184 

Ebat: 13,7x21,5

₺91,70

“İlk şehirler, MÖ 4. binyılın ortalarından başlayarak, dünyanın çeşitli yerlerinde çoğunlukla birbirinden bağımsız olarak ortaya çıktı ve bazı aksiliklere rağmen, büyümeleri günümüze kadar devam etti. Şehirler, kırsal kesimden, sakinleri öncekilerden ve kırsal çağdaşlarından oldukça farklı koşullar altında yaşayan yeni insan yerleşimleri biçimleri olarak ortaya çıktı. Uzun zamandır dünya nüfusunun sadece küçük bir azınlığını barındırdıkları gerçeğine rağmen, doğdukları toplumlar üzerinde derin etkileri oldu.”

Şehirlerin Tarihi, antik çağlardan 21. yüzyıla kadar kentsel merkezlerin yükselişi ve gelişiminin hikayesini anlatıyor. MÖ 4. binyılda Yakın Doğu’daki ilk şehirlerin kurulmasıyla başlar ve Hindistan’daki İndus Nehri Vadisi’ndeki kentsel büyümenin yanı sıra Mısır ve Akdeniz’i çevreleyen bölgeleri incelemeye devam eder. Atina, İskenderiye ve Roma hem siyasi hem de kültürel olarak öne çıkar. Batıda Roma İmparatorluğu’nun yıkılmasıyla birlikte Avrupa şehirleri uzun bir zayıflama ve gerileme dönemine girmiştir.

Kitap Adı: Şehirlerin Tarihi

Kitap Yazar Adı: Andrew Less

Yayın Direktörü: Gülşen İşeri

Editör: Kadriye Kızıl Güzelkan

Kapak Tasarım: Gilas Coşkun

Sayfa Tasarım: Şenol Alanbay

Sayfa Sayısı: 156

Ebat: 16,5 x 23,5 cm

Tür: Tarih

Kağıt / İç Baskı: III. Hamur Enzo, 52 gr.

Cilt / Kapak: Amerikan Bristol 230 gr

 

₺100,10

Tarih boyunca İran coğrafyası radikal değişiklikler ve gelişmelere evsahipliği yapmış bir havza olmuştur. Kadim ve derin bir medeniyete sahip olan İran günümüzde de ilgi çekici özelliğini korumaktadır. 1979 yılında gerçekleşen İran Devrimi, 20. asrın en mühim olaylarından biri olarak karşımıza çıkmış, İran’ın adını “İran İslam Cumhuriyeti”ne dönüştüren İran Devrimi, İslam dünyasının yanı sıra uluslararası politikada ciddi ses getirmiştir. İran, sosyal bilimlerin birçok alanında dünyada ve ülkemizde farklı perspektiflerden anlaşılmaya çalışılan ve halen de çalışılmaya devam edilen bir ülke olmuştur.

İslam bize önce bilip sonra inanmamızı tavsiye eder. İran’ı bilmek, tanımak ve doğru anlamak sadece ülkemiz ve Ortadoğu açısından değil, İslam dünyası ve insanlık tarihi bakımından da oldukça mühimdir. Bu çalışma İran’ı her yönüyle akademik olarak ve disiplinler arası bakış açısıyla ele alan ve anlama çabası içine girmiş temel bir kaynak niteliği taşımaktadır. Prof. Dr. Hasan Onat İran’da 1980 başlarında devrimin gerçekleştiği dönemde klasik uluslararası ilişkiler bilgileriyle ne olup bittiğini anlamamız epeyi zaman almıştı. Geçmişte büyük bir imparatorluğun sahibi olarak, Ortadoğu ve Asya ekseninde büyük bir medeniyet yaratan ve bölgenin tarihine katkısı bulunan bir ülke olan İran’ın yapısı, Türkiye’nin değişik üniversitelerinden katkı yapan akademisyenlerin ve İran uzmanlarının çabasıyla, ilk defa kapsamlı bir şekilde ele alınıyor.

İran; tarihi, siyaseti, toplumsal ve dinsel yapısı, kültür, sanat ve medyası ile ilk defa bir bütün olarak gözler önüne seriliyor. Sosyal bilimlerin çeşitli dallarındaki öğrenciler, araştırmacılar, diplomatlar ve uluslararası ilişkiler akademisyenleri için bir başucu kitabı olacağı görülüyor. Bu eser için harcanan çabayı göz önünde tutarak, eseri yaratanları ve oluşmasına katkı yapanları tebrik ediyorum. Prof. Dr. Hasan Köni İran, bir bölgesel güçtür. Tarihi, Ortadoğu ve dünya politikalarındaki önemi bu ülkeyi ilgi çekici kılmıştır. Türkiye, komşusu İran’ın önemini dış politika değerlendirmelerinde daima göz önünde bulundurmuştur.

Türk diplomasisi de bu ülke ile ilişkilerinde gereken dikkati göstermeyi hiçbir zaman ihmal etmemiş, hem komşumuz olması ve hem de tarihsel ilişkilerimiz nedeniyle çıkarlarımız açısından dikkatle izlenmesi gereken bir ülke olmuştur. Bu nedenle İran’ın her yönüyle anlaşılması için elinizdeki eser hiç şüphesiz önemli bir kaynak niteliğindedir. Konularının uzmanları tarafından kaleme alınmış, İran’daki din-mezhep, iç ve dış politikalar ve kültür ile ekonomi yanında tarihsel geçmiş ve kurumların tahlilini gerçekleştiren çeşitli yetkin makalelerden oluşan bu eser, Türkiye’de İran çalışmalarına katkıda bulunabilecek bir nitelik taşımaktadır. Bu eserin dikkatle okunması halinde İran ile ilgili konular açıklık kazanacaktır. Bu suretle, İran daha iyi anlaşılabilecek, Türk dış politikası bakımından İran’la ilgili değerlendirmelerimiz daha sağlam esaslar üzerinden gerçekleşebilecektir. Böylelikle bu esere katkıda bulunanlar bu önemli ülkeyi aydınlatmaya çalışırken, Türk-İran ilişkilerini daha sağlam bir temele dayandırmaları da mümkün olacaktır. Büyükelçi (E) Prof. Dr. Ali Engin Oba


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 808
En / Boy : 16.4 / 24
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 2.2022
₺339,50

Propaganda aşağıdakilerin tümüdür:
Kurnazların işlettiği devasa bir mekanizmadır.
Beyin avcılarının mostrasıdır.
Kandırma ve yalancılık sanatıdır.
Amacı doğruluk değil, iknadır.
Gündelik sersemleştirme faaliyetidir.
Öğüterek, boyun eğmeyi kolaylaştırır.
Gücünü insanın zaaflarından alır.
Halk, onun ne istediğini bilmeyen parçasıdır.
Bakır yeteneklerden altın adamlar yaratır.
Dünyayı, düş görenlerin sırtında taşıtır.
Umutları ve hayalleri sokağa yayar.
Kitle hareketlerinin gözde silahıdır.
Her tarafı kaplayan yabani otlardan farksızdır.
Propagandanın muhteşem ilkesi şudur:
“Karşınızdakine derin bir arzu uyandırınız. O her şeyi kendiliğinden yapar...”


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 112
En / Boy : 13.7 / 21.5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2022
₺91,00

ARKA KAPAK YAZISI

Jön Türkler ve İttihatçılar kimlerdi?
İttihat ve Terakki bir ihtilal örgütü müydü?
İttihat ve Terakki’nin bir ideolojisi var mıydı?
İttihatçılar, Türkçü müydü?
Hangi gelişmeler İttihat ve Terakki’yi iktidara getirdi?
Balkan Savaşı’ndaki bozgun ve göç faciasının sebepleri nelerdi?
31 Mart ayaklanması İttihat ve Terakki’ye tepki miydi?
Balkan komitacılığı nedir? 
Teşkilat-ı Mahsusa yasal bir örgüt müydü?
Yedi yılda; üç savaş, bir seri ihtilal, darbe ve ayaklanma, toplumu nasıl etkiledi?
Sınırsız cesaretleri ve müthiş ataklıklarıyla bir döneme mühür vuran silahşorlar, birer serüvenci mi, yoksa delilik derecesinde vatanseverler miydi?
Jön Türk hareketinin öncülerinden, yazar, şair ve Osmanlı İmparatorluğu’nda, 19. yüzyılın en önemli devlet adamlarından birisi olan
Ziya Paşa’nın: 
“Kalkın ey felâh-ı vatan dediler, kalktıkHerkes oturdu biz ayakta kaldık...”
Dizeleri, kendilerinden sonra gelenler için de geçerli mi?
Cumhuriyeti iyi anlayabilmek için 1908-1918 dönemine bakmak gerekiyor...

 

Kitap Adı

İttihat ve Terakki İsyankar Doğanlar

Kitap Yazar Adı

Osman Pamukoğlu

Editör

Mehmet Bozkurt

Yayıma Hazırlayan

Hasan Basri Başkaya

Kapak Tasarım

Ahmet Uzun

Dizgi

Mutlu İnan

Sayfa Tasarım

Şenol Alanbay

Dağıtım Tarihi

19.11.2020

Sayfa Sayısı

304

Ebat

13,7 x 21,5

Kağıt / İç Baskı

III.Hm. Enzo 52 gr.

Cilt / Kapak

Amerikan Bristol

ISBN / Barkod

9789751041340

₺161,00

Elinizdeki kitap son dönemde kamu kurumlarındaki usulsüzlük iddialarıyla ilgili olarak yazılmış en kapsamlı çalışma. Tek cümleyle özetlenecek olursa, bir Türkiye gerçeği!..

Büyük rakamların konuşulduğu, ilginç ilişkilerin döndüğü şaşırtıcı olayları adeta polisiye bir film izler gibi, bir solukta okuyacaksınız.

Uğur Dündar

 

Sevgili kardeşim, dostum Murat Ağırel, “Yeni Türkiye’yi” pek güzel anlatan, Tevfik Fikret’in “Han-ı İştiha” şiirinde “çatlayıncaya kadar yiyen” tanımına cuk oturanları, devleti soyanları korkudan titreten bir kitaba imza attı: Şaki: Korumalı devlet soygunu! Eline sağlık kardeşim!..

Ümit Zileli

 

Okuduğunuz kitap bir sürecin hukuk devletinin olmazsa olmazı yargı sürecinin son halkası olan Sayıştay raporlarına yansıyan talan düzenini anlatmakta. Kim yapmış, nasıl yapmış, kimlerle yapmış, kimler görmezden gelmiş sorularının yanıtlarını kendiniz arayacak ve bulacaksınız.

Celal Ülgen

 

Murat Ağırel zor ve az yapılan bir şeyi yapmış; Sayıştay raporlarını inceleyip araştırmış. Ama daha da önemlisi kamuoyundan ve TBMM’den kaçırılan raporları yazmış.

Soygunlar hep oldu, olacak. Önemli olan soygunları araştıracak, sorgulayacak, denetleyecek ve sonunda adalete hesap verecek sorumluların ortaya çıkarılması ve caydırıcı mekanizmaların oluşturulmasıdır. Demokrasilerin farkı budur. Adaletin olmadığı, basın ve hukuk kurumlarının sessizleştirildiği dönemlerde bu kitaplar toplumun haykırışı ve gelecek için tarihe düşülmüş notlardır.

Ceyhun İrgil

 

“Ben yaparım olur. Ben harcarım olur. Ben göz yumarım olur. Ben izin veririm olur” mantığının devlete hâkim olması. En başta da vatandaşın cebinden çıkan ve kimi zaman “katrilyonlara” ulaşan her bir kör kuruşun, muktedirler tarafından har vurulup harman savrulması, kimi zaman da peşkeş çekilmesi. Genç meslektaşım Murat Ağırel, Sayıştay dosyalarını didik didik ederek hazırladığı bu kitapta, işte “Yeni Rejim”in bu affedilemez arızalarından birini daha ortaya çıkarmaya yardımcı oluyor. 

Zafer Arapkirli  

Sayfa Sayısı : 184

Ebat : 13.7x21.5

Kağıt/İç Baskı : III Hm Enzo 55 gr

Cilt/Kapak : Amerikan Bristol 230 gr

₺88,20

Kitabın ilk yayınlanışından bu yana seneler geçmesine rağmen, nefret ve korku halimizde herhangi bir değişiklik yok. Hâlâ nefret ediyor, korku duyuyor, ölüyor, öldürüyoruz. Dünya ateşler içinde yanıyor. İnsanlıktan mı çıktık, yoksa insanlık hali dediğimiz tam da bu mu? Terör ve korku hayatımızın vazgeçilmez tamamlayıcıları arasında çoktan yerini almış durumda. Kullanılan araçların niteliğinde kısmi değişiklikler olsa da henüz gerçek potansiyelini gizleyen büyük bir tehlikenin ortasındayız.

Çevremizde uçuşan minik şey bir sinek mi, yoksa istihbarat toplayan bir drone mu? Yüz tanıma sistemiyle hedefinin alnına kilitlenmiş, içinde yüksek düzeyli patlayıcı taşıyan bir suikast silahı olabilir mi?

Teknolojinin hızla gelişmesi çevremizi daha mı korunaklı kıldı? Güvenlik duvarları yükselirken; terör, o duvarları tırmanacak araçları yarattı. Terör saldırıları geçmişte de o günün teknolojisinden faydalandı. Bu halde; terörle mücadelenin vizyonu nasıl olmalı?

Elinizde tuttuğunuz bu kitap 11 Eylül saldırılarının hemen ardından yazıldı. Kitap, terörizmin farklı boyutlarıyla incelendiği denemelerden oluşuyor. Uluslararası İlişkiler Uzmanı Deniz Ülke Arıboğan, terörü bir mücadele stratejisi olarak reddediyor ve onunla mücadele edebilmek için çok yönlü bir analizin önemli olduğunu düşünüyor. 

Sayfa Sayısı : 208

Ebat : 13.7 x 21.5

Kağıt/İç Baskı : III Hm Enzo 60 gr

Cilt/Kapak : Amerikan Bristol 230gr

Kapak Tasarımı : Şevval Ulusoy

₺100,10

Türkiye… Eski Dünya’nın en çalkantılı bölgesinin coğrafi olarak kıyısında, siyaseten ise tam ortasında. Zihniyetiyle Avrupalı olmaya çalışan ama yüreğiyle hep Ortadoğulu, Asyalı kalan bir ülke. Son yıllarda giyindiği yeni bir kimlik, benimsediği yeni tercihler var. 

Kimilerinin eksen kayması, kimilerininse stratejik derinlik dediği yeni Türk dış politikası, bölgedeki güçler dengesi için bir mihenk taşı. Türkiye artık net bir biçimde yumuşak gücünü ön plana çıkarması gereken ve ekonomik-sosyal ittifaklarla derin bir strateji oluşturmak durumunda olan bir barış gücü.

 

Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, Büyük Resmi Görmek’te Türk dış politikasının yeni tercihlerini ve üçüncü yol stratejisini analiz etmekle kalmıyor; küresel sistemin anbean değişen yeni yüzünü, devletler ve küresel sermaye arasındaki gerilimi, global bir analiz içinde Arap Baharı’nın nereye oturduğunu, İran-Türkiye-Irak-Suriye hattındaki yeni güç dengelerini, ABD ve Rusya’nın bölgeye ve dünyaya dair perspektiflerini ve Türkiye’nin kendi içinde yüzleştiği temel meseleleri de masaya yatırıp resmin tamamını göstermeye çalışıyor.

Sayfa Sayısı : 176

Ebat : 13.7x21.5

Kağıt/İç Baskı : III.Hm Enzo 60gr.

Cilt/Kapak : Amerikan Bristol 230gr

Kapak Tasarımı : Şevval Ulusoy

₺88,20

Bilim dışında bilgi kaynağı olduğunu iddia edenler yanılmaktadır, ki bunun tarihte sayısız örneği mevcuttur. Ne mitolojiler ve dinler ne büyü ne de falcılık bilgi kaynağıdır. Tarih boyunca bilim adı altında “yalancı bilimler” (psödobilim) diyebileceğimiz; kehanet, astroloji, sihirbazlık, “gizli” (okült) bilimler gibi konular insanlara bilim diye sunulmuştur. Ama bunların hiçbiri bilim değildir; arkalarında ya safdil inanış ya da düpedüz sahtekârlık vardır.

 

İnsan, düşünmeye başladığı andan itibaren merak ederek öğrenmek, çevresinde olan biteni anlamak istemiştir. Bu biyolojik evrimin insana verdiği bir dürtüdür. İnsan, fiziksel olarak zayıf bir varlıktır. Ne kendini koruyabilecek doğal silahları (boynuz, tırnak, zehir vb.) ne de hız, uçmak gibi düşmanlarından kaçışını kolaylaştıracak becerileri vardır. Tek silahı aklıdır.

 

“Sorgulamanın cezalandırıldığı bir toplumda gelişme nasıl oldu?” diye düşünebilirsiniz. Bunun cevabı basittir: Her toplumda asi kafalar, her türlü ceza ve zorlamaya karşı duyduğunu, gördüğünü sorgulayan zeki bireyler türer. İşte yenilik ve gelişme bu nadir kişilerin sorgulamaları ve yeni düşünceler üretmeleri sayesinde olmuştur.

₺105,00

İmparatorluk Politikası’nda, yayılımcı bir politika izleyen Amerika’nın sürdürmeye çalıştığı bu imparatorluk inşası özgün bir anlayışla sunuluyor.

Petras, bu imparatorluk inşasının ülke içindeki temelleri nasıl bozduğunu, özellikle Suriye ve İran vakalarında askeri müdahale yerine diplomatik görüşmeleri amaçlaması gereken Amerikan hükümetinin bu yaklaşımını değiştirmeye nasıl da mecbur bırakıldığını gösteriyor. Petras’a göre yayılımcı politikalar, elitler, Siyonist güç yapılanması, yurtdışındaki direniş hareketleri, milliyetçi rejimler ve Amerikan kamuoyunda çok taraflı bir güç mücadelesi yaşanıyor. Ancak bu karmaşık boyutlara ulaşmış güç mücadelesinin çözümü ne olmalı?

Sonu gelmeyen savaşlara zorlanan Amerika, ırkçı ve sömürgeci başka bir devletin maşası olarak yönetilmeye devam ederek tam bir polis devleti haline mi gelecek, yoksa Ortadoğu’daki karışıklıklardan uzak durmaya çalışan, bağımsız ve demokratik bir cumhuriyet olarak köklerine mi dönecek?


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 208
En / Boy : 16,5 / 23,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 2.2016
₺109,20

“...Benan Kepsutlu araştırmacı gazeteciliğe dayanan, daha doğrusu gazeteciliği bilimsel esaslara dayandıran bu çalışmasıyla övgüyü hak ediyor. Kendisi olayların ve çatışmaların içinde bulunmakla kalmamış, bu olayların tarihi, iktisadi ve siyasi köklerini soğukkanlı bir şekilde ortaya koymuştur...”

- Prof. Dr. Ahmet Tabakoğlu Marmara Üniversitesi Ortadoğu ve İslam Ülkeleri Enstitüsü Müdürü

“...Literatürdeki petrol gerçeği ve İsrail’in güvenliğinin ABD’nin Ortadoğu politikalarının temelini oluşturduğu varsayımına itiraz ederek yeni başlıklar ekleyen ve klasik anlatımın dışına çıkan Kepsutlu, akıcı bir üslup ile iddialarını kanıtlayarak başarılı bir çalışma ortaya koymuştur...”

- Prof. Dr. Zekeriya Kurşun Ortadoğu ve İslam Ülkeleri Araştırmaları Enstitüsü Siyasi Tarih ve Uluslararası İlişkiler Başkanı

“... Akademik titizlik ile gazetecilik merakının çok kararında harmanlandığı bu kitapta hem Ortadoğu’nun tarihinden kesitler hem de Suriye, IŞİD, Ortadoğu’da Kürtler gibi son dönemin en tartışmalı gündem maddeleri yer alıyor...

Daha ne olsun! Elinize sağlık Benan Kepsutlu.”

- Ahmet Hakan - Gazeteci

“... Bir gazeteci olarak, pek çoğuna bizzat tanıklık etmiş olan Benan Kepsutlu, karşılaştırmalı olarak Clinton, W. Bush ve Obama’nın Ortadoğu’ya nasıl baktıklarını ve Amerikan çıkarlarını nasıl koruduklarını son derece çarpıcı bir şekilde anlatıyor...”

- Mithat Bereket - Gazeteci

 


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 312
En / Boy : 16,5 / 23,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 2.2016
₺154,00

Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlığına panzehir

“Yalanlardan arındırılmış Atatürk ve Cumhuriyet gerçeği”

“Bir zamanlar gelir, beni unutmak veya unutturmak isteyen gayretler belirebilir. Fikirlerimi inkar edenler ve beni lanetleyenler çıkabilir. Hatta bunlar benim yakın bildiğim ve inandıklarım arasından bile olabilir. Fakat ektiğimiz tohumlar o kadar özlü ve kuvvetlidir ki bu fikirler Hint’ten, Mısır’dan döner dolaşır, gene gelir feyizli neticeleri kalpleri doldurur.”

- Mustafa Kemal Atatürk, 1937

İşte Panzehir’de Atatürk’ün fikirlerini inkar edenlerin, onu unutturmak isteyenlerin, onu lanetleyenlerin yalanlarına, çarpıtmalarına ve iftiralarına tamamen belgelere dayalı olarak bilimsel cevaplar verilmiştir.

“Atatürk düşmanı, yobaz-liboş takımının yalanlarına tarihçi-yazar Sinan Meydan, tokat gibi cevaplar veriyor.”

- Uğur Dündar,  Sözcü 3 Haziran 2015


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 568
En / Boy : 13,7 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 10.2017
₺255,50

“Biz artık bir imparatorluğuz ve harekete geçtiğimizde kendi gerçekliğimizi yaratırız. Sizler tüm mantığınızı kullanarak bu gerçekliği incelerken biz yeniden harekete geçer; daha yeni, başka gerçeklikler oluştururuz; siz bunu da incelersiniz ve işler bu şekilde sürüp gider. Biz tarihin aktörleriyiz… Ve siz, siz hepiniz, biz her ne yapıyorsak onları incelemekle yetineceksiniz.” 

Eski Başkan George W. Bush’un başdanışmanı 17 Ekim 2004 tarihli New York Times Magazine’den alıntılanmıştır. Dünyada var olan düzeni kim kurguluyor? Yükselen yeni güçler kimler? Güç dengeleri bozulunca dünyada neler olacak? Biz daha bu soruları sorarken, cevapları kimler önceden belirledi?

Buzdağının ardında saklanan gerçekler neler ve bu gerçekler nelere gebe? Sayısız sıfatının yanı sıra dünyanın önde gelen siyasi eleştirmenlerinden olan Noam Chomsky; 2007’den 2011’e kadar, Brezilya’dan Kore’ye, Ortadoğu’dan Afrika’ya, dünyanın dört bir köşesinde gelişen olayların ardında yatan gerçekleri irdeliyor ve dünyanın hâkimi olan süper güç Amerika Birleşik Devletleri’nin, bu sıfatını koruyabilmek adına uyguladığı çifte standartları gözler önüne seriyor.

Chomsky’ye göre, tarihi unutkanlık çok tehlikeli bir olgu, zira ahlaki ve entelektüel dürüstlüğü zayıflatmakla kalmıyor, aynı zamanda ortaya çıkacak yeni suçlar için de zemin hazırlıyor. Geleceği Kurgulamak, Chomsky’nin keskin ve ezber bozan yaklaşımıyla kaleme aldığı makalelerinden oluşan ve geleceği şekillendiren geçmişi unutmamak adına hazırlanmış bir derleme.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 272
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 6.2016
₺120,40

Müslüman mahallesinde salyangoz satmayı değil, “salyangoz olmayı” anlatıyor bu kitap.

Salyangoz’un ardında bıraktığı iz, kitapta evlerinin yolunu kaybetmekten korkup yola ekmek parçaları bırakan Hansel’le Gratel’in masalındakine benziyor nedense. Ya da kilometrelerce uzaktan birbirinin sesini duyan yunusların, son kez 24 Nisan’da başına geleni bir kez daha yaşamamak, dahası hayatta kalmak için geliştirdikleri hassalarını hikâyeleştirerek anlatıyor. Salyangoz’un izinden giderken, kendinizi sahipsiz ölülerin dev maşatlığında bulursanız, bu da Salyangoz’un suçu olmayacaktır


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 168
En / Boy : 14 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 9.2014
₺81,20

Memleket Hikâyeleri’nin unutulmaz yazarı Refik Halid Karay’ın 1938-1965 yılları arasında Tan, Akşam, Yeni İstanbul, Zafer gibi dönemin en çok ses getiren gazete ve dergilerinde yayımlanan eserleri Memleket Yazıları dizisinde yeniden hayat buluyor. Karay’ın muharrir kimliğinin ayrılmaz bir parçasını oluşturan gazeteci ve fıkracı yanı böylelikle 18 kitaplık bir diziyle okurlarına ulaşıyor. Memleket Yazıları 1938-1965 ile Türkiye tarihinin en hareketli döneminde memleketin geçirdiği siyasi, kültürel, kentsel dönüşümler konusunda Refik Halid’in neler düşündüğü, Osmanlı geçmişini nasıl değerlendirdiği ve hatırladığı, tek parti iktidarı sırasında ve demokrasinin tesis edilmeye çalışıldığı yıllarda memleket gündemine nasıl baktığı daha iyi anlaşılacaktır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 552
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 6.2014
₺262,50
Tükendi

Özgün üslup, beklenmedik yerden bakış ve gülümseyen bir sertlikle şekillendirdiği muhalefet anlayışı ile artık kaybettiğimiz bir yaşamın kültürel değerleriyle bizi tanıştıran Hayko Bağdat’ın üç ayrı kitabını tek edisyonda birleştiren Haykoloji’yi bir solukta okuyacaksınız.
 
Salyangoz, Gollik ve Kurtuluş Çok Bozuldu kitaplarını bir araya getiren bu külliyat ile bir arada yaşamanın keyifli kaçamağından geriye, gittikçe katılaşan gündelik yaşamınıza dönmek gelmese de içinizden, bir bakmışsınız ki pembe gülüşler, kırık mavi hüzünler, kırmızı dostluklar ve yemyeşil bir umutla dolmuşsunuz…
 
Siyah ile beyaz, ağır ile hafif ve köşesi olmayan her duygu Haykoloji ile aklınızda yeni bir soru işareti daha uyandırabilir…


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 407
En / Boy : 13,7 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 12.2016
₺148,40
1
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı