Elinizdeki kitap, savaşın gölgesinde yok olan hayalleri yıkılan evleri, ölen insanları, savaşın gölgesin deki kırık kalpleri özetle Suriye Savaş'nda Suriye Halkı’nın yaşadığı gerçek olayları ve acıları anlatıyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 120
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 2.2018
₺51,00

Elinizdeki kitap Suriye krizini tarihi arkaplanıyla beraber ayrıntılı bir şekilde incelemektedir. Kitap, "Tüm Yönleriyle Suriye Devrimi" ismiyle 2016 Mayıs ayında yayınlanan kitabımızın 2018 Mart ayına kadar güncellenmiş 2. cıldıdır. Bu açıdan kitabın 800 sayfalık ayrıntılı bır araştırma olan birinci cıldının bir devamı olarak görülmesi, hala devam eden Suriye krizinin dinamik boyutu göz önüne alınarak incelenmesi gerekmektedir. Bu nedenle Suriye krizine ilişkin detaylı anlatımdan özellikle kaçınılmış, tekrara düşülmemesi için zaten birinci ve temel teşkil eden cildin okunmuş olduğu ön kabulü ıle ayrıntıya kaçmayan bir metod tercih edilmiştir. Kitabın ana muhtevasını oluşturan ilk cıldını okumuş bulunan okurlarımız için hatırlatma olması, ilk defa bu cildi inceleyecek okurlarımız için de yeterince anlaşılır olması amacıyla bazı temel bilgiler burada da tekrarlanmıştır. Bu ciltte, 2016-2018 döneminde Suriye krizinde yaşanan Fırat Kalkan' ve Zeytin Dalı Harekatlan, Viyana ve Astana görüşmeleri, Halep Kuşatması ve Katliamı, Hama Operasyonu gibi gelişmeler ile bölgesel ve küresel aktörlerin Suriye bağlamında bu dönemde attıkları adımlar ve gösterdikleri tutum incelenmiştir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 224
En / Boy : 16 / 23,5
Kağıt Cinsi : 1. Hamur
Basım Tarihi : .
₺100,00

Hakim medeniyetin kafa kesmede usta olduğu bilinmeyen bir şey değil. Hala da devam ettiği bir gerçek. Ancak son asırda kafa kesmekten daha şedid bir uygulamayı devreye soktu: O da tasgir/kafa küçültme. Belki kafa kesme sürecini birinci aşama, kafaları/akılları küçültmeyi de ikinci aşama olarak görmek ve değerlendirmek daha doğru olur. Kafaları küçültme Batının yaptığı alçaklıkların en etkili olanı. Bütün kafaları kesemedi ama bütün kafaları (istisnalar hariç) küçültmeyi gerçekleştirdi. On beşinci asırda başlattığı uğursuz yürüyüşünü yirminci asırda tamamladı ve kafaları istediği ebada (kullanabileceği seviyeye) indirgedi. Sadece küçültmekle kalmadı, halife olarak yaratılan insanı kendisine (laboratuvarına) bağımlı hale getirdi. Artık yeryüzü küçük kafalılar/akıllılarla doldu taştı.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 144
En / Boy : 14 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2018
₺43,20

Tarihci ve Yazar Prof. Erich Feigl, 1931 yılında Viyana'da doğdu. Öğrencilik yıllarında başladığı yazarlık yaşamını, televizyon için belgesel programalr ve filmler yaparak sürdürdü. Feigl, Orta Doğu, Uzak Doğu, Orta Asya ve Amerika gibi çeşitli bölgelerde dinler ve kültürlerle ilgili araştırmaları sonucunda, çok sayıda belgesel film ve biyografiler hazırladı.

Türkiye ve Türklerle ilgili konulara yönelerek, Osmanlı tarihini irdelediği filmler de yapan Feigl, yakın arkadaşı Türkiye'nin Viyana Büyükelçiliği Çalışma Ataşesi Erdoğan Özen'in 1984 yılında Ermeni teröristlerce şehit edilmesinden sonra, Ermeni terörizmi konusunda kapsamlı araştırma yapmaya yöneldi.

Ermeni terör örgütü ASALA ile Ermeni diasporasının soykırım iddialarının, Ermeni yazar Aram Andonian'ın ortaya attığı gerçek dışı bazı belge ve fotoğraflardan kaynaklandığını kanıtlayan Prof. Feigl, elde ettiği bilgi ve belgeleri "Bir Terör Efsanesi" adlı kitabında topladı.

Feigl, Türkçe, Almanca ve İngilizce yayımladığı kitabı Erdoğan Özen'e ithaf etti. Sayısız kitap ve filme imza atan Prof. Erich Feigl, yaptığı çalışmalar nedeniyle Avusturya Cumhuriyeti Bilim ve Sanat Şeref Nişanı ve Viyana Eyaleti Altın Hizmet Madalyası ile ödüllendirildi.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 167
En / Boy : 21,5 / 26,5
Kağıt Cinsi : Kuşe
Basım Tarihi : 1.2007
₺112,00

Homo sapiens olarak da bilinen ilk insanların iki yüz bin yıl önce Afrika kıtasında evrimleştiğine inanılır. İnsanların basit araç gereçlerle başlayan icat yolculuğu hayal bile edemediğimiz bir seviyeye ulaştı. Her geçen gün yeni başarılara doğru ilerleyen bir tarihin kaydını tutmak zor. Ama Profesör Shobhit Mahajan bunu ustalıklı bir şekilde yapıyor. İnsanların dehasının somut örneklerini gördüğümüz icatlar dünyasının izini tarihöncesinden  sürmeye başlayıp 21. yüzyıla kadar getiriyor. İlk baltalar, ilk tarım aletleri, ilk buharlı makineler, ilk bilgisayarlar; ulaşımdaki ilerlemeler, genetik bilimindeki yenilikler, günümüzde yokluğunu bile düşünemeyecek kadar normalleştirdiğimiz teknolojik aletlerin ilk adımları...

Hepsi İcatların Öyküsü’nde tüm ayrıntılarıyla anlatılıyor, her sayfayı tarihin önemli bir anı süslüyor. Siz de bu anlara şahit olup ufak bir zaman yolculuğuna çıkmak istemez misiniz?


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 176
En / Boy : 19,5 / 23
Kağıt Cinsi : Kuşe
Basım Tarihi : 1.2018
₺199,75

Sezar'ın, Brütüs tarafından işlenen suikastle öldürülmesi, Roma İmparatorluğu'nda siyasi sonuçlar doğurmuştu. Brütüs'ü Sezar'ın “kötü adam” olduğuna inandıran suikastçı muhalifler, belki de ilk stratejik suikaste de imza atmış oluyorlardı.

Tarihi belleğimizin “Sen de mi Brütüs?”ü bir halk özdeyişine dönüştürdüğü bu acı yüklü sözcük, Doğu Roma'dan Batı Roma'ya, Avrupa'dan İslam topraklarına kadar ulaştı.

Hz. Peygamber'in (s.a.v.) bir grup Mekkeli tarafından öldürülmeye kalkışılması İslam tarihindeki ilk suikast planı olarak anılabilir. Ama o suikastın özel bir yanı daha vardır ki o da Mekke'de hâkim olan düşüncenin Arap geleneklerindeki dengeyi gözeterek bu suikastı işlemeye çalışmasıdır.

Ancak İslam tarihindeki suikastler burada kalmadı. Hz. Ömer'i, Hz. Osman'ı suikastlerle kaybetti İslam dünyası.

Anadolu'nun güçlü devleti Selçuklu'da da yaşandı, koca Çin İmparatorluğu'nda da.

Osmanlı'nın kaderinde de etkili oldu suikastler. Fatih'i kendi aşçısı zehirleyerek öldürdü. Genç Osman genç yaşında suikastle ortadan kaldırıldı.

2. Abdülhamid'e bir cuma selamlığı sonrasında düzenlenen suikast herhalde hala tazeliğini koruyor…

Enver Paşa'ya, Talat Paşa'ya, Cemal Paşa'ya suikastlerin eli değmedi mi?

Tarih, Osmanlı'nın zayıf döneminde suikastlerin ağır ve acımasız yüzünü gösterdi ama suikastçilerin vatanı yoktu. ABD'nin en kudretli Başkanı Lincoln ve ABD'ye büyük emek vermiş Martin Luther King de nasibini aldı suikastlerden Kennedy de…

Ama tarihin en acı suikastlerinden birisi herhalde Gandhi'nin yaşadıklarıdır.

Hayatını Hindistan'a adayan, mütevazılığı ve felsefesiyle hala mesajları etkisini koruyan bir lider nasıl olur da bir Hindu tarafından öldürülür?

Evet, yakın tarihimize de Mumcu, Kışlalı, Üçok, Dink suikastleriyle damgasını vuran olaylar zincirine Pakistan'dan Butto'yu da eklemek lazım…

Neden oldu? Amaçları neydi? Sonuçları ne oldu? Ardında kim vardı?

Bu kitap bir yandan suikast kavramını ele alırken, bir yandan da tarih üzerinde etkili sonuçlar doğuran suikastlerden 12 adetini ele alıyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 200
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 12.2015
₺46,20

1960’larda, maaşıyla 28 adet Cumhuriyet altını alan bir memur, bugünlerde sadece 3 tane alabiliyor. Yani insalık, “gizli efendileri” tarafından giderek daha fazla köleleştirilmeseydi, bugün ortalama bir çalışan sadece birkaç aylık maaşıyla, bir ev alabilecekti...

İşte; insanların boynundaki görünmez zincirler, kölelik sistemi ve tarihten günümüze uzanan hikayesi...

Peygamberlerin gösterdiği “gerçek” neydi ki köleler kitleler halinde onları izledi?

Dinler köleliğe karşı ortaya çıkmışken, nasıl kölelik sisteminin bir parçası haline getirildi?

Tanrı’nın Krallığı neydi ve O’nun yetkilerine neden kimse ortak olamazdı?

Tarihin en şiddetli kölelik sistemi bugün nasıl işliyor?

13:16: Küçük büyük, zengin yoksul, özgür köle, herkesin eline ya da alnına bir işaret vurduruyordu.

13:17: Öyle ki, bu işareti, yani canavarın adını ya da adını simgeleyen sayıyı taşımayan ne bir şey satın alabilsin, ne de satabilsin. (İncil, Vahiy: 13/16-17)

Sistemi yöneten sahte efendilerin sonu ne olacak?

Derken biz onu, hem de sarayı ile yere geçiriverdik. O vakit Allah’a karşı yardımına gelecek taraftarı da olmadı, Kendini kurtaracaklardan da değildi. (Kasas Suresi- 81)


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 128
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2017
₺82,50

Beylik dönemindeyken Al-i Osman; devlet olduğunda da Devlet-i Aliyye, Devlet-i Ebed-Müddet (Ebedi Devlet), Memalik-i Mahruse (Korunmuş Memleket); Batılı kaynaklarda Turchia, Turkey ve Türk İmparatorluğu, İlber Ortaylı, Erhan Afyoncu gibi önemli tarihçiler tarafından da Batı Türk İmparatorluğu olarak adlandırılan Osmanlı İmparatorluğu; kimilerine göre 623, kimilerine göreyse 620 yıl boyunca Afrika’dan Asya’ya, Macaristan’dan Yemen’e kadar geniş bir coğrafyada çok sayıda dini ve etnik gruba son dönemlerine kadar başarıyla hükmetmiş bir cihan devletiydi.

Şehzade olduğu halde porfirogenetos (sarayda doğmak) olmadığından şehzade sayılmayan padişah oğulları kimlerdir?

Annesi harem kurallarına uymuş olsa belki de Kanuni’nin yerine padişah olacak Üveys Paşa kimdir?

Hangi şehzadenin çocuğu Yavuz Sultan Selim’e karşı Mısır’da savaşmıştır?


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 448
En / Boy : 14 / 23
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2015
₺104,00

Çin Nasıl Kapitalist Oldu?, Çin’in geçtiğimiz otuz beş yılda tarıma dayalı kapalı bir sosyalist ekonomiden uluslararası arenada nasıl da yenilmez bir iktisadi güce dönüştüğünün olağanüstü ve beklenmeyen hikayesini anlatıyor.

Yazarlar asli kaynaklarını kullanarak büyüyen Çin ekonomisi tartışmasını yeniden canlandırmış, Çinli liderlerin yaptığı reformların kapitalist bir ekonomi yaratma yolunda özellikle yapılmadığını ve Çin’e piyasayı ve girişimciliği tekrar getiren şeyin “marjinal devrimler” olduğunu söylemektedirler. Batı’dan alınan dersler geleneksel Çin felsefesi olan “gerçeği olgularda arama” ile birleştirilmiştir. Kapitalizme yüzünü dönen Çin kendi kültürel kökenlerini kucaklamıştır.

Çin Nasıl Kapitalist Oldu? Çin ekonomisinin geleceğiyle ilgili genelgeçer bilgilere karşı çıkarken Çin daha fazla büyüme için müthiş bir potansiyele sahip olsa da geleceğinin devletin güç ve fikirler konusundaki tekelciliğinden dolayı karanlık olduğunu söyler. Coase ve Wang Çin’de uzun ve saygın bir geleneği olan fikir piyasasının gelişiminin Çin’in sosyal uyum rüyasını gerçekleştirmek için vazgeçilmez olduğuna dikkat çekerler.

“Sabırlı okuyucular modern iktisat tarihindeki en sıradışı değişimi derinlemesine anlamakla ödüllendirileceklerdir.”

- The Wall Street Journal

“Bu kitap, piyasalar ve tarih üzerine yaptığı vurgularla fevkalade önemlidir.”

- The Washington Times

“Çin’in nasıl dünyanın en iyi ikinci ekonomisine sahip olduğunu merak eden herkes bu ilginç kitabı okumalı.”

- The LSE Review of Books

“Bu, Çin’e olduğu kadar tüm iktisadî değişim literatürüne çok büyük bir katkıdır. İktisadî değişim ve gelişim üzerine bütün literatürde benim bildiğim kadarıyla bir toplumun evrilmek için kör topal çabalaması ve özellikle de Çin’inki kadar uzun süren ve çok uzun bir yol alınan bir evrim ile ilgili böylesine detaylı bir çalışma yoktur.”

- Douglass C. North, 1993 Nobel İktisat Ödülü sahibi

“100 yaşını geçmiş Ronald Coase ve Ning Wang, Çin’in Mao’nun hükmü altındaki sosyalizmden bugünkü özgün kapitalist ekonomiye kesintili geçişi hakkında merak uyandıran ve kapsamlı bir yorum yazmışlardır. Çin veya sosyalizm çalışan hiçkimse bu kitabı kaçırmamalı.”

- Richard Epstein, Chicago Üniversitesi Hukuk Fakültesi

“Bu kitap iktisat alanında ve Çin hakkındaki çalışmalarla ilgili yazılmış en iyi eserlerdendir; sâdece bugün için değil, gelecek için de.”

- Chenggang Xu, Hong Kong Üniversitesi

“Coase felsefesi ve politikası, “gerçeği olgularda arama” gibi -kendisine de şirketler, piyasalar ve kanunlar hakkındaki çığır açan analizleriyle ilgili esin kaynağı olmuş- çok basit bir ilkeye dayanan bir toplumu inceliyor. Tekrar tekrar daha verimli bir sosyalizm arayışında olup karşısında her seferinde kapitalizmi bulan Çin hakkında büyüleyici ve sıradışı ve düşünmeye zorlayan bir kitap.”

- Stephen Littlechild, Emekli Profesör, Birmingham Üniversitesi ve Cambridge Üniversitesi

 


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 460
En / Boy : 13 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 9.2015
₺176,00

Türk ulusu kendisini esaretten, vatanını işgalden kurtarmak için yıllar sü­ren harplerin ortaya koyduğu ekonomik yıkıntıya, savaş makinesinin genç ve dinamik nüfusu yok eden insan gücü kaybına rağmen, kadın - erkek ayrımı yapılmaksızın her yaştaki insanıyla Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün liderli­ğinde olanaksızlıklara rağmen inanılmazı başarmış ve Cumhuriyete kavuş­muştur.

Kazanılan bu başarı dünyanın güçlü devletlerine karşı elde edilmişti ama yeterli görülemezdi. Çünkü biz Lozan’da özgürlük ve bağımsızlığımızı kazana­rak ve Cumhuriyeti ilan ederek milletler ailesi içerisinde yerimizi al­dık, ancak hemen hemen bir çok alanda onlardan çok geri kalmıştık. Şimdi yapılacak öncelikli ve önemli iş, çağdaş ve gelişmeye elverişli bir devlet için gerekli olan ilkeleri ortaya koyarak devrimleri süratle gerçekleştir­mek olacaktır.

Atatürk Cumhuriyetin ilanını en büyük devrim kabul etmekte ve şöyle de­mektedir. "En büyük eserim temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Cumhuriyettir.”


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 358
En / Boy : 16 / 24
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.1997
₺206,25

Bu kitap sizi tarih içinde vahşi, korkunç ve tüyler ürpertici bir yolculuğa çıkaracak. Tarihte yaşanmış büyüleyici ve kan dondurucu olaylar ile arkasında bıraktıkları izlerle dolu olan bu kitapla oldukça ilginç bir serüven yaşayacaksınız.

Ünlü katillerden öldürülen krallara, tarihe mal olmuş doğal felaketlerden bulaşıcı hastalıklara kadar birçok sahneye tanık olacağınız bu kitapta aynı zamanda hem kanınız donacak, hemde oldukça eğleneceksiniz.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 203
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2015
₺90,00

Orta Doğu Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'nden mezun olduktan sonra Yüksek Lisansını Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde (Genel Türk Tarih Anabilim Dalı) yaptı.

Özbekistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Fergana Devlet Üniversitesi'nde misafir öğretim görevlisi olarak bulundu.

Doktorasını Rusya Federasyonu St. Petersburg Devlet Üniversitesi Filoloji Fakültesi'nde Karşılaştırmalı Dilbilimi alanında tamamladı. Ankara Üniversitesi Dile ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü Genel Türk Tarihi Anabilim Dalında Araştırma Görevlisi, Doçent ve Profesör olarak görev yaptı. Doktorasını tamamladıktan sonra Moskova ve St. Petersburg'da bulunan Rus Arşiv ve Kütüphanelerinde Ermeni Sorun üzerine yıllar süren araştrrmalarda bulundu. Azerbaycan Milli İlimler Akademisi Tarih Enstitüsü'nde Türk tarihine yaptığı katkılardan dolayı “Fahri Doktora” ünvanı verildi. 2011 yılında yapılan genel seçimlerde Ankara milletvekili seçildi.

Ermeni Sorunu setinin ilk kitabı olan bu inceleme, gün yüzüne çıkmamış Rus arşiv belgeleri ve Ermeni kaynaklarıyla konunun bilinmeyen yönlerini ortaya koymaktadır. 1915 yılındaki Ermeni olaylarının doğru bir şekilde analiz edilebilmesi, ancak konunun tarihi arka planının anlaşılması ile mümkün olabilir. Bu çalışmada, 1678-1914 tarihleri arasında Ermeni Sorununun değişken yönleri ilk elden kaynaklarla incelenmiştir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 416
En / Boy : 13,5 / 23,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 6.2016
₺58,00
Tükendi

Servet Somuncuoğlu, yeni baskı için gözden geçirilen ve yeni resimlerle takviye edilen Don Kazakları kitabında, Manyas ve Akşehir Kazakları ile Kars Malakanlarının Türkiye macerasını anlatıyor. Çok az sayıda bilimsel çalışmanın konusu olan bu ilginç göç hikayeleri; Servet Somuncuoğlu’nun hem her üç yerleşim bölgesinde yaptığı araştırmalar ve bu toplulukların Türkiye’de kalan nadir mensuplarıyla yüz yüze görüşmeler, hem de 1960’larda yeni bir göç macerası ile ABD ve Rusya’ya giden Kazaklarla sağladığı temas sayesinde belirgin bir çerçeveye oturuyor.

Bu temas, yazarı Manyas Kazaklarının göçlerinin 40. yılını kutladıkları Rusya’daki bir toplantıya kadar sürüklüyor ve adeta bir Türk kasabasında hissettiği ortamda, hikayenin boşlukta kalan kısımlarını Türkçe olarak dinleme ve tamamlama fırsatını elde ediyor.

Rusya’dan ve Romanya’dan yüzyıllar önce gelen, upuzun sakallı erkekleri ve rengârenk kıyafetli kadınları, dini ve kültürel bağlılıkları, balıkçılık ve değirmencilikleriyle meşhur Kazakların Türkiye’den ayrılıp kendi ülkelerine gelmeleri konusunda ciddi bir rekabete girişen ABD ve Rusya’nın kitaba birinci elden şahitler üzerinden yansıyan ve belki de Soğuk Savaş’ın en mütevazı kültürel cephelerinden biri olan çabaları, kitabın sayısız yan hikâyelerinden biri sadece... Kitabın niteliğini, en iyi yazarı tanımlıyor: “bu bir bilgi kitabı değil, sevgi kitabıdır.”


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 288
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2018
₺24,90
Tükendi

"Ülkemizde henüz tam ve gerçek bir ‘Milli Mücadele Tarihi’ yazılmamıştır. Bu konuda yazılanların önemli bir kısmı resmi görüş çerçevesindedir. Resmi görüş çerçevesinde doğruları anlatmaktan sakınan tarihçilerimizin pek çok gerçeği gözardı etmişlerdir. Yayınlanan bazı araştırmalar da kanuni mevzuat dolayısıyla noksandır. Düşmanın yurttan kovulmasından bu yana geçen bir asra yakın zamandaki bu kısır yayınlar, "tarih şuuruna muhtaç milletin kendi tarihi ile arasındaki engelleri ortadan kaldırmamıştır. Biz bu zor işi kolaylaştırır ümidiyle Milli Mücadele gerçeklerinden bazılarını bu iki kitapta toplayarak yakın dönemi aydınlatmaya çalıştık."


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 151
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 10.2007
₺21,00
Tükendi

"İşte Ziya Paşa da, hainlerin haini Mustafa Fazıl Paşa da, Agah efendisi de, Namık Kemal'i de, Ali Suavi'si de böyle insanlardı. Ya Midhad Paşa? Ya Hüseyin Avni Paşa? Ya mekatibi askeriye nazırı Süleyman Paşa? Evet bu kadro devlete ihanet etmek için elbirliği yapmıştı ve bu ihanetlerinde de muvaffak olmuşlardı..."

"...Biz, bir tarih yaratmak değil, fakat Türk tarihini tedkik edecek, onu en doğru şekilde Türk nesillerine takdim edecek insanlara muhtacız. Bu yapılmadıkça, Türkiye'de bir tarih felsefesi gerçekleşmedikçe, Türk milleti kendi tarihini işte Türk'e düşman bu insanların kaleminden ve hükümlerinden okumak mecburiyetinde kalacak ve Milli hükümlerinde daima yanılacaktır..."


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 526
En / Boy : 13 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .1999
₺10,42
Tükendi
Şerafettin Dönmez 1957 yılında Tokat’da doğdu. Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde askeri öğrenci olarak yüksek öğrenimini tamamlayıp 1980 yılında teğmen rütbesiyle Kuleli Askeri Lisesine öğretmen atandı.1987’de Yüksek Lisans eğitimi için Kahire Üniversitesi’ne gönderildi. Dönüşte askeri okullardaki öğretmenliğini sürdürürken bir taraftan da Marmara Üniversitesi’nde doktora çalışması yaptı. Halen orduda yarbay rütbesiyle görev yapmakta olan Dönmez, doktora çalışmasının da çerçevesini oluşturan ‘Atatürk’ün Çağdaş Toplum ve Din Anlayışı’ adlı, elimizdeki kitabı hazırladı. Kitap, toplumsal değerlerimiz bakımından Atatürk ilkelerinin objektif, bilimsel bir değerlendirmesini amaçlamaktadır. Ayrıca eserde, son günlerde odak kavram haline gelmiş bulunan ‘laiklik’ ilkesinin de bu doğrultuda yorumu sunuluyor.
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 247
En / Boy : 16,5 / 22
Kağıt Cinsi : 1. Hamur
Basım Tarihi : .1998
₺60,00
Tükendi

Ziyaret yeri haline gelen bir at mezarı, Mustafa Kemal Atatürk'ün vefatını önceden haber veren bir halı, Mekke'deki Hacer-ül Esved'den parçalar, Hz. Muhammed'in maalesef ütülenen hırkası, Osmanlı İmparatorluğu'nu kurtaran bir avuç kül, on iki mezarı olan evliyanın deniz fenerindeki mezarı, Topkapı Sarayı'ndaki spor müsabakalarının hatırasına dikilen lahana heykeli, Tenten'in "Kırık Kulak" macerasında boy gösteren silah tüccarı Basil Zaharoff'un izleri, sinagogu mekân tutmuş muhteşem bir kahvehane, bilinmeyen Art Nouveau örnekleri, depremlere karşı tedbirli bir cami, Drakula'nın İstanbul'daki kafası, Ayasofya'daki Viking graffitileri...

Kalabalıkların ve klişelerin uzağındaki İstanbul, itinayla sakladığı hazinelerini sadece, herkesin aşındırdığı yollardan çıkmasını bilen sakinlerine ve ziyaretçilerine gösterir. İstanbul'u iyi tanıdıklarını zannedenler veya şehrin öteki yüzünü keşfetmeyi arzulayanlar için vazgeçilmez bir rehber.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 288
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : Kuşe
Basım Tarihi : 6.2017
₺239,80
Tükendi

Yaşadıklarımızın gerçeğine neden bir türlü erişemiyoruz? Neden gerçek, yaşadığımız dünyada ışımasıyla kararması bir olan bir fotoğraf filmine dönüştü? Bu gerçeğin kırılgan tabiatından mı yoksa yaşadığımız dünyanın gerçeğe giderek kendini kapatan karanlık ahvalinden mi ileri geliyor?

Bu sorular menziline doğru ne kadar çatallanırsa çatallansın şurası kesin: Yaşadıklarımızda ister dert edinmediğimiz ister peşine düşüp yeter sebatla takip etmediğimiz için erişemediğimiz gerçek biz istesek de bizim peşimizi bırakmıyor:

Bir ülkenin düzlüğüne dün dağlık bölgeler ve bu sonuncularına da içine dağılmış kaleler veya müstahkem mevkiler hükmederdi. Dün buralara haşin dincilik ve sofuluk perdesi altında “Hakikat diye bir şey yok, her şey mubah” yaygarasıyla ‘ibahiye’ sancağının altında toplananlar yuvalanıyordu. Buraların cebir veya hileyle efendileri olmak, devlet içerisinde devlet olarak varlıklarını sürdürmek bunların temel siyasi hedefiydi. Bu hedeflerine bağlılarının kör itaat ve bağnaz fedailiği sayesinde kralları desise veya korku ile dehşete düşürmek, düşmanlarına karşı katillerin eline silah vermek suretiyle ulaşıyorlardı.

Bugün bu müstahkem mevkilere kimler, hangi siyasi maksatlarla yuvalanıyor? Dünün ‘ibahiye’sinin yerini bugün kim, hangi sloganlarla alıyor? Bu sloganlar nerede, hangi eller tarafından hazırlanıp tedavüle sokuluyor? Dün başımıza gelenlerin gerçeğini aydınlatmadan bugün başımıza gelenleri anlayamayız.
Kitap bu ve benzeri soruları bir istikamet üzere düşündürmenin yanı sıra gizli cemiyetlerin zayıf hükümetlerde tehlikeli hatta ölümcül tesirinin canlı bir tablosunu ortaya koyup dinin dizginsiz ihtirasın emellerine korkunç yataklığının ikna edici tasvirini sunmaktadır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 400
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 11.2017
₺123,00
Tükendi

Rönesans’tan Bugüne Modern Avrupa Tarihi, İngilizce konuşulan ülkelerde kendi alanında bir klasik haline gelmiş; anlatım ustalığı, otoritesi ve geniş kapsamından ötürü öğrenciler ve öğretim görevlileri tarafından çok benimsenmiş bir eser. Eserin başlıca özelliği kültürel, sosyal ve siyasal tarihi çok dengeli bir şekilde aktarması. Avrupa’nın zengin çeşitliliğini yansıtırken, ortak sorunlarını maharetle sergilemesi ise bir diğer önemli özelliği. Devlet politikalarını, halk hareketlerini, ekonomik ve sosyal değişimlerin sebep ve sonuçlarını, Avrupa’nın dünyanın geri kalanıyla etkileşimlerini ele alan yazar John Merriman, Avrupa tarihinin şekillenmesinde imparatorluk temasına vurgu yaparak Osmanlı, İspanyol, İngiliz ve Rus imparatorluklarının gidişatına da yakından bakıyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 1368
En / Boy : 16 / 24
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 2.2018
₺205,00
Tükendi

Hıristiyan ve Müslüman dünyaları arasındaki ilişkiler çok eski günlerden bu yana sancılı olmuştur. Yüzyıllar boyunca aralarındaki güç dengesi sürekli değişmiş, üstünlük adeta bir sarkaç gibi salınarak bir Hıristiyanlara bir Müslümanlara geçmiştir.

Her iki topluluğun coğrafi ve tarihsel kökleri Ortadoğu’da olmakla beraber tarihlerinin akışı içinde her ikisi de farklı doğrultularda genişlemiş, dünyanın farklı bölgelerinde nüfuz kazanmış ve evrensel boyutlara ulaşmıştır. Bugün Hıristiyanlar ile Müslümanlar dünya üzerinde en çok yayılmış iki dinin mensuplarıdır. Genel olarak uzun zamandır barış içinde yaşamayı başarsalar da kimi zaman değişik coğrafyalarda aralarında sürtüşmeler, çatışmalar, savaşlar çıkmıştır.

Bu kitap iki din arasındaki ilişkilerin Müslümanların üstün konumda olduğu ortaçağdan, Hıristiyanların üstünlük kazandıkları ve bu üstünlüklerini sürekli artırdıkları modern zamanlara dek yüzyıllar içerisinde nasıl geliştiğini inceliyor.

“Konuya giriş niteliğinde bir kitap okumak isteyenler için uygun bir kaynak.”

 –David Kerr, Edinburg Üniversitesi


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 312
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 2.2018
₺102,50
Tükendi

18. yüzyılın önde gelen ahlak felsefecilerinden ve iktisatçılarından biri olan Adam Smith, başyapıtı Ulusların Zenginliği’nde ekonomik büyümeyi tüm yönleriyle ele alıyor. Çağdaş iktisat alanındaki ilk eser olarak kabul edilen bu kitabın ekonomi disiplininin ortaya çıkmasında ve sistematik hale gelmesinde büyük bir katkısı vardır. Ayrıca Smith’in, önermelerini yalnızca ekonomiye değil felsefe, sosyoloji, matematik gibi alanlara dayandıırması açısından da eser büyük önem taşıyor.

Eserde, sakınmacı politikanın ticaretin gelişmesine ve ülkelerin zenginliğine engel olduğu düşüncesi vurgulanıyor ve serbest piyasanın sanılanın aksine karmaşık değil adeta “gizli bir el” tarafından yönetiliyormuşçasına son derece sistemli olduğu savunuluyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 152
En / Boy : 13 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 2.2018
₺65,60
Tükendi

Procopius, Savaşlar Üzerine adlı eseri Doğu Roma İmparatoru I. Justinianus dönemine ilişkin başlıca kaynak olarak kabul edilen önemli bir tarihçidir. General Belisarius ile birlikte Doğu Roma ordusunun seferlerine katılmış, gözlemlerini kaydedip sekiz ciltlik bir kitap haline getirerek İmparatora sunmuştur. Bizans’ın Gizli Tarihi ise Procopius’un bu eserinde yer vermeye cesaret edemediği İmparator Justinianus, İmparatoriçe Theodora ve Belisarius ile karısı Antonina hakkındaki gerçek duygu ve düşüncelerini, skandal niteliğindeki olayların anlatımını içerir. Tarihçinin, bu eseri ölümünden sonra yayımlanmak üzere kaleme aldığı anlaşılmaktadır.

 


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 152
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2018
₺82,00
Tükendi

Japonların, bağırsaklarının diğer insanlarınkine oranla daha uzun olduğuna ve bu sebeple diğer ırklardan farklı olduklarına inandıklarını biliyor muydunuz? Veya insanların göbek deliklerini yiyen bir kami’den hâlâ korktuklarını? Peki ya, birçoğu neden hâlâ nar yemeyi reddediyor olabilir? Yabancıların Japonya’ya temelli yerleşme fikrinden korkmalarının altında nasıl bir sebep yatmaktadır? Japon adaları nasıl yaratılmış olabilir?

Çiçek hastalığını yaymaktan sorumlu kami’den burs kami’sine, pirinç ilahından psikolojik bozukluklardan sorumlu kötü ruhlara kadar sekiz milyon tanrısal varlığıyla ve Budist etkilerle harmanlanmış hikâyeleriyle Japon mitolojik evreni bambaşka bir dünyanın kapılarını açıyor.

Uzakdoğu’nun büyüleyici atmosferi ile ilginç inanışları bu kitapta bir araya geliyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 496
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2018
₺205,00
Tükendi

Rönesans’tan Bugüne Modern Avrupa Tarihi, İngilizce konuşulan ülkelerde kendi alanında bir klasik haline gelmiş; anlatım ustalığı, otoritesi ve geniş kapsamından ötürü öğrenciler ve öğretim görevlileri tarafından çok benimsenmiş bir eser. Eserin başlıca özelliği kültürel, sosyal ve siyasal tarihi çok dengeli bir şekilde aktarması. Avrupa’nın zengin çeşitliliğini yansıtırken, ortak sorunlarını maharetle sergilemesi ise bir diğer önemli özelliği.

Devlet politikalarını, halk hareketlerini, ekonomik ve sosyal değişimlerin sebep ve sonuçlarını, Avrupa’nın dünyanın geri kalanıyla etkileşimlerini ele alan yazar John Merriman, Avrupa tarihinin şekillenmesinde imparatorluk temasına vurgu yaparak Osmanlı, İspanyol, İngiliz ve Rus imparatorluklarının gidişatına da yakından bakıyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 1368
En / Boy : 16 / 24
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 2.2018
₺533,00
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 612
En / Boy : 34 / 23
Kağıt Cinsi : 1. Hamur
Basım Tarihi : 12.2015
₺108,00
Tükendi

Kaynak niteliğinde olan bu hatırat 2.Abdülhamid Han’ın en yakınında 14,5 sene mabeyn başkatipliği yapan Tahsin Paşa’nın kendi elinden yazılmış kıymetli bir eserdir.
Abdülhamid Han nasıl birisiydi ?
Günlük yaşamı nasıldı ?

2.Abdülhamid Han’ı yeme içme alışkanlığından, kılık kıyafetine, hobilerine, uykusuna, okuduğu kitaplara kadar en ince detaylarıyla bu eserde bulabileceksiniz. 2.Abdülhamid Han devlet işlerini nasıl yürütürdü ?

Devletin iç ve dış siyaseti, sultana düzenlenen suikast, siyonizmle mücadele, Ermenilerin tutumları, Avrupa Devletleri’nin Osmanlı’ya karşı izlediği politikalar, özellikle İngilizlerin Arabistan ve Mısır siyaseti ve daha niceleri birinci elden bu kitapta yer alır. Balkanların İngiliz ve Rusların kışkırtmalarıyla ayaklanmaları, Ermenilerin dış destekli komitacılık faaliyetleri detaylarıyla bu hatıralarda mevcuttur.

Abdülhamid Han dönemine ait zabıtları da içeren belge niteliğindeki bu hatıratların toplandığı eser, döneme şahitlik eden Tahsin Paşa’nın hatıratı olması sebebiyle çok büyük değere sahiptir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Isparta
Sayfa Sayısı : 434
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2018
₺19,25
Tükendi

Kayı Beyi Süleyman Şah isimli bu eserimiz, Kaya Alp’in yiğit oğlu Süleyman Şah ile İran üzerinden Anadolu’ya büyük göçünü ve yurt tutmasını ele alır.
Kitabımız iki bölümden oluşur, buna göre:
İlk elli yedi sayfalık bölüm, Türklerin şeceresi, Oğuzlar, Kayılar ve Ertuğrul Gazi’nin babasının kim olduğu erişilebilen kaynakların belgelerinden hazırlanmış araştırma dizinidir.

İkinci bölüm, Süleyman Şah’ın babası Kaya Alp’in vefatından sonra bey seçilmesiyle başlayıp, Anadolu’ya göçünü ele alan Fırat Nehri’nde son bulan hayatını, var olma mücadelesini verdiği bu topraklarda, oğullarıyla yönettiği Kayıları ele alan tarihi romandır.

Türkler Hz.Nuh’un oğlu Yafes’in çocukları mı?
Türklerin kaynaklarla soy ağacı nasıldır?
Oğuz Kağan gerçekten Müslüman mıydı?
Oğuzlar kimdir? Hangi boylardan oluşur?
Kayıların tarihi ve beyleri kimdir?
Kayılar hangi bölgelerde yaşarlar?
Ertuğrul Gazi’nin babası Gündüz Alp’mi yoksa Süleyman Şah mı?

On dokuz adet farklı kaynaklardan faydalanılarak hazırlanmış bu eser, yukarıdaki tüm sorularınıza cevap verecek ve Anadolu’da doğacak büyük devletin temel kuruluşuna ışık tutacak.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 171
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2018
₺11,55
Tükendi

Eserimizde Sultan Abdülhamid Han’ı tanıyacak ve kendisiyle ilgili merak edilen birçok sorunun cevabını bulacaksınız. Zihinlerinizdeki Abdülhamid Han profilini daha belirgin hale getireceksiniz.

Kıbrıs, İngilizlere Sultan Abdülhamid Han tarafından mı verilmiştir?

Sultan Abdülhamid Han döneminde toprak kaybı yaşanmış mıdır?

Sultan Abdülhamid Han içki içtiği ve içki üretim fabrikası açılmasına onay verdiği doğru mudur?

”Portsmouth Spor Kulübü” ve “IRA İstihbarat Örgütü” Abdülhamid Han tarafından mı kurulmuştur?

İlk ve tek hacca giden Osmanlı padişahı Abdülhamid Han mıdır?

Sultan Abdülhamid Han’ı tahttan indirmek için hangi girişimlerde bulunulmuştur?

31 Mart Vakası ile Masonların bir ilgisi var mıdır?

Ve daha nice sorularla Ulu Hakan Sultan Abdülhamid Han Hazretlerini belgelerle doğru şekilde tanıyabileceğiniz bir eser.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 239
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2018
₺11,55
Tükendi
"Osmanlı Türklerinin bu kadar küçük bir başlangıçtan, o kadar elverişsiz şartlar altında bu derece sürekli bir devlet kudretine erişmesi, cihan tarihinin en fevkalade tezahürlerinden biridir. Osmanlıların Yakın Doğu’da yerlerine geçen Avrupalı veya yerli hiçbir devlet, bu bölgeyi Osmanlılar kadar iyi idare edememişlerdir. Avrupa Devletleri, Osmanlılardan aldıkları devletleri ancak zulümle yönetmişlerdir." -A. J. Toynbee-
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 424
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2013
₺13,89
Tükendi

9.Yüzyılın sonlarında, İngilizler Selanik ve İzmir'den sonra İstanbul halkını da futbol ile tanıştırdılar. 1905 yılında İngiliz'lerin ve azınlıkların takımlarının yanında Mek-teb-i Sultanı öğrencileri Galatasaray Takımını kurdular. 1907 yılında Kadıköy'ün futbolsever gençleri bir araya gelerek bir futbol takımı kurmayı düşünmeye başladılar. 1907 yılı Mayıs ayında Moda Beşbıyık Sokak 3 numaralı evde sular idaresinden memur Ayetullah Bey, Düyun-u Umumiye İdaresinde memur olan Ziya Bey, Deniz Harp Okulu öğrencisi Necip Bey futbol kulübü kurmak üzere bir araya geldiler. Kurulacak bu kulübün masraflarını mali durumu iyi olan Ziya Bey üstlendi. Üç genç Fenerbahçe burnundaki deniz fenerinden esinlenerek kurdukları kulübün adını "Fenerbahçe" koydular. Ziya Bey'in ısrarıyla kulübün renkleri "sarı-beyaz" oldu. Hintli Asaf Galip ve Sami isimli gençlerin katılmasıyla 6 kişi olarak ilk antrenmanlarını yaptılar. Yeni bir Türk takımının kurulduğu haberi Kadıköy ve Kuşdili Semtlerinde hızla yayıldı. Semtin tecrübeli futbolcularının katılımı ve St. Joseph Okulunun da desteği ile takım kısa zamanda tamamlandı. Kuşdili Papazı Çayırında yabancıların ve azınlıkların takımlarıyla maç yapmaya başladılar.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 182
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2013
₺8,11
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 182
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2013
₺45,00
Tükendi

Çeçenistan deyince herkesin aklınma ilk gelen kan, kin ve gözyaşı olur. Ardından da Çeçen direnişçilerin kanlı eylemleri gelir. Bu eylemler her zaman medyada geniş yer bulup sansasyonel bir biçimde işlendiği için büyük yankı uyandırır. Örneğin Moskavadaki tiyatro baskını ya da Kuzey Osetyada çok sayıda çocuğun hayatını kaybettiği ilkokul baskını tartışmasız en kanlı terörist saldırılar arasına girmiştir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 256
En / Boy : 13 / 19
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2014
₺8,11
Tükendi

Kendimizi çok övdük, kendimizle çok övündük. Yanlışlarımızı hep “dış düşmanlara” bağladık. Bunu biraz değiştirmenin zamanı gelmedi mi? Özeleştiri kötü bir şey değil; aksine dozajında olursa mutluluk bile verir. Fertlerin ve milletlerin özgüven kalibresine de gösterge teşkil eder; sağlam karakterlere mahsus bir haslettir. Milletlerin kendileriyle barışık olmalarıyla da ilgilidir. Kendimizi tanımak, DNA örneklerimizi incelemekle elde edilecek bir şey değildir. Bu ancak tarihin ibret aynasında bizi seyretmek ve tarihi oluşlar içinde izlemekle yakalanacak bir bilgidir.

Kusursuzluk, mükemmellik Allah’a mahsustur.

Fertler ve milletler, kusursuz ve mükemmel değildir. Talih ve tarih, hiçbir beşeri oluşa ilelebet zirvede kalma imtiyazı tanımaz. Bizi dibe çeken yanlışlar, başka bir milleti tepeye çıkarır. Bu âlemde cari olan galebe nöbetleşmesidir. Elhasıl; gariptir dünya, hayat da öyledir. Bir tahterevallidir.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 384
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2016
₺30,00
Tükendi

Graham Hancock, milyonlarca kopya satan Tanrıların Parmak İzleri kitabının ardından, geçmişin gizemlerini ve kayıp uygarlığın kırıntılarını yakın zamanda Göbeklitepe’de açığa çıkarılan kalıntılar ve bilimsel kanıtlar eşliğinde Tanrıların Büyücüleri’yle aramaya devam ediyor.

Bu kitapta sunulan kanıtlar, Buzul Çağı döneminde ortaya çıkan ve Atlantis’in çöküşüyle birlikte tarihe gömülen gelişmiş bir medeniyetin varlığını şüpheye yer bırakmayacak şekilde gözler önüne seriyor.

Buzul Çağı’nın sonlarına doğru, yaklaşık 12.800 yıl önce, uzayın derinliklerinden gelen devasa bir kuyrukluyıldız Güneş Sistemi’ne girdi ve birkaç parçaya ayrıldı. Bu parçalardan bazıları Dünya’ya çarparak dinozorların yok oluşundan beri görülmüş en büyük küresel afete neden oldu.

Kuyrukluyıldız parçaları milyonlarca kilometre karelik buz parçalarının erimesine, yerkabuğunun dengesizleşmesine ve tüm kültürlerin mitlerinde kendine yer bulan büyük tufanın yaşanmasına sebep olan bir ısınma etkisi yarattı. Ardından Platon’un Atlantis’in çöküşü için verdiği tarihlerde, 12.800 ila 11.600 yıl önce yaşanan ikinci bir göktaşı dalgası tufanın daha da şiddetlenmesine neden oldu.

Ne var ki bu felaketten kurtulanlar da olmadı değil. Bu kişiler sonraki kültürlerde “Bilgeler”, “Büyücüler”, “Işıldayanlar” ve “Gökyüzünün Gizemli Öğretmenleri” olarak biliniyordu. Büyücüler, uygarlık alevini canlı tutmaya çalışarak büyük gemileriyle dünyayı dolaştı. Türkiye’deki Göbeklitepe, Lübnan’daki Baalbek, Mısır’daki Gize, Antik Sümer, Meksika, Peru ve yakın zamanda Endonezya’da keşfedilen devasa piramide ev sahipliği yapan Büyük Okyanus bölgesi gibi kilit noktaları ziyaret ettiler. “Tanrının Büyücüleri” gittikleri her yere insanlığın evrenle olan bağlantısını ve doğayla uyumunu kaybettiği ve karşılığında ise büyük bir bedel ödediği zamanların hatıralarını götürdü.

Hatıralar ve geleceğe bir uyarı… 12.800 ila 11.600 yıl önce böylesine geniş çaplı bir yıkıma sebep olan kuyrukluyıldızın bizimle olan işi henüz bitmemiş olabilir mi? Astronomlar bu kuyrukluyıldızdan geriye 32 km genişliğinde bir “karanlık” parçanın kalmış olabileceğini ve enkaz altında gizlenen bu parçanın Dünya’yı yeniden tehdit edebileceğini düşünüyor. Göbeklitepe, Sfenks ve Mısır piramitlerine gizlenmiş bir astronomik şifre, “Büyük Dönüş”ün bizim çağımıza denk gelebileceği uyarısında bulunuyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 672
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2018
₺67,24
Tükendi

Tarih, hayat tüneli içinde insanlığın geçmişten geleceğe yolculuğu diye de tarif edilmiştir.

Bizde bu yolculukta kendimizden öncekilerden duyduklarımızı, yaşadıklarımızı yaşlılardan dinlediklerimizi; geçmişten geleceğe köprü kurarak yeni kuşaklara aktarmayı amaç edindik.

Dağlarımızı, yaylalarımızı ve köylerimizi tanıtmak, Yöremizle ilgili efsaneleri, inanç ve sosyal yaşam biçimlerini tarihimizi ve kültür hayatımızı yaşatmak ve gelecek kuşaklara aktarmak istedik.

Günün şartları gereği insanımızın iş için, aş için, okumak için yola çıkıp; evinden, yurdundan uzaklaşması ve birçoğunun bir daha da geriye dönmediği bir gerçektir.

İşte bu yüzden insanlarımızın gittikleri, kaldıkları yerlerde memleketlerini unutmamaları, orada uzaklarda ‘çocukluğumuzun geçtiği bir vatanımız var’ diyerek onu hatıralarında da olsa yaşatmaları için kültür köprüsü olmaktır gayemiz.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 336
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 6.2016
₺25,00
Tükendi

Türkiye’nin son on iki yıldır takip ettiği çok boyutlu, çok taraflı ve proaktif dış politikası sadece hariciye teşkilatımız eliyle yapılmıyor artık. Birçok resmi ve sivil kurumumuz hariciye siyasetimize ya doğrudan yahut dolaylı katkıda bulunuyor.

Ya öncü ve akıncı oluyor yahut destekliyor, araçlarını oluşturuyor.

Türk Hava Yolları’ndan Anadolu Ajansı’na, TİKA’dan Diyanet İşleri Başkanlığı’na, Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’ndan Yunus Emre Vakfı’na, TRT’den Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü’ne, AFAD’dan Kızılay’a; MÜSİAD, İHH, Uluslararası Rabia Platformu, SETA ve daha pek çok sivil toplum kuruluşumuza pek çok kurumu bugün dünyanın hemen her yerinde görebiliyoruz.

Yeni Türkiye, ‘Dünyanın Vicdanı’ olmaya namzet. Yeni Türkiye’nin ve Yeni İslam Dünyası’nın inşâsında ise ‘Hariciye’nin Yeni Aktörleri’ önemli hizmetler yapıyorlar.

Bu kitapta insanlığa ümit ve heyecan veren bu dinamik aktörlerin misyonlarından ve icraatlarından sadece bir kısmına yer verildi.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 208
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 8.2018
₺68,00
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 99
En / Boy : 12,5 / 19
Kağıt Cinsi : Kuşe
Basım Tarihi : .2013
₺15,60
Tükendi

Bu kitap uygarlığa genel bir bakış sağlamaktadır. Bunu gerçekleştirirken
insanlığın düşünce, bilim ve sanattaki önemli başarılarını ve bunların ortaya çıktığı tarihi koşulları ele almaktadır. Ayrıca tarihin siyaset, ekonomi ve kültür yönlerini bütünleşik bir açıdan incelemektedir. Tarih  kitapları genellikle bu konuları ayrı ayrı ele almıştır. Dolayısıyla  bazı kitaplar yalnızca siyasi tarihi, bazıları yalnızca ekonomi tarihini  ve bazıları da yalnızca sosyal tarihi kapsamaktadır. Bu kitapta bunlar arasındaki bağlantılar ortaya konulmakta ve tarihin bu çeşitli yönleri  bir bütün olarak incelenmektedir.

Bu kitapta dünyada toplumların ve uygarlıkların nasıl ortaya çıkıp  geliştikleri, bunların süreçleri ve bu uygarlıkların ortaya koydukları  başarılar anlatılmaktadır. Bu kitabın temel karakteristiği sadece siyasi olayları anlatan bir kitap değil, uygarlıkların her yönünün tarihi olmasıdır. Bu kitapta siyasi tarih de ele alınmakla birlikte, bu gelişmeler düşünce ve kurumların gelişimi, kültürel, ekonomik ve toplumsal gelişmelerin temelini oluşturan şeyler olarak sunulmaktadır.

Uygarlık Tarihi’nde dünyanın önemli uygarlıklarının evrimi ve gelişimi incelenmektedir. Ayrıca dünyada bu uygarlıklar ve toplumlar arasındaki etkileşimin doğası ve niteliği de çeşitli aşamalar olarak incelenmektedir. Bu kitap dünyanın çeşitli bölgelerinde olup bitenleri, uygarlıklar arasındaki ilişkileri ve etkileşimlerin ne olduğunu ortaya
koymayı amaçlamaktadır. Böylece daha ayrıntılı inceleme ve okumalar için
gerekli altyapıyı ve bilgileri sağlamaktadır. Kitabın bölümlerinde önemli uygarlıkların karakteristikleri vurgulanmış, ayrıca toplumların ticaret ve ekonomi tarzları da anlatılmıştır. Günümüzdeki siyasi, sosyal
ve kültürel gelişmelerin kökenleri, demokrasilerin kurulması ve olgunlaşması,insanların çevresini kontrol altına almak için giriştiği sürekli çabalar ortaya konulmaktadır.

Uygarlık Tarihi dünya üzerinde önemli uygarlıkların ilk ortaya çıkışından küreselleşmenin oluşmasına kadar dünya tarihinde olup bitenleri özet biçiminde sunmaktadır. Bu kitap dünyadaki insanların ortak deneyimlerinin sosyal, kültürel, siyasi ve ekonomik açıdan özelliklerini ve ortaya koyduğu sonuçları derli toplu sunmayı amaçlamaktadır. Böylece dünya tarihini dengeli bir biçimde inceleyerek dünyada yaptıkları etkileri karşılaştırmalı olarak ortaya koymaktadır.

Bu kitabın ikinci baskısı sırasında İslam uygarlığı bölümünde bazı hatalara dikkatimizi çekerek bunları düzeltmemize imkan veren Gazi Üniversitesi Kamu Yönetimi Araştırma Görevlisi Abdullah Metin’e teşekkür ederiz. Kitabın hazırlanmasındaki emekleri için İmaj Yayınevi sahibi Mehmet Bağdatlıoğlu ve dizgici Osman Aktaş’a teşekkürü borç biliriz.Kitabın konuya ilgi duyan öğrenci ve okuyuculara yararlı olmasını dileriz.

Dr. Belma Tokuroğlu
Dr. Abdullah Ersoy


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 264
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 9.2014
₺55,20
Tükendi
İnanmış bir fikir ve eylem adamı olan Halil Halit (1869-1931), ömrünün sonuna kadar idealist kalmayı başarmış, vatansever ve korkusuz bir Türk aydınıdır. Onun bu özelliği, yazılarının yanında Osmanlı gizli istihbarat örgütü olan "Teşkilat-ı Mahsusa" da görev üstlenmesi ve çeşitli ülkelerdeki faaliyetlere katılmasıyla kendini gösterir. Bu kitapta, Halil Halid’in İngilizlerle ilişkilerin acı sonuçları, İngiliz dostluğunun gerçek yüzü, petrol ve Irak operasyonları, Musul oyunu, İngiltere ile dostluk, Türkler ve Hint Müslümanları, Türkler ve Mısırlılar, Türk ve Arap’ın kader birliği konularını işlediği ve yaşadığı dönemin arka planını gözler önüne seren, malesef aynı oyunlar günümüzde de devam ettiği için, günümüz olaylarına da daha iyi kavramamızı sağlayacak makalelerini bulacaksınız.
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 104
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 10.2011
₺18,75
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 255
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2012
₺28,50
Tükendi

Moğolların yegane hükümdarı olan Cengiz Han - Temuçin (1204-1227)'in ölümünden sonra Anadolu Politikalarını hayata geçiren korkusuz torunu Hülagu Han (1258-1265) tarafından kurulan ve 77 yıl gibi bir süre ayakta duran İlhanlılar Devleti (1258-1335) ve Hülagu'nun abisi Mengü Han (1251-1252-1259) tarafından da kendisine Batı Asya'ya doğru fetihlerde bulunma görevi verilmesinin ardından Moğol fetihlerini yeniden canladırmaya yetmişti. Bu sırada İslam dünyasının büyük bir kısmının doğrudan doğruya kontrolü de Moğolların elinden çıkmış ve bu durumu göz önüne alan Hülagu da batıya doğru hareket etti. Yol boyunca birçok devleti hakimiyeti altına aldığı gibi geçtiği her yeri de kana boyayarak yakıp yıkmıştı. İslamiyet'e karşı olan düşmanlığı hasebiyle 1.000.000'a yakın Müslümanı katletmişti. Dedesi gibi acımasız bir ruha sahip olan Hülagu, 1256-1258'de Azerbeycan'daki İsmaililere de ağır bir mağlubiyet indirerek onları yıkıma uğrattı. Ardından Irak'ta karşılaştığı Halife'nin ordusunu bozguna uğratarak Halifeyi, ordusunun atları altında çiğneterek öldürmek kaidesiyle Abbasi Halifeliği (758-1250)'ne de son verdi. İlhanlıların İnkırazını, Hülagu ve ondan sonra tahta gelen hükümdarlar zamanında İran, Afganistan, Irak ve bütün Güney Kafkasya'yla birlikte Türkiye (Anadolu) Selçukluları (1075-1318)'nın hükümran olduğu Anadolu topraklarında hakimiyetlerini kabul ettirdiler. 1294 tarihinde Çin'de bulunan Moğol hükümdarı Kubilay Han (1264-1294) 'ın ölümü üzerine İlhanlılarla, büyük hanlar arasındaki bağlar zaman içinde koptu. Henüz çok geçmeden Gazan Mahmut Han (1295 - 1304) zamanında İlhanlılar, İslamiyet'i resmi din olarak benimsediler. Son büyük İlhanlı hükümdarı Ebu Said Bahadır Han'ın ise devletin içerisine düştüğü kopmalara mani olamaması ve uzun süren savaşlar neticesinde yıpranması ile taht kavgalarıyla da çok geçmeden parçalanıp, yıkılarak; diğer bütün devletler gibi tarihin acımasız sayfalarına karışmış oluyordu.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 244
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2013
₺25,50
Tükendi

Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 240
En / Boy : 13,5 / 20
Kağıt Cinsi : 1. Hamur
Basım Tarihi : .
₺144,00
Tükendi

Bir kadın kocasına hangi durumda, “Beni onların eline bırakma, beni sen öldür” der. Ellerinde, bıçaklar, tabancalar, satırlar olan zalimlerin canına, malına, ırzına saldırmak için sokak kapısını tekmelediğini bilmek, çocuklarınla ölümü beklemek nasıl zor bir duygu. İşte, Ümmühan Doğan, Maraş katliamı sırasında tüm bunları yaşadı ve kocasına, “Onların eline bırakma, beni sen öldür” dedi. Canından öte, namusunu korumak için. O yüzden insan soyunun yaptığı en aşağılık katliamlardan biridir Maraş katliamı. Altı aylık Yılmaz Baz’ı, karnında taşıdığı sekiz aylık bebeğiyle Esma Suna’yı, 11 yaşındaki Hatice Görür’ü 90’a yakın kişiyle birlikte vahşice öldürürken göstermiştir bu yüzünü. Failleri hala aramızda bu katliamın. O katiller nasıl uyuyor, neler görüyorlar rüyalarında acaba?

Bir de onların katlettikleri var belleklerimizde, yalnızca rakam olarak kalan, 36 yıl sonra isimleri hafızalarımızdan silinen.

Araştırmacı yazar Aziz Tunç, bu kitabıyla işte belleğimizde yalnızca rakam olarak kalan insanlarımızın isimlerini tek tek hatırlatıyor. Kitabı okuyunca göreceksiniz; yalnız isimleri hatırlatmakla kalmıyor onlara yeniden can veriyor. Ama bizi götürdüğü zaman dilimi kurbanların son anları. Bıçakla, satırla kesilen, kurşunlanan, yakılan insanların çığlıklarını, acılarını duyuyorsunuz kulaklarınızda.

Maraş katliamı hakkında çok şey yazıldı. Ama bu kitap gibisi yok. 2011’de Maraş Kıyımı kitabını yazan Aziz Tunç, şimdi kurbanların hikayelerini bize getiriyor. Artık o isimler unutulmamak üzere hafızamıza ve tarihe kazınıyor.

Biz bu çalışma nedeniyle Aziz Tunç’a çok şey borçluyuz. Ama Maraş katliamı hakkında ikinci kitabını yazan Aziz Tunç da bize üçüncü bir kitap borçlu…

Çünkü sıra üçüncü bir kitapla bu katliamı yapanların hikayelerini yazmaya geldi. Devlet bu katliamlarla yüzleşme niyetinde değil. Ama failler yüzleşebilir.

Emin olun o yüzleşmeyi de ancak kaleminden mürekkep değil, vicdan damlayan Aziz Tunç gerçekleştirebilir.

- Nedim Şener, Gazeteci


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 412
En / Boy : 19,5 / 27
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 12.2014
₺38,43
Tükendi

İlk kez 1913’te yazarı bilinmeyen bir kitap olarak yayımlanan Karagöz Mutfakta’nın çeviriyazısını Efdal Sevinçli; resimlemelerini Eray Özbek; tasarımını ise Çağla Turgul gerçekleştirdi. Karagöz Mutfakta, sınırlı sayıda yemek kitabının yayımlandığı Osmanlı dönemi Türkiyesi’nden derlenmiş bir “yemek tarifleri kitabı”.

1908’in ünlü halk mizah gazetesi Karagöz’ün bir yayını olan Karagöz Mutfakta, ucuz kitaplar aracılığıyla halka hayati konularda kitaplar sunmayı amaçlıyor. Karagöz Mutfakta’nın bilinemeyen yazarı, yemek tariflerini Batılı yayınlardan derliyor.  Bu tutumun, modernleşmenin bir parçası olduğu açıkça görülüyor.

Kitabın sosyolojik boyutu bununla kalmıyor; kitabın “önsöz”ünü izleyen “yararlı öğütler”de yazar, Osmanlı toplumunda ev, aile, evin reisi, evin hanımına biçilen rolleri üzerinde duruyor. Evin en önemli mekânı olarak tanımladığı ve ululadığı “yemek odası”nı anlatıyor.

Karagöz Mutfakta, altı çizilen unsurlar kadar, içerdiği yemek tarifleriyle de, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e mutfak kültürümüz açısından önemli bir kitaptır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 104
En / Boy : 12 / 20
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 10.2010
₺45,00
Tükendi

İlk basılı yemek kitabı olan Melceü’t Tabbâhîn (Aşçıların Sığınağı) ilk kez günümüz Türkçesiyle Çiya Yayınları tarafından yayımlandı. Mehmet Kâmil (1833-1913)’in kaleme aldığı Melceü’t Tabbâhîn, ilk olarak 1844 yılında Tanzimat Fermanı’ndan beş yıl sonra yayımlandı. Gülşah Taşkın’ın günümüz Türkçesine aktardığı eser, eski ölçülerin bugüne uyarlanmasıyla okuyucuların karşısına çıkıyor.

Çorba çeşitlerinden kebap ve külbastılara, yahniden pilakiye, börek çeşitlerinden sebze yemeklerine ve salatalara, dolmadan hoşaf ve şerbetlere varıncaya kadar 284 yiyecek ve içeceğin tarifinin yer aldığı on iki bölümden oluşan Melceü’t Tabbâhîn’de zengin bir yemek kültürünün izlerini sürmek mümkün. Kitaptaki bazı yemekler bire bir tarifine uygun olarak yapıldı ve fotoğrafları çekilerek okurlara sunuldu. Melceü’t Tabbâhîn’i okurken geçmişten bugüne değişen ya da özelliklerini koruyan yemek kültürümüze tanıklık edeceksiniz. Kitapta ayrıca orijinal metinlere de yer veriliyor.

Mehmet Kâmil, eserinin önsözünde, “Düzenlenen ve anlatılan yemeklerden yiyip zevk alanlara teşekkür ettikten sonra bu âcizi hayırla anmaları ve sevindirmeleri rica edilir” diye yazmış. Yemek kültürümüze unutulmaz katkılar sunan Mehmet Kâmil’i anmanın belki de en anlamlı yolunun, kitabını yeni kuşaklara aktarmak olduğuna şüphe yok. Aşçıların olduğu kadar yemeğe ve yemek kültürüne meraklı herkesin sığınacağı bir kaynak, Melceü’t Tabbahîn.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 304
En / Boy : 19,5 / 24,5
Kağıt Cinsi : Kuşe
Basım Tarihi : 11.2016
₺72,00
Tükendi

İlk basılı yemek kitabı olan Melceü’t Tabbâhîn (Aşçıların Sığınağı) ilk kez günümüz Türkçesiyle Çiya Yayınları tarafından yayımlandı. Mehmet Kâmil’in kaleme aldığı Melceü’t Tabbâhîn, ilk olarak 1844 yılında Tanzimat Fermanı’ndan beş yıl sonra yayımlandı. Gülşah Taşkın’ın günümüz Türkçesine aktardığı eser, eski ölçülerin bugüne uyarlanmasıyla okuyucuların karşısına çıkıyor.

Çorba çeşitlerinden kebap ve külbastılara, yahniden pilakiye, börek çeşitlerinden sebze yemeklerine ve salatalara, dolmadan hoşaf ve şerbetlere varıncaya kadar 284 yiyecek ve içeceğin tarifinin yer aldığı on iki bölümden oluşan Melceü’t Tabbâhîn’de zengin bir yemek kültürünün izlerini sürmek mümkün. Kitaptaki bazı yemekler bire bir tarifine uygun olarak yapıldı ve fotoğrafları çekilerek okurlara sunuldu. Melceü’t Tabbâhîn’i okurken geçmişten bugüne değişen ya da özelliklerini koruyan yemek kültürümüze tanıklık edeceksiniz. Kitapta ayrıca orijinal metinlere de yer veriliyor.

Mehmet Kâmil, eserinin önsözünde, “Düzenlenen ve anlatılan yemeklerden yiyip zevk alanlara teşekkür ettikten sonra bu âcizi hayırla anmaları ve sevindirmeleri rica edilir” diye yazmış. Yemek kültürümüze unutulmaz katkılar sunan Mehmet Kâmil’i anmanın belki de en anlamlı yolunun, kitabını yeni kuşaklara aktarmak olduğuna şüphe yok. Aşçıların olduğu kadar yemeğe ve yemek kültürüne meraklı herkesin sığınacağı bir kaynak, Melceü’t Tabbahîn.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 304
En / Boy : 19,5 / 24,5
Kağıt Cinsi : Kuşe
Basım Tarihi : 11.2016
₺135,00
Tükendi

Sıvas olayları zamanında, Vali dönemin belediye başkanı Temel Karamollaoğlu'ndan, bir konuşma yayıp, ortalığı sakinleştirmesini istiyor... Sakinleştirici konuşma aynen şöyle:

"Bir defa şöyle bir fatiha okuyalım. Sonra şunların ruhuna bir el fatiha diyelim..

"Biliyor musunuz ki bu sakinleştirici konuşma öncesi ölen yok...


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 444
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 5.2014
₺19,45
Tükendi

Antik Yunan Kadın Kıyafetleri

1882 yılında J.Moyr Smith tarafından yazılan Antik Yunan Kadın Kıyafetleri, masalsı anlatımı ve basit dili ile Yunan kadın kıyafetleri konusunda derli toplu bir kaynak olma niteliğini taşıyan önemli bir çalışmadır.

Ülkemizde şimdiye kadar bu konuda yayımlanmamış tezler dışında çalışılmaması kitabın öneminin artmasının esas nedenidir.

Konuyla ilgilenen bilim insanlarına ve konu hakkında fikir sahibi olmak isteyenlere faydalı olmasını umuyoruz.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 217
En / Boy : 13 / 20,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 9.2013
₺45,00
Tükendi

“Son Buzul Çağı ve Holosen başlangıcında Anadolu ve Balkanlar” isimli bu eser; alanında bir ilk olduğundan ve bu alanda çalışmak; alanındaki diğer bilim dallarına nazaran daha zor olduğundan, fazlaca bir değeri hak eder niteliktedir.

Kitabın yazarı; yazılı olmayan bir tarihin, somut verilerini bir araya getirerek; bu veriler sayesinde de “Son Buzul Çağı ve Holosen başlangıcında Anadolu ve Balkanlar” arasındaki ilişkileri yorumlayarak gerçekten de zoru başarmıştır.

Kitapta sözü edilen tarihler veya insan ilişkileri bazen bir kesici, bazen bir dilgi ve bazen de benzerlikleri ispatlanmış ya da farklı yerlerde ama aynı tekniklerle üretilmiş oldukları görülen diğer materyal kültür öğeleri ile desteklenerek, pek çok insan tarafından taş ya da kemik olarak adlandırılacak alet-edevatın; aslında insanlık tarihinin zaman açısından %99’luk kısmının en vazgeçilmez objeleri olduklarını anlatması bakımından da eşsiz bir çalışma olmuştur.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : Ankara
Sayfa Sayısı : 200
En / Boy : 13,5 / 21
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 1.2015
₺35,00
Tükendi

Toprağın uğultusunda soluklanabilmek...

“Türkiye” diye adlandırılan ve Türk ulus kimliğinin devletsel varoluşunun sınırlarıyla tariflendirilen coğrafi alanın tarihi dokusu, her açıdan incelenmeyi hak etmektedir. Binlerce yıl öncesinde bu topraklarda yaşam, kültür ve tarihi dokular oluşturmuş köklü halkların varlığı reddedilemez bir gerçekliktir. Bu çalışmayla esas olarak Hıristiyan topluluklardan Süryaniler (Asurlar), Ermeniler, Rumlar ve ayrı inanç kimlikleriyle Ezidiler ve Yahudilere dair coğrafya-tarih bağlamına ve Osmanlı’dan günümüze kadarki yaşananlara ağırlık verilecektir. Elbette ki asıl amaç suni tarihçilikle yığınları kendi bataklığında soluklanmaya mahkum eden ve zihinlerini de esir alan Türk ulus devlet inşasını, sürecini ve yön veren temel anlayışı açığa çıkartmak ve oluşmuş algıları sorgulatarak bir nebze olsun tarih algısını özgürleştirmektir. Çünkü gerçekler ile sunulanlar arasındaki yüzyıllık sistematik zihinsel esaretten kurtulmaksızın geleceğe dair umutlu beklentiler büyütebilmek mümkün olmayacaktır.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 408
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 3.2016
₺16,67
< 1 ... 4 5 6 7 8 ... 11 >
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı