“Devasa eserleri düşündükçeYazdıklarımYıldız ışığına nispetle yıldızböceğinin ışığı gibiÖyle göründü gözümeEl çek bu yazma işinden dedim kendimeSonra bu bana gökte yıldızları ayı görüpOdayı aydınlatan bir mumu söndürmek gibi geldiVe dedim kendimeHer mumun aydınlatacağı karanlık bir köşe vardır mutlakaBoş yere bir şey yaratmayana şükrettimVe yine dedimIşığını hor görmeZaman olurBir mum bir yıldızın fitilini tutuştururKim bilebilir”
Bir ırmak kıyısında oturursun hani. Bir kayanın üstünde. Bir yanda su akar bir yanda kafanda düşünceler. Derken bir balık fırlar ırmaktan. Düşer kucağına. Sonra bir tane daha, bir tane daha.
Ne ırmak sana aittir ne de balıklar. Yanisi şu ki dostlar bu şiirlerin de o balıklardan farkı yok. Demem o ki ben de bu şiirlerin bir okuruyum. Yaptığı heykele tapan bir heykeltıraş yanılgısıyla değil tabii.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.