“İki çeşit acıma duygusu vardır. İlki, zayıf ve duygusal olandır; bu aslında sadece başkasının başına gelen talihsizlik karşısında bizi saran nahoş hislerden bir an önce kurtulmak için yüreğin
gösterdiği sabırsızlıktır. Bu, kesinlikle o insanla birlikte acı
çekme duygusu değil, onun ıstırabını içgüdüsel olarak kendi
ruhumuzdan uzaklaştırma çabasıdır. Ve diğeri, yegâne gerçek
acıma duygusu ise; duygusal olmayan ama yaratıcı olan,
ne istediğini bilen, her şeye gücü yettiğince hatta gücünün
bile ötesinde sabırla, ıstırap çekenin sabrına da ortak olarak
katlanmaya kararlı olan acıma duygusudur.” Avusturya’nın küçük bir kasabasında yaşayan Hofmiller, aynı
insanların aynı şeyleri konuştuğu, aynı masalara oturup aynı kâğıtlarla aynı oyunu oynadıkları bu yerde, olağan bir hayat
sürmektedir. Ta ki kasabanın zengin ailesi Kekesfalvalarla karşılaşıncaya dek… Kekesfalvaların engelli kızı, Hofmiller’da
öylesine derinden bir acıma duygusu uyandırmıştır ki, artık hiç
kimseye eskiden olduğu gibi bakamayacak, sürekli bir yardım
etme isteği ve empatiyle yaşayacaktır. Ancak bir süre sonra, içine düştüğü bu rüyadan uyandığında kararlarının korkunç bedellerini yaşamak zorunda kalacaktır. Başyapıtı Sabırsız Yürek’te Stefan Zweig insan psikolojisinin
derinliklerinde dolanarak acıma duygusuna hiçbir zaman
eskimeyecek bir anlam kazandırıyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 406
En / Boy : 13,7 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2014
₺87,36

İnsanın tek sahip olması gereken hak, istediği
gibi geberebilmesidir… Ve bu esnada başkasının
yardımına gerek duymamasıdır…”Yıkıma giden, melankoli nöbetlerine tutulmuş yaşamlar ve
kaçınılmaz sona doğru bir koşu…Öldürücü, anlamsız ve sonuca odaklı bir çılgınlık krizi…
Kendisi de ilk eşiyle intiharın sınırına gelmiş, ancak ikinci eşiyle amacına –kendi mutlak sonuna– ulaşan Stefan
Zweig’dan her biri derin izler bırakan, tükenmişlik içinde dahi gururundan ödün vermeyen insanların, ölümü yani mutlak
sonu bir şekilde varlıklarını kanıtlama yolu ya da kurtuluş olarak hissetmelerinin hikâyeleri… Evet, her biri kaçınılmaz
sona ulaşacaktır… Hepimiz gibi… Ancak onları diğer herkesten ayıran, ölümü kendi ellerinde tutuyor olmaları…
Başarılı psikolojik tahlilleriyle kendini klasikler arasına kabul ettiren Stefan Zweig’ın intiharla özdeşleşmiş
hikâyelerinden biri olan Amok Koşucusu ile aynı adı taşıyan; umutsuzluk, yitirilmişlik, boşluk, hayata tutunamamak, terk
edilmişlik ve değersizlik gibi sebeplerle mücadele eden yedi insana ait yedi ayrı intihar ve ölüm izleğinin işlendiği bu
eserde, insan psikolojisinin en derinliklerine inerken hayatı
sorgulamadan duramayacaksınız.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri :
Sayfa Sayısı : 192
En / Boy : 13,7 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .
₺49,56

Kendi dünyasıyla meşgul bir adam, ömrü boyunca o adamla meşgul olmuş bir kadın... R. doğum gününde aldığı isimsiz bir mektupla birlikte, hayatının hiç bilmediği bir yansımasıyla karşılaşır. Mektup ölümün ürperten esintisini taşıyacaktır odasına, bir kadının yıllarca kalbinde sakladığı derin aşkının haykırışlarını dillendirecek, özlemi ve acıyı yüzüne çarpacaktır. Bir çocuğun hiç görmediği gülümsemesini, hiç duymadığı sesini, hiç hissetmediği gidişini getirecektir. Meçhul bir kadından gelen o uzun ve gizemli mektup, ona varlığının hiç tanımadığı bir tarafını anlatacaktır. Mektubu okumayı bitirdiğinde zihninde hayal meyal anılar belirir. Bir çocuk, bir genç kız ve olgun bir kadın... Sanki bu okuduklarını defalarca rüyasında görmüştür, ama sadece rüyasında...


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 54
En / Boy : 13,5 / 21,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2013
₺29,40
Tükendi


Basım Ayı/Yılı : 2020
Basım Yeri :
Baskı Sayısı :
Sayfa Sayısı : 268
Ağırlık : 268
En / Boy : 16 / 24
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Cep Boy Durumu : 0
₺77,90
Tükendi

Gregor Samsa, bir sabah uyandığında kendini böceğe dönüşmüş bulur. Geçirdiği başkalaşım onu şaşırtır elbette, fakat onun panik yapmasının nedeni, işe geç kalacak olmasıdır. Eğer işe geç kalırsa, işinden olacak ve ailesini hayal kırıklığına uğratacaktır. Akıcı bir şekilde ilerleyen öykü boyunca, Samsa’nın yaşadığı dönüşüme ve bu dönüşümün ailesinin ve toplumun üzerindeki etkisine şahit oluruz.

Franz Kafka, başyapıtı kabul edilen Dönüşüm’de,Samsa’nın geçirdiği dönüşüm yoluyla dönemin toplum yapısına önemli eleştiriler getiriyor. Toplumun normlarına göre yaşayan, sistemin kölesi hâline gelmiş, kendisine biçilen rolü hem işte hem de evde aksatmadan yerine getiren bir birey, bir anda bu rolü üstlenmekten vazgeçerse ne olur? İşte Dönüşüm tam da kendini toplumdan farklılaştıran ve toplum normlarına göre yaşamayı reddeden bireye odaklanıyor. Bireyin toplumdan yabancılaşması, Samsa’nın geçirdiği dönüşümde beden buluyor.


Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 64
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : 6.2018
₺16,00
Tükendi
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 359
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2003
₺17,89
Tükendi
"...Yılbaşı kutlamasından önce Volker’i aradım... Sesi, benim yuvamdı.. Duygusallığa yer yoktu. Buna rağmen ara sıra çıkardığım isterik kavgalarla, coşkulu sarılışlarımla ona eziyet ettiğim, ama aynı zamanda hayat verdiğimde, şu sözleri gittikçe daha sık duyuyordum: Bırak beni. Çok hastayım. Bunu artık anlamak zorundasın..." Otobiyografik bir roman olan Bir Görünmezin Portresi anlık mutlulukların, felaketlerin, toplumdan soyutlanmışlığın, dayanışmanın ve büyük bir aşkın romanı.
Basım Dili : Türkçe
Basım Yeri : İstanbul
Sayfa Sayısı : 320
En / Boy : 13,5 / 19,5
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Tarihi : .2002
₺3,11
1
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı