Gemi epeyce uzaklaşmıştı. Giderek küçülüyordu. Ellerini parmaklıklardan çekti, sandalyeye oturdu. Başını iki avucunun içine aldı. Gözlerini sabit bir noktaya dikerek, çağrışımların peş peşe yolladığı bir sürü sinyallerle boğuşan ve kurtulmak isteyen bir insan gibi kafasını kaldırdı, sağına soluna bakındı. Hafifçe, mırıldanır gibi, "Bunları yazmalıymışım! diyerek yerindi. Bir süre düşündükten sonra, "Ama şimdi de yazabilirim." dedi kendi kendine. "yok, yok" diyerek ikirciklendi ve "Hani, notların nerede, nasıl yazacaksın?" diye mırıldandı. Sonra oturduğu sandalyeden kalktı, içeri girdi.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.