Bu kitap –Osmanlının son dönemi odaklanarak- Türkiye’deki İmroz (Gökçeada) ile Yunanistan’daki Limni, Semadirek ve Taşoz adalarının sosyal tarihini inceliyor. Osmanlıların, bu Kuzey Ege Adaları’ndaki Rum Ortodoks Hıristiyan ahaliye muamelesini ve adalı Rumların Osmanlı merkezî ve yerel yönetimi ile ilişkilerini Osmanlıca belgelere dayanarak ortaya çıkarıyor. Osmanlının bu adaları sadece stratejik açıdan önemli ve vergi veren birimler olarak görmediğini, adalardaki sosyal düzeni yakından kontrol ettiğini ve önemsediğini adalı Rumların 19. yüzyıldaki yaşayışları kapsamında vurguluyor.
Rum Ortodoks Hıristiyanları, Osmanlı toplumunun doğal unsuru olarak gören bir yaklaşımla yazılmış olan bi kitap, sosyal bilimler alanında gerçekçi analizler yapmanın birincil kaynaklara dayanarak mümkün olduğunu gösteriyor.
9. yüzyılda Yunancadan Arapçaya çevrilen Salaman ve Absal öyküsü, başta İbn Sina’nın Hay bin Yakzan’ı olmak üzere, birçok İslam düşünürünün yapıtlarına kaynaklık etti. Genellikle alegorik öyküler ya da öykümsü anlatılar olan bu yapıtlardan Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de büyük bir okur kitlesine sahip olan Lübnan asıllı Fransız yazar Amin Maalouf’un büyük ses getiren kitabı “Arapların Gözünden Haçlı Seferleri” Yapı kredi yayınları tarafından yayımlandı. Maalouf’un 1983 tarihli bu yapıtı, 11. yüzyılın sonundan 13. yüzyılın başına kadar devam eden Haçlı Seferleri’ni egemen tarih anlayışının yerine “öteki”nin gözünden anlatıyor.
- Türkiye tarihinde İslâm’ın diğer yönü: Anadolu’da Şiilik unsurunu yeniden düşünmek ve İsmaili etkisi hakkında bazı yorumlar- Osmanlı barışı sisteminde haraç veren voyvodalıklar: Eflak ve Boğdan meselesi- Osmanlı maaş sistemi ve imparatorluğun sosyo-ekonomik değişimini anlamadaki rolünün gelişimi üzerine yorumlar- İstanbul esnafı örneğinde “Kamu yararından” “Devlet çıkarına” maslaha, 1730-1840- Osmanlı devlet maliyesi: 1859-63 yıllarındaki bütçe açığı ve iç borç üzerine bir çalışma- Öznellik ve toplum: Ahmet Mithat ve Fatma Aliye- Geç Osmanlı toplumunda kadın, adalet ve iktidar: Firûze Hanım’ın öyküsü- İmparatorluk ve benlik: Sadri Maksudi’nin İngiltere ile karşılaşması- Osmanlı özel teşkilatı/teşkilat-ı mahsusa ve Ağustos-Kasım 1914 arasındaki askeri faaliyetleri- Dostumname: Afgan Türkistan’ında bir savaş ağası ile yaşamak
Suraiya Faroqhı / Giriş
Necdet Sakaoğlu / Eski Mutfak Kültürümüzün Kaynakları
Darıusz Kolodziejczyk / İstanbul’daki Leh Elçileri
Hedda Reindl-KIEL / Cennet Taamları
Feridun M. Emecen / Şehzadenin Mutfağı
Christoph K. Neumann / XVIII. Yüzyıl Osmanlı Saray Mutfağında Baharat
Özge Samancı / XIX. Yüzyılın Birinci Yarısında Osmanlı Elitinin Yeme İçme Alışkanlıkları
Colette Establett, Jean-Paul Pascual / Şam’da XVII. Yüzyıl Sonu ve XVIII. Yüzyıl Başlarında Bardak, Tabak ve Kap Kacak
Ekrem Işın / Sohbet Mekanı Olarak Kahvehaneler
Mübahat Kütükoğlu / Medresede Yaşam
Nathalie Clayer / Bir Cerrahi Menakıbnâmesine Göre XVIII. ve XIX. Yüzyıllarda Bir İstanbul Tekkesinde Yaşam
Emre Yalçın / XIX. ve XX. Yüzyıllarda Bir Konağın Öyküsü
Suraiya Faroqhı / Mora’da Zengin Bir Fransız Hanesi
Stefanos Yerasimos / XVI. Yüzyılda İstanbul Evleri
Uğur Tanyeli / Osmanlı Metropollerinde Evlerin Konfor ve
Lüks Normları (XVI.-XVIII. Yüzyıllar)
Sultan Abdülhamid döneminin son Bahriye Nazırı Hasan Rami Paşa...
Meşrutiyet İlanı'yla rütbeleri alınan, yargılanan, "Rami Harami" tekerlemesine maruz kalan Paşa, hakkındaki iftiralara kanıtlarla yanıt veriyor.
Donanma'yı dolayısıyla Osmanlı Devleti'nin askerî başarılarını engelleyen olaylar ve bunlara karışan Paşalar.
Hangi gemiler nasıl bir yolsuzlukla defalarca satın alınmış gösterildi?
Bu paralar kimlerin cebine girdi?
İttihâtçılar nerede yanıldı?
Cemiyet taraftarı gazeteler bu oyunlara nasıl alet oldu?
Bakanlar Kurulu içerisindeki politik oyunlarda kimler kârlı çıktı?
"Hakikat örtülebilir. Bu da geçici bir zaman içindir. Fakat asla kayıp olmaz, olamaz." Hasan Rami Paşa, sürgün yıllarında tanık olduğu tüm olayları samimiyetle, bir Bahriyeli sorumluluğuyla kaleme alıyor. Osman Öndeş araştırmacı titizliğiyle bir dönemin perdesini aralıyor.
Leskovikli Mehmet Rauf'un kaleminden İttihat ve Terakki Cemiyeti tarihçesi.Mehmet Rauf Bey Meşrutiyet'in ilan edilmesinden kısa bir süre sonra Cemiyet'i meydana getiren unsurlar hakkında anılarını kaleme alarak yaşanan olayların özeleştirisini de sunuyor.Yüzyıllarca süren farklılıkların Osmanlı Devleti içerisindeki hassas konumunu, İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin bu dengedeki yerini sorgularken günümüzdeki açmazları aydınlatıyor.İttihat ve Terakki Cemiyeti nasıl kuruldu?Cemiyet'in amacı ve hizmetten uzaklaştığını düşündüren değişimler nelerdi?Yaşanan değişimlerin yarattığı hayal kırıklıkları ve mücadelenin kazandırdıklarının bugüne yansımalarını bu kısa tarihçede buluyoruz.Yaşanan haksızlıklar ve yönetimin değişmesini arzulayan bir süreci samimiyetle aktarıyor.Dost bi-perva felek bi-rahm devran bi-sükunDert çok, hemderd yok, düşman kavi tali' zebunFuzuli
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.