1921 Aralık ayının ilk günlerinde Nice hastanesinden bir mektup aldım. Gırtlağını kesen bir zavallının üzerinde bulmuşlardı. Kurtulma umudu çok zayıftı. Mektubu okur okumaz, bir dâhinin çırpınışlarıyla karşı karşıya olduğumu anladım. Çayırlar üzerinde esen kavurucu bir alevi andırıyordu. Mektup, Balkanlar’ın Gorki’sine ait bir iç dökmeydi. İntihara kalkışan kişi kurtulmuştu. Onu tanımak istedim.
Mektuplaşmaya başladık ve dost olduk. Adı İstrati idi. 1884’te Braila’da kaçakçı bir Yunanlı babayla, ömür boyu saçını süpürge etmiş bir Rumen köylü anadan dünyaya gelmişti. (…) O doğuştan bir hikâyeciydi. Kendi anlattıklarıyla heyecanlanan doğulu bir hikâyeci… Romain Rolland
“Evden ilk ayrılışta, hıçkıra hıçkıra ağlayan bir ananın hazırladığı bavulda anlatılmaz acılar varmış; bütün bir mahalle halkı, arkasından ciyak ciyak; “Amanın dostlar, bu oğlan serserinin birine uydu,” diye bağırırken, iyi yetişmiş bu çocuğun yüreciği kan ağlarmış; onların serseri dedikleri insan, yukarıdaki lâfları duyduktan sonra, belki de bir daha dönmemecesine gittiği zaman körpecik bir delikanlının dizgin tanımaz ruhunda kupkuru bir çöl bırakırmış... Kimin umurunda ki?”
Kitap üç bölümden oluşmaktadır. Kitabın ilk bölümde turizm içinde geçen destinasyon kavramından bahsedilmiştir. İkinci bölüm de ise Bozcaada’daki destinasyon unsurlarından ve atmosfer kavramından bahsedilmiştir. Üçüncü bölümde ise Bozcaada’ya gelen yerli turistlerin atmosfer algılamalarına yönelik bir araştırmanın sonuçlarına yer verilmiştir. Sonuç bölümünde ise öneri ve görüşlere yer verilmiştir.
Kitap, toplam 8 bölümden oluşmaktadır. Birinci ve ikinci bölümler “Boş Zaman ve Boş Zaman Teorileri” ile “Rekreasyon Kavramı ve Teorileri” ile ilgilidir. Üçüncü bölümde “Liderlik” konusu etraflı olarak ele alınırken, dördüncü bölümde “Rekreasyonel Liderlik”, beşinci bölümde, turist rehberlerinin rekreasyon aktivitelerindeki rolleri düşünülerek, “Turist Rehberliği” konusu üzerinde durulmuştur. “Turist Rehberliği İle İlgili Sivil Toplum Örgütleri (STK)” konulu altıncı bölümden sonra, yedinci bölümde, rekreasyon alanındaki hizmetleri gözönüne alınarak, “Alan Kılavuzluğu” konusuna yer verilmiştir. Sekizinci bölümde ise “Turist Rehberlerinin Liderlik Davranışları Üzerine Bir Analiz” başlığı adı altında sunulan bir nitel araştırma yer almaktadır.
Xilxor (Yayladere) ile ilgili olan elinizdeki bu çalışma, Cevat Eran'ın bu adımı, bence çok önemli. Atılan her adım, kendisini daha ileriye doğru götürecek yeni adımların izlemesi içindir. Eksikler, yinelemeler, bir yerlerden bildiğinizi sandığınız bilgiler bir başka bileşimde önünüzde duruyor. Her şeye kusur bulmak işin en kolayıdır, yinelemelerin, uzun tutulmuş bazı bölümlerin yanısıra bu çalışma ile paylaşılan güzellikler bence paha biçilmez değerdedir. Asıl önemlisi "Xilxol"dan (Yayladere) bir yudum suyu mu, bir huzme güneş ışığını mı, bir demet "siping"ı mı, anımsadığınız bir çiçek kokusunu mu, bembeyaz karları mı, soğukta yanan ocaktaki alevleri mi, sımsıcak ekmek kokusunu mu, sevdiğiniz ve artık yanımızda olmayan bir büyüğümüzün ayak bastığı bir yeri mi özlediniz, karıştırm kitabı ve hafifletin içinizdeki acıyı. Ya da bugüne dek bunları önemsemediğiniz için acı çekin.- Hüseyin Erdem, Köln Üniversitesi Öğr. Gör. Bu kitap, Yayladere'nin tarihini anlatır. Tarafsız ve dürüst araştırmacı titizliğiyle yazılmış yararlı ve kaynak bir eserdir. Yayladere tarihi kalıntılarla doludur. Büyük bir kaya kütlesinin üzerinde yer alan kale ilgi bekliyor. Sınırları içinde bulunan dağ, yayla, vadi, ova, çay, dere, düzlükler, mezarlıklar zamanla değişik isimlerle anılmıştır. Bunların isimlerinden yola çıkarak Yayladere bölgesinde kurulan, yıkılan devletleri, halkları öğrenmek mümkündür. Bu isimlerde izi olanlar, devletler kurmuş, medeniyetler yaratmışlardır. Kitapta bu medeniyetlere yer verilmiştir. Sadece Yayladereliler değil, yaşamları gurbette geçen herkes kitabı okuduğunda, geçmişleri bir film şeridi gibi zihinlerinde akar gider. - Hüseyin Beyazıt, Emekli öğretmen - yazar
“Nepalli Gurka’nın hançeriyle Everest’in buzullarına dokundum. Afrika’nın yağmurunda ıslandım. Aslanın soluğuna katıldım. Kokularına karıştım haşlanan etlerin Masai köylerinde, yağmuru kadınların kolyelerine yağdırdım. Çocuklarla koştum yanardağların arasında onlara şiir yazdım, lavları kışkırttım kıyameti kopardım. Kuzey ışıklarına küstüm, arkamı dönüp Gümüş Sırt’ın peşine takıldım. Sahra’nın kumları gecenin uykusunu bölerken kan lekesinden kırmızı mürekkep balığı oldum. Davullar çaldım, ziller çaldım, boncuklar taktım taştan tahtadan. Hırsımdan ağladım, tokluğumdan utandım. Okyanus dalgaları döverken Kuzey Afrika’yı, ben buğulu camın ardında, Ummanlı küçük kızın gözlerinden güç aldım.”
Bu kitap, turizm endüstrisinin, bazı örnekleri yukarıda bahsedilen farklı yönlerine odaklanmakta, turizm faaliyetlerindeki son eğilimlerden örnekler vermekte ve çağdaş turizm ekonomisi için yeni bir vizyon sunmaktadır. Bölümler, konusunda uzman akademisyenler tarafından hazırlanmıştır. Kitap, merkezi ve yerel yöneticiler, turizm profesyonelleri ve bilim insanlarının yanı sıra küresel turizm konularını ve eğilimlerini incelemek isteyen öğrenciler için de bir kaynak niteliğindedir.
Bu site Ticimax® Gelişmiş E-Ticaret sistemleri ile hazırlanmıştır.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.