Elinizdeki kitap, Antik Mısır yerli dini literatürünün bize kadar ulaşmış olan eserlerini ele alan bir çalışma; büyüye olan inancın, yani büyülü adların, afsunların, cezbetmelerin, formül, resim, sembol ve muskaların gücüne dair itikadın ve doğaüstü sonuçlar elde etmek için güç kelimelerinin telaffuzu eşliğinde yapılan ayin uygulamalarını; Mısır dininin büyük ve önemli bir bölümünü oluşturmaktadır.
Antik Mısır Büyüleri, Mısır'daki hanedan öncesi ve tarih öncesi insanların; yeryüzü ve yeraltının, havanın ve gökyüzünün görünen ve görünmeyen sayısız varlıklarla dolu bulunduğuna, bunların, tabiatın eylemlerine uygun olarak insana dost ya da düşman olduklarına ve böylece insanın hayrına veya şerrine doğru yönlendirilebildiğine inandıkları zamanlara kadar dayanır.
Bütün bunlara inanmalarına ve inançlarını neredeyse tutkulu bir samimiyetle ifade etmelerine rağmen bu insanlar, kendilerini muska ve tılsımların, sihirli isimlerin ve güç kelimelerinin peşinden koşmaktan asla alıkoyamıyorlardı. Ruhlarını ve bedenlerini hem yaşarken, hem de öldükten sonra korumak için bunlara güvendiklerini ve bunlara Osiris’in ölümü ve yeniden dirilmesine eş bir güven beslediklerini görüyoruz.
Fakat şurası da bir gerçektir ki bu insanlar yüce, ebedi ve görünmez olan cenneti, yeryüzünü ve bunlardaki her şeyi ve tüm varlıkları yaratan Tek Tanrı’ya hakikaten inanıyorlardı. Ayrıca bedenin değişmiş ve yücelmiş bir form içinde yeniden dirileceğine ve onun, ilahi kökenli bir varlık tarafından hükmedilen bir krallıktaki erdemli canlar ve ruhlar refakatinde sonsuza dek yaşayacağına da inanıyorlardı. Onlara göre, ilahi kökenli olan bu varlık da, bir zamanlar yeryüzünde yaşamış, düşmanlarının elinde zalim bir ölümle karşılaşmış, ardından ölümden dirilerek mezarın ötesindeki dünyanın tanrısı ve kralı haline gelmişti.
Minyatürlerle Osmanlı-İslam Mitologyası, dini konularla ilgili kitaplar için yapılmış minyatürlerden yola çıkılarak hazırlanmış "Minyatür", "Osmanlı-İslam" ve "Mitologya" kavramlarını buluşturan ilk ve tek monografidir. dünyanın dört bir yanındaki kütüphanelerde bu tür yazma eserleri altmış yıla yakın bir süredir araştırıp inceleyen Metin And, hazırladığı bu kitapta genel olarak mitologya kavramı üzerinde durmuş dağlar, ağaçlar, kuyular, kutsal sular, evrenin yaradılışı, ilk insan tufan, Hz. Adem'den Hz. Nuhammed'e varıncaya kadar peygamberler ve mucizeleri, mahşer ve ahiret, melekler, şeytanlar, cinler ve önemli yaratıklar, burçlar, gezegenler, On İki İmam, Kerbela-Taziye-Maktel, ulu kişiler mitologyası, aşk hikayeleri gibi konularda minyatürler eşliğinde bir kültürel arkeoloji denemesine girişmiştir. Başta Osmanlı ve İran olmak üzere İslam tasvir sanatındaki resmetme anlayışının temelinde yatan hoşgörüyü arayan ve verilen her örnekte bunun izlerini, sonuçlarını bulmamıza yardım eden, T.S Halman'ın deyimiyle yazarın bilim yaşamının doruğu sayılabilecek Minyatürlerle Osmanlı-İslam Mitogyası, bu kez 50 kadar yeni minyatür eklenerek yayımlanıyor.
Yunanlıların dini, bizim bugün anladığımız anlamda bir din olarak düşünülebilir mi? Yazarın bu soruya cevabı hayır, vahyedilmiş tektanrıcı dinler ile Yunan çoktanrıcılığı birbirine karıştırılmamalıdır. Tektanrıcı dinler kilise dolayımıyla kişinin bireysel kurtuluşunu sağlamayı amaçlarken Yunan çoktanrıcılığı antik kentin politik sınırlarında hareket eder. Din, kentlerin kurumları içerisine yerleşerek dünyevi bir yaşama yönelir: yurttaşları, kurtuluşları başka bir dünyada sağlanacak insanlar olarak değil, varlıkları tamamen bu dünyada olan insanlar olarak görmeyi amaçlar. Din, mezhepçi akımları ve marjinalleri kendi alanı dışına atar, bu atılanları ise felsefe sahiplenir.
Karen Armstrong inanç sistemleri üzerine önde gelen bir düşünür olup, bu kısa ve özlü kitabında mitolojinin tarihini ve tezahürlerini ayrıntılarıyla ele alıyor.
Armstrong, Paleolotik dönemden ve avcı mitlerinden başlayarak son beş yüzyıldaki “Büyük Batı Dönüşümü”ne, mitin bilim tarafından tahtından indirilmesine dek bize kılavuzluk yapıyor.Mitlerin tarihi insanlığın tarihidir. Bizim hikayelerimiz ve inançlarımız, merakımız ve dünyayı anlamaya yönelik çabamız bizi atalarımıza bağlıyor. Mitler evreni anlamlandırmamıza yardımcı oluyor.
“Muhteşem ... mit oluşumuna dair taze ve açık bir araştırma.”
- David Mitchell, The Sunday Herald
“Konusunu incelikle tartışıyor ve sürekli merak uyandırıyor.”
- David Flusfeder, The Daily Telegraph
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.