İnsanoğlu yaşamın pek çok alanında olduğu gibi bebeklerin dünyaya gelmesi gibi önemli bir olayda da doğallıktan uzaklaştı maalesef. Doğumların birçoğunun tıbbi bir neden olmasa bile bir ameliyat yöntemi olan sezaryenle sonuçlanması veya normalle sonuçlansa bile tıbbi müdahale oranlarındaki artış bunun en büyük ispatı sayılabilir. İşte doğal doğum ekolünde; bu durumun anne ve bebek açısından dezavantajlar getirdiği, eski doğum ritüelinin geri gelmesi ve bunun için de anne ve bebeğin içgüdüsel ihtiyaçlarına saygılı bir doğum ortamı oluşturulması gerektiği savunuluyor. Bu sayede doğumlar pozitif ve coşku ile anılabiliyor.
Türkiye’de doğal doğumu ilk savunan ve istikrarlı bir şekilde uygulayan doktorlardan biri olan Dr. Hakan Çoker, “İster normal, ister sezaryenle doğum yapın, ama her ikisinin de mümkün olduğunca doğalını yaşayın,” diyor.
Toplum olarak doğum hakkında çok fazla şey bilmediğimizin, biliyorsak da bunların bir kısmının yanlış olduğunun farkına varan deneyimli Gazeteci-Sosyal Antropolog Zuhal Eyüboğlu, “Herkes doğumun doğasını bilmeli ve tıbbi bir sorun yoksa kadınlar içgüdüsel doğumu yaşamalı,” düşüncesiyle Dr. Hakan Çoker’i soru yağmuruna tuttu. İki doğumunu da doğal doğum ekolü ile yapan gazetecinin 100 sorusuna, doktorun verdiği cevaplar; anne-baba adaylarını, kendilerine ve bebeklerine yarar sağlayacak bir doğuma ulaştırmaya yardımcı olacak. Bu kitap; doğumla ilgili sadece anne-baba adaylarının değil, doğumu merak eden herkesin ufkunu açacak.
Elinizdeki bu kitap sadece bir diyet kitabı değil, aynı zamanda sağlıklı yaşam kitabı, mutluluk kitabı, huzur kitabı, sevgi kitabı, spor kitabı, bir nebze hayat kitabı… Ve şu bir gerçek ki bir şeyleri değiştirmek istiyorsanız, kendinizden başka sihirli bir değneğe sahip değilsiniz. Bu yüzden içinizdeki sihirli güce iyi bakın ve inancınızı kaybetmeyin.
Başaramayacağınızı, değiştiremeyeceğinizi, değişemeyeceğinizi söyleyenlere aldırış etmeyin -ki bu içinizdeki kötü ses bile olsa.
Sadece 28 gün verin kendinize. Size garanti veriyorum her şey daha güzel olacak.
Sadece 28 gün yeter!
Değmez mi denemeye?
Kendinize bir şans verin.
Herkese verdiğiniz yüzlerce şansdan sadece bir tanesini kendinize verin…
Hindistan ve Birleşik Amerika'da tıp eğitimi gören Dr. Deepak Chopra, bir endokrinolog (iç salgı bezleri uzmanı) olup Massachussetts eyaleti "New England Memorial" Hastanesi eski başhekimi ve Amerika Ayurvedik Tıp Birliği'nin kurucu başkanıdır.
Doktorluğu sırasında birkaç yıllık yaşam süresi verildiği halde tümüyle iyileşen hastalara rastlaması üzerine, soruna bir karşılık bulmak için 1980'li yılların ortalarında anayurdu olan Hindistan'a dönerek insanlığın en eski iyileştirme geleneği olan Ayurveda'yı inceledi.
Şimdi Batı'nın tıp, nöroloji ve fiziğindeki çağdaş araşırmalar ile birlikte Ayurvedik içgüdü kuramıyla insan bedeninin kuantum gerçeklikte yapılanmış bir "Zeka Şebekesi" tarafından denetlendiği belirtilmektedir.
Bu, yapay bir fizyolojik durum değildir. Söz konusu zeka fizyolojimizi tasarlayan temel modelleri değiştirecek kadar yeterli derinlikte bulunmaktadır ve kanseri, kalp hastalıklarını, hatta yaşlanmanın kendisini yenecek kapasiteye sahiptir. Dr. Chopra bu esin verici öncü çalışmasında bize hem büyüleyici bir entelektüel yolculuk, hem de iyileşme umudu konusunda alabildiğine dokunaklı bir olaylar dizisi sunmaktadır.
Eserleri yirmi yabancı ülkede yayınlanmıştır. Amerika, Avrupa ve Asya kıtalarında konferanslar verilmiştir.
Yazarın önceki kitapları: "Sağlığı Yaratma", "Rishi'nin Dönüşü", "Mükemmel Sağlık".
"Uzun süredir tanıdığım değerli psikolog Zaza Yurtsever bu değerli eserinde diyetzedelere "korkma ye" diyor. Eserini bir solukta okudum... Kilo sorunuyla boğuşanların diyet örneklerini sık sık değiştirerek hedeflerine ulaşmaları mümkün değildir. İnsanı sağlıklı kılmak için, bütünlük içinde tutarlı bir yaklaşım gerekir, çünkü beden, zihin ve ruh birbirleriyle düzenli etkileşim halindedir; bu bütünü gözlemleyip, sorun olarak tanımlanan şişmanlığa farklı bir bakış açısıyla ve tutarlı bir şekilde yaklaştığınız takdirde kişiyi tedavi edebilirsiniz. Bu kitap, bu karmaşık problemin psikolojik ve ruhsal boyutunda en önemli rehberiniz olacak." -Prof. Dr. Hüseyin Nazlıkul-Türkiye Nöralterapi Derneği Başkanı "Zaza Yurtsever’in kitabını bir solukta okudum ve heyecanlandım. Üstelik bu konuda yüzlerce kitabı devirmiş olmama rağmen! Hedefime eriştiğimdeyse hemen telefona sarıldım: "Bravo arkadaşım, eline sağlık, ben de yararlandım!" Diyet endüstrisinin artık iyice keskinleşen dişleri arasında yıllardır öğütülen herkese öneriyorum." -Dr. Yasemin Bradley- "Sevgili Zaza emeklerini, deneyimlerini, araştırmalarını böylesi güzel ve akıcı bir eser haline getirirken, bir grup terapi çalışmasını izleme ve katılımcıların hayatındaki değişikliklerin bir kısmını gözlemleme fırsatım oldu. Sonuçlar çok etkileyiciydi. Acıkınca ye ve doyunca dur... -Dr. Tijen Acarkan-Türkiye Tamamlayıcı Tıp Derneği Başkanı
Uyuşturucu kullanmak başlangıcı labirent, sonu çıkmaz olan bir sokağa girmeye benzer. Herkes kullanıyor yanılgısıyla girilen bu sokakta ilerleyen kişi, başlarda her şeyi normal, yapılası, yaşanası görür. Böylece labirentlerden oluşan bu sokaklarda yürüdükçe yürür, koştukça koşar, hatta uçtuğunu zanneder. “Evet, hayat buymuş, yaşam tam da buradaymış,” diye nidalar atar. Labirentin sonunu gördüğü anda maddeye bağımlı olan kişi durumu anlar ve “Burası çıkmaz sokak” der, ama bulunduğu yer bu söz için artık geç kaldığı noktadır. Yine de rotayı değiştirmek için son bir fırsatı vardır. Doğru rota, gerisin geri dönmektir. Ama gerisin geriye dönmek için rehberlere ihtiyaç duyar.
Uzmanların ve sevdiklerinin desteği olmadan bir bağımlının, kendi başına doğru yolları bulup “Labirent Çıkmazı”ndan kurtulması mümkün değildir.
Labirent Çıkmazı ile uyuşturucu hakkında bireysel anlamda bilgili olmanın önemli, ancak tek başına yetersiz olduğunu göreceksiniz. Çünkü toplumun neredeyse tüm kılcal damarlarına dek yerleşmiş olan uyuşturucu sorunuyla mücadele topyekün bir toplum şuurunu elzem kılmaktadır…
Panik ataklarla ilgili gerçekleri öğrendiğinizde, siz de onlara saldırabileceğinizi ve onu altedebileceğinizi göreceksiniz. Yedi aşamalı programı, hastalığın beslenme ve zindelikle ilgisi ve cesaret aşılayacak gerçek hikayeleriyle, bu rehber size yardımcı olabilir. Shirley Swede, panik ataklarından mustarip kişilere, telefonla danışmanlık veren bir organizasyon olan PASS-Grubunun kurucusudur. Şimdi emekliye ayrılmış olan Seymour Sheppard Jaffe, M.D., Amerikan Davranış Tıbbı Akademisi’nin eski bir klinik üyesidir. "Panik Ataklarından Kurtulmanın Yolları, panik ataklarından kurtulmak için, pratik, doğru, kolaylıkla uygulanan etkili önlemleri sunmaktadır. Kitap panik ataklarından mustarip kişilerin kendi hayatlarının kontrolünü ellerine alabilmeleri için kabul edilebilir bir iyimserlik taşımaktadır."
Öyle durumlar vardır ki yemeklerin lezzet ve aromalardan sağlığımız adına vazgeçmemiz gerekmektedir. Hastalık durumlarında medikal tedavinin yanı sıra uygulanacak diyet, tedaviyi destekler ve hastalığın daha süratli iyileşmesini sağlar. Hangi hastalıkta neleri yiyelim, nelerden kaçınalım ? Sağlıklı kalmak veya hastalıkla savaşmakta hangi gıdaları kullanalım ve bunların hazırlanış şekilleri ne olmalı ? Yüzyıllarca bilim adamları bu hususlarda araştırma yapmış ve önerilerde bulunmuştur. Biz de bilgi ve tecrübelerimizi birleştirerek bu çalışmalara katkıda bulunmak istedik. Bu nedenle elinizdeki kitabı, eğitim seviyesi ne olursa olsun, herkesin anlayabileceği bir dilde yazmaya gayret ettik Temel besin grupları nelerdir, nereden temin edilir; hangi gıda maddesi ne kadar protein, karbonhidrat, yağ ve dolayısıyla kalori içerir; hastalıklarımızın sebep ve belirtileri nasıl gruplandırılır; sağlıkta ve hastalıkta ne yemeli ve ne yememeli; yememizde sakınca olmayan yemekleri nasıl hazırlamalı; yaş, cinsiyet ve çalışma temponuza göre günlük besin ihtiyaçlarımız nelerdir; çocuk ve büyüklerimizin beslenmesini nasıl düzenleyelim ? Tüm bu sorularınıza yanıt vermeye çalıştık. Kitabımızın siz okurlarımıza beslenme konusunda rehber olması umuduyla.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.